Türkiye’de iflas eden şirket sayısı bu yıl 17 bini geçecek. Alacak sigortası şirketi Euler Hermes’e göre sıcak paranın kaçışı, düşen emtia fiyatları, yavaşlayan büyüme gibi nedenlerle reel sektörde kurumsal şirket iflasları alarm veriyor. Euler Hermes Sigorta Genel Müdürü Özlem Özüner, 2015 sonunda duyurdukları iflaslarda ‘yüzde 6 artış’ beklentisini ‘yüzde 15 artış’a revize edeceklerini söyledi. İflasların en fazla görüleceği sektörler ise gıda, demir çelik ve kimya.

Uludağ Zirvesi sırasında gazetemizin sorularını yanıtlayan Özlem Özüner, “İflaslarda bu yıl yüzde 6 artış bekliyorduk. Bunu revize ediyoruz ve yüzde 15’e çıkaracağız. Çünkü kasım, aralık, ocak ayları çok kötü geçti. Yıl sonu beklentimiz 16 bindi. Yüzde 15 artışla bu rakam 17 bin 265’e çıkıyor” dedi.

Sistem sorunlu

Türkiye’nin 2008 krizinin ileriye dönük sarsıntısını yaşadığını dile getiren Özüner, iflas erteleme sürecinin bazı ülkelerde çok iyi yönetildiğini, Türkiye’de ise yönetilemediğini söyledi.

Özüner, şöyle devam etti: “Amerika’da çok doğru bir sistem var. 2008 krizinde global otomotiv firmaları bile iflas ertelemeye girdi. Sistem şöyle yürüyor. Bilirkişi orada sektörel bilirkişi. Dolayısıyla otomotiv sektörüyse iflas ertelemeye giren onun kayyumu otomotiv sektörünü bilen adam. İlk gün kreditörleri çağırıyor, bizi, bankaları... Diyor ki biz korumaya giriyoruz ama nasıl destekleyeceksiniz? Bir finansal plan yapılacak. Sonra ikinci bir kreditör grubu çağırıyor. Diyor ki siz de fonlayacaksınız. Ve yeni fonlayacaklar iflas ertelemeden sonra alacaklı olarak birinci sıraya çıkıyorlar. Bu o kadar sağlıklı bir şey ki firmayı yeniden harekete geçiriyorsunuz. Bize diyor ki yeni tedarik limiti verin. Çünkü firmaya suni teneffüs yapmamız lazım. Böylece firmalar bir buçuk iki senede o finansal planlarını kreditörlerle paylaşıyorlar, üç ayda bir rapor veriyorlar. Kayyum kreditörlerle işbirliği yapıyor. Bizde kayyum geldiği anda bütün ilişki kesiliyor. İflas edinceye kadar hiçbir haberimiz yok o firmadan.”

Kelepir şirket pazarı

İflaslardaki artışta Rusya, Brezilya ve Çin’in başı çektiğini Türkiye’nin ise dördüncü sırada geldiğini belirten Özüner, 2017’de Türkiye’nin kelepir şirket pazarına döneceğini söyledi. Özüner, aktiflerin çok ucuzladığını ifade ederek, “Türkiye kelepir şirket pazarına dönecek. Satın almalar bekleyebiliriz. Yabancılar şu anda daha da ucuzlamasını bekliyor olabilir. Bence 2017 onun için daha uygun bir zemin olacak. Yabancı- Her sektörün kendine özel durumları olduğunu da söyleyen Özüner şunları aktardı: “Gıdada bakliyatçılar, gıda perakendecileri iflas yaşıyor. Konsolidasyon var. Çok daha küçük yapılar olmalarına rağmen birleşiyorlardı. O satın almalarda yüksek finansman kullanıyorlardı. Ekonomi aşağı gidince tüketim azalınca büyük yatırımla büyük finansmanla boylarından büyük iş yapmış oldukları için batıyorlar. Demir çelik sektörünün de emtia fiyatlarındaki düşüşün yanı sıra şöyle bir sıkıntısı var. Türkiye hep yüzde 7-8 büyüyecekmiş gibi düşünüp dev yatırımlar yaptılar. Oysa 2008 krizinden sonra Türkiye’de büyüme hep standart ama yavaşlama var. O yüzden biraz ayağımı yorganıma göre uzatayım tavrı yoktu. İflasların nedeni büyümenin düşmesi, ürüne azalan talep, Türkiye’ye sıcak paranın girmemesi dolayısıyla Türkiye’nin aslında cazibesini yitirmesi. Türkiye’ye gelen sıcak parayla bankalar finansman pompalıyordu, herkes çok iştahlıydı. Şimdi herkesin kendi pazarına döndüğü bir ortamda bankalar da daha dikkatli. O yüzden şirketlere büyümeleri için aşırı bir fon verilemiyor.” lar pusuya yattı” diye konuştu. Aslında Türkiye’deki şirketler de pusuya yatmalı. Çünkü dünyada da işler çok iyi değil ve dünyada da aktif fiyatları düşen ülkeler var. Yani ben niye gidip başka ülkelerde kelepir şirket bakmayayım” diye konuştu.

Sigortaladıkları sektörlerde en çok iflasın gıda, demir çelik ve kimyada olduğunu dile getiren Özüner, iflasların artmasının ana nedeninin büyümenin düşmesi olduğunu belirterek “Ne zamanki büyüme Türkiye’de biraz yavaşladı, o zaman şirketlerin de kendi büyümesini yavaşlatmaları gerekti. Ama birbirleriyle feci rekabete giriyorlar, o makine almış ben de alayım, o yatırım yapmış ben de yapayım diye. Sonra ilk yavaşlamada herkes ortada” dedi.

Özüner, turizm sektöründe alacak sigortası yapılmadığı için verilerin ellerinde olmadığını hatırlattı. Geri dönmeyen kredilerin BDDK verilerine göre yüzde 2.5’ten 3.8’e çıktığını, faktoringde yüzde 7’nin üzerinde olduğunu belirtti.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr