CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, adalete verdikleri önemi artık bütün dünyanın bildiğini belirterek, ‘’Bize saldırılar olabilir. Bizi eleştirenler, kızdırmak isteyenler olabilir. Hepsinin canı sağ olsun. Ben inatla, kararlılıkla, azimle adalet için yürüyeceğim, 80 milyon için’’ dedi.

Kılıçdaroğlu, yürüyüşün beşinci günü ilk etabı öncesinde konuştu. ‘’Son derece memnunum. Adalet kavramına verdiğimizin önemi artık bütün dünya biliyor’’ diyen Kılıçdaroğlu, adaletin hak ve hukukun birbirinden ayrılmaz kavramlar olduğunu dile getirdi. Herkes için adalet, hak, hukuk istediklerini, bunun için yürüdüklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, ‘’Kimseye zarar vermiyoruz, kimseye kötü söz söylemiyoruz. Kimseye yan bakmıyoruz. 80 milyonun bir arada kardeşçe yaşamasını istiyoruz. 80 milyon bir arada huzur içinde yaşasın. Hepimizin istediği bu. Bize saldırılar olabilir. Bizi eleştirenler, kızdırmak isteyenler olabilir. Hepsinin canı sağ olsun. Ben inatla, kararlılıkla, azimle adalet için yürüyeceğim, 80 milyon için’’ dedi.

‘Adalet şart’

Yürüyüşün büyük bir kısmının dün (önceki gün) yağmurda yapıldığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, gelip geçen araçların belki, ‘’Bu yağlurun altında bu insanlar niye yürüyor’’ diye düşünmüş olabileceklerini belirterek, “Onlara şunu söylemek isterim. Biz adalet için yürüyoruz. İnsan varsa bir yerde adalet de olmak zorundadır’’ ifadelerini kullandı.

İstanbul’dan destek

Kılıçdaroğlu’nun yaptığı basın açıklamasının ardından kortej Kılıçdaroğlu’nun arkasında “adalet’’ sloganlarıyla yürüyüşe başladı. İstanbul’dan yaklaşık 10 otobüsün dahil olduğu Adalet Yürüyüşü’nde, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Ataol Behramoğlu, Ergenekon’dan yargılandığı sırada yaşamına son veren Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar ile ablası Hürriyet Ünver, Kılıçdaroğlu ile birlikte yürüdü. Yürüyüşe Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve gazetemizin İmtiyaz sahibi Orhan Erinç de katıldı.

‘Hukuksuzluk rutine bindi’

Ergenekon’dan yargılandığı sırada yaşamına son veren Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, adalet başlığının toplumun genel bir beklenti ve talebini yansıttığını söyledi. Normal bir ülkede bu tür yürüyüşlere rastlanmadığını söyleyen Tatar, ‘’Toplumda hukuksuzluk anlamında büyük bir birikim var. Hukuksuzluk adaletsizlik neredeyse rutine bindi’’ dedi.

Bir ülkenin ikinci büyük partisinin başındaki insan yollara düşmüşse burada çok ciddi bir sorun olduğunu belirten Tatar, parlamento ve mahkemelerin olmasına karşın böyle bir ihtiyacın doğmasını ‘’Demek ki artık çıkış yok. Parlamentonun da işlevi kalmamış. Umarız sağır kulaklar adalet talebini duyar’’ dedi.

Herkese gerekli

Ali Tatar’ın ablası Hürriyet Ünver “Ali Tatar, adaletin bağrına hançer gibi işlenen bir yara ve biz yedi yıldır adalet peşindeyiz. Bu yürüyüşe destek vermek istedik. Biz en büyük FETÖ mağdurlarındanız. Bizler her platformda adaletin herkese bir gün lazım olacağını dile getirmiştik. Şimdi yine söylüyorum. Adalet Cumhurbaşkanımız dahil herkese bir gün lazım olacak. Adalet olmazsa ülke bütünlüğünü koruyamaz. Bir bütün içinde yaşamamızın tek temel unsuru adalet. Başka yolu yok” dedi.

Behramoğlu’ndan ‘Yunus Gibi’ şiiri

Yaklaşık 5 kilometrelik yürüyüş ve yarım saatlik bir molanın ardından Kemal Kılıçdaroğlu, yazarımız ve şair Ataol Behramoğlu ile basının karşına geçti. Burada Behramoğlu “Yunus Gibi’’ adlı şiiri okudu. Cumhuriyet’e konuşan Behramoğlu, “Bilinen önemli bir eylemdir. Bir bakıma pasif direniş gibi ama son derece önemli sonuçları olan büyük kitlenin hoşnutsuz olduğunu gösteriyor. Bu büyük kitle de Türkiye’nin ilerici, en aydın kesimleridir’’ dedi. Yol boyunca halkın ilgisine dikkat çeken Behramoğlu, şöyle konuştu: “Bu yürüyüş, tutuklanan CHP milletvekili için başladı ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun da belirttiği gibi en geniş anlamında adalet için, Edirne Cezaevi’nde bulunan HDP’li Sehattin Demirtaş ve arkadaşları buna dahildir, ölüm orucunda bulunan arkadaşlarımız buna dahildir ve elbette Cumhuriyet Gazetesi yazarları başta olmak üzere cezaevlerinde düşüncelerinden ötürü tutuklu bulunan herkes buna dahildir. 50 yıldır toplumsal olayların içindeyim, bu kadar adaletsiz, vicdanları kanatan bir yönetimle karşılaşmadım.’’

Gezi ruhu gibi

Behramoğlu, “Ben, bu Adalet Yürüyüşünü, Cumhuriyet mitingleri ve Gezi ruhunun devamı gibi görüyorum. Toplumsal olaylar, bitti gibi görünse de toplumun bilinçaltında devam eder. Bu yürüyüşün tahminlerimiz ve beklentilerimizin üzerinde sonuçları olacaktır. Adaletsizliğe karşı mücadele edenler bu yürüyüşle büyük bir özgüven kazanmıştır. Adalete karşı olanların da her zaman kazanamayacakları gösterilmiştir. Yürüyüş gecikmiş gibi görünse de çok a nlamlı ve önemli bir işlev yerine getiriyor. Enis Berberoğlu bu yürüyüşün simgesidir ama bu yürüyüş, tutuklu milletvekilleri, bizim gazeteden tutuklananlar, bizim gibi düşünmeyenler, F tiplerinde bize her gün mektup yazan mağdurlar ve Nuriye ile Semih içindir. Ben de kişisel olarak bu yürüyüşle bir menzilden öbür menzile yürürken onur duydum. Mecazi anlamda bu yürüyüş 2019’a kadar devam edecektir, etmelidir” dedi.

ISINMAK İÇİN KAMP ATEŞİ

Dördüncü günün sonunda Karga sekmez’in zirvesinde konaklayan adalet korteji, yağmur ve soğuğun etkisini azaltmak için burada kamp ateşi yaktı. Sabah erken saatlerde güne başlayan ekip yine belediyelerin hazırladığı çay, çorba ve kahvaltı ile karnını doyurdu. Yaklaşık 80 kilometre boyunca Çankaya ve Yenimanalle belediyelerinin yaptığı lojistik hizmeti, Eskişehir Tepebaşı Belediyesi devraldı. Adalet kortejine yakyaşık 40 kilometre boyunca Tepebaşı Belediyesi hizmet edecek.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr