CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana mitinginde Nazlı Ilıcak ve Altan kardeşleri alkışlatmasına yönelik eleştirileri İzmir'den yanıtladı.

Eleştirileri “kısır” olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, “Bir ülkede gazeteciler hapisteyse o gazetenin bütün okuyucuları hapistedir. Düşüncelerimizi yansıtmasa bile herkesin düşüncesini özgürce ifade edebildiği bir Türkiye isteriz. Adana’daki mitingde bazı gazetecilerimizin ismini andım. Eğer demokrasiyi savunuyorsam, insan haklarını savunuyorsam, benim gibi düşünmeyen insana özgürlük kapılarını açmak zorundayım. Açmazsam ben CHP’li olamam, demokrat olamam. Kim olursa olsun benim gibi düşünemeyen bir insan düşüncelerini açıklayamıyorsa ben o ülkede hangi gerekçeyle yaşayacağım? Dünyada düşünen bir tek yaratık insandır. Bunun farkında olmayıp kısır eleştiriler yöneltenleri biz ayıplarız. Bu boynumuzun borcudur. Bunu yaptığımız zaman asıl düşünsel katkıyı vermiş oluruz” dedi.

Kılıçdaroğlu, gazetemize yönelik “şafak baskını” nedeniyle programını yarıda kestiği için ertelen İzmir'deki açılışları bugün gerçekleştirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Buca'da yaşama geçirdiği sosyal yaşam kampusunun açılışında konuşan CHP Lideri, saldırıya uğrayan Yeniçağ Gazetesi'ne de “geçmiş olsun” ziyaretinde bulunduğunu belirterek, “Eğer bu ülkede biz demokrasimizi büyütmez, geliştirmezsek, insanların düşüncelerini özgürce açıklayabildiği bir Türkiye inşa etmezsek sokaklarda rahat gezemeyiz. Birbirimizi kucaklamanın yolu demokrasiden geçiyor. Düşüncelerimiz, kimliklerimiz, inançlarımız farklı olabilir ama bizim Türkiye’miz, bayrağımız, Mustafa Kemal’imiz, kadın erkek eşitliğimiz, demokratik parlamenter düşüncemiz var. Bunlar insan haklarından geçiyor. Şimdi doğa haklarından söz ediliyor. Her canlının hakkı vardır. Bir ülkede 146 gazeteci hapisteyse o ülkede demokrasi ve insan haklarından söz edemezsiniz. Düşüncesini açıkladı diye bilim insanları hapse atılıyorsa, 15 günlük çocuğu annesinden ayırırsanız, kadını ve erkeği ayırır, kadını ikinci sınıf yurttaş yaparsanız o ülkede demokrasi ve insan haklarından söz edemezsiniz. Biz herkesin düşüncesini özgürce söyleyeceği Türkiye için çaba harcıyoruz. Kimsenin ötekileştirilmediği ortak aklın oluşturduğu bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Bugün Türkiye’de kimsenin güvencesi yoktur. Sokaktaki kadın kim hangi gerekçeyle tekme atabilir? Bu neyin anlayışıdır? Bunu besleyen siyasi anlayıştır. İnsanları birbirine düşman eden siyasi anlayışı destekleyen kimlerdir?” diye konuştu.

Darbe girişimine giden ortamı AKP iktidarının hazırladığını kaydeden Kılıçdaroğlu, önümüzdeki süreçte CHP üzerindeki “baskıların” artacağını vuruladı. Kılıçdaroğlu, "Önümüzdeki dönemde göreceksiniz CHP üzerinde çok daha ağır baskılar kuracaklar. Ama biz bu ülkenin çıkarı için her bedeli ödemeye hazırız ama her hesabı da soracağız. Her önüne gelenin kandırdığı bir siyasal iktidarın o ülkeye bir faydası olabilir mi? Yarın başka birinin kandırmayacağının garantisi olabilir mi? Türkiye yaşadığı bu günleri hak etmiyor" diye konuştu.

İZMİR TÜRKİYE'YE NEFES ALDIRIYOR

Kılıçdaroğlu, yerel yönetimin gerçekleştirdiği kıyı düzenleme çalışmalarının Narlıdere etabının açılışında, “Türkiye, İzmir sayesinde nefes alıyor” dedi.

CHP Lideri, “Uzun yıllardır İstanbul’da neredeyse hiçbir yerde denize girilmiyor. Olağanüstü para harcadılar ama başarı elde edemediler. Dönüp İzmir’e bakın. Ben askerliğimi burada yaptım. Körfez fena kokuyordu, şimdi öyle değil. İzmirli Türkiye’ye nefes aldırıyor. İzmir’in sayesinde Türkiye nefes alıyor. İzmir’in dokusu yaşam tarzı, insana saygısı doğaya saygısı sadece İzmirliler için değil Türkiye için gurur vesilesi. Türkiye İzmir’i örnek almak zorundadır. Anadolu’dan kopup gelen insanlar belli bir süre sonra kendini İzmirli sayar. Başkanlarımızın kusuru var. Onlar buraya 5 katlı bir bina yapsa daha iyi olmaz mıydı? İstanbul Yeşilköy’de yeşil alanlar vardı. Orada insanlar yararlanırdı. Yeşil alanlar katledildi. Şimdi bina, yol, yüksek gökdelen var. Deniz görünmüyor. Onlara bir şey söyleyen var mı? İzmir’de başkanlar denizi halka açıyor Türkiye’nin en büyük kent ormanını yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız 397 yılla yargılanıyor. Hak ediyor tabi! Bırak müteahhitler büyük binalar yapsınlar. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Denizin de kıyının da canlılarının haklarının koruruz” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr