CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü”nde onbinlerle birlikte Birinci Meclis’ten Anıtkabir’e yürüdü. Kılıçdaroğlu yürüyüş öncesinde yaptığı konuşmada, “Cumhuriyet özgürlük demektir. Ne padişah, ne Führer, ne reis, ne bir başka kişi hiç kimse bizim özgürlüklerimizi sınırlayamaz” dedi. “Cumhuriyeti kurmak, çok partili sisteme geçmek ve sosyal demokrasinin gelmesi” şeklinde 3 büyük devrim yaşandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Şimdi hep birlikte dördüncü devrime hazır olmak zorundayız. Tam demokrasi devrimini gerçekleştirmek için yola çıkmak zorundayız” dedi.

Gençlerle kol kola

CHP liderinin de katıldığı yürüyüşte yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti. Aramalarla giriş yapılan alanda, CHP Gençlik Kolları da kortej içi güvenliği sağladı. Kılıçdaroğlu gençlerle kol kola, Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Türkan Saylan, İlhan Selçuk, Mahir Çayan, Deniz Gezmiş ve Yılmaz Güney resimleri arkasında Anıtkabir’e ilerlerken, halk da “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Tam Bağımsız Türkiye” sloganları attı.

Karanfiller bırakıldı

Birinci Meclis’ten Gar ve Tandoğan güzergâhında ilerlenen yürüyüşte, Gar’ın önünden geçiş sırasında Kılıçdaroğlu 10 Ekim Gar katliamında yaşamını yitirenlerin anısına karanfil bıraktı. Kılıçdaroğlu Birinci Meclis önünde halka seslendi, şu mesajları verdi:

*Kul olmamak: Cumhuriyet özgürlük demektir. Yani padişahın kulu, Duçe’nin, Führer’in kulu değil, reisin kulu değil, sadece ve sadece Cumhuriyetin özgür bireyi olmaktır. Nâzım diyor ya “Yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim”

*Eşitlik: Cumhuriyet kadın erkek eşitliği demektir. Kadının ikinci sınıf yurttaş görünümünden çıkarıldığı bir rejime son vermek demektir. Atatürk ve arkadaşları 1934’te kadınlara seçme ve seçilme hakkı getirirken Fransa 1944, İsviçre 1971, Japonya 1945’te getirmiş. Demek ki Cumhuriyeti kuranlar kadının, birinci sınıf yurttaş olarak kabulünü onaylamışlardır.

*Osmanlı bize ne bıraktı? Osmanlı diyenler öğrensin: 1923’te Türkiye’de doktor sayısı 554, eczacı 69, ebe 136, hemşire 4, yataklı hastane 86 taneydi. Cumhuriyeti kuranlar aydınlanmayı sağlamak için, önce millet mekteplerini kurdular. Çünkü kadınlarda okuma yazma oranı binde 8’di. Erkekler de yüzde 7’ydi. Hani diyorlar ya “Osmanlı Osmanlı” bu rakamları Osmanlı’nın ne olduğunu öğrenmek için bileceksin. Osmanlı bize bunu bıraktı.

*Fırsat eşitliği: Cumhurriyetin bana sağladığı olanaklarla kuş uçmaz Anadolu’nun kervan geçmez bir köyünde doğdum. Babam ilkokul mezunu. 7 kardeşten üniversiteyi bitiren sadece benim. Verilen fırsatları değerlendirdiğiniz zaman devlette üst makamlara gelirsiniz, CHP’ye genel başkan olursunuz. Çünkü biz aydınlanmayı ve fırsat eşitliğini yaşayan ve yaşatanlarız.

*1940’lar Almanyası: Tam demokrasiyi getirmek için ne yapacağız. Güçlülerin, üstünlerin değil, hukukun üstünlüğünü sağlayacağız. Güçler ayrılığı olmazsa, bir kişi sadece benim söylediklerim doğrudur derse 1940’ların Almanyası’na gitmiş oluruz. Bir kişinin yetkisi sadece Almanya ve Avrupa’yı değil, tüm dünyayı kana boğdu. O bir kişinin adı Hitler. Türkiye’de asla ve asla Hitler örneğini yaşatmayacağız

'O bedeli ben ödeyeceğim'

Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü”ne halk, Atatürk posterleri ve Türk bayraklarıyla katıldı. Kılıçdaroğlu yürüyüşe katılanlara “Size söz veriyorum. Cumhuriyeti tam demokasiyle taşlandırmak için her türlü mücadeleyi yapacağım, her türlü fedakârlığa katlanacağım. Eğer bir bedel ödemek gerekiyorsa; sözüm söz o bedeli önce ben ödeyeceğim” demesi dikkat çekti.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr