Bharara ekibinin 2010’dan beri yaptığı soruşturmalar çerçevesinde Türkiye’deki kamu, özel ve BDDK, TMSF tarafından el konulmuş bankalardan on milyarlarca dolar para aklandığı saptandı. Bunlardan sadece birisi şöyle gelişti:

Tabela şirketi

19/08/2011’den 21/03/2012’e kadar bir yabancı bankadan bu hesaba, aynı gün içinde de bu hesaptan bankasdaki tek hesaba tam 670 milyon Avro para transferi yapıldığı Amerikan yetkili kurumları tarafından saptandı. Hepsinin Avro olduğu ve aynı hesaba gittiği anlaşıldı. Amerikalı yetkili kurumların yaptıkları araştırmalar sonucu hesap sahibinin de sadece bir tabela şirketi olduğu, hatta bir bürosunun dahi olmadığı ortaya çıktı.

Önce küçük küçük

Buna göre çete, ilk başta dikkat çekmemek için 10’ar milyon avro şeklinde ayda 3 transfer yapmış. Sonra bakmışlar olmuyor, sadece 2011’in aralık ayı içinde 100 milyon avroluk transfer yapmışlar. Şubat 2012’de ise BDDK’nin el koyduğu bankanın elden gittiğini, yani yeniden Libyalı sahiplerine verileceğini görünce, çabucak mümkün olduğunca yüksek meblağ parayı aklamak amacıyla sınır tanımadan, dikkat demeden tamamen “yüklenmişler”.

Kimse sormayınca

2012’nin şubat ayı içinde bir seferde 20 milyon, bir diğerinde 36 milyon, bir sonrakinde 50 milyon ve nihayet 100 milyon olmak üzere bir ay içinde 240 milyon avro aynı şekilde transfer edildi. Çete, banka geri verilmeden, mart ayında son transferleri yapıp hesabı dondurdu. Bankanın Libyalı sahiplerine 12 Mart’ta geri verilmesinden önce yapılan son transfer, 2 Mart 2012’de MayInternational’a yapılan transfer. Özetle, 6 ayda tek hesaba ve bir tabela şirketine 670 milyon Avro yollama cesaretini göstermiş bu çete ve hiçbir banka da ne oluyor demeye gerek duymamış.

Kamu bankaları

İddianameden bilgisi olan kaynaklara göre bu çarkın bir kara para aklama çarkı olduğunu “kim olsa anlar’’. Ki bu tek bir bankadaki tek bir hesap ve sadece altı ay içinde yapılan işlem. Aynı bankada bunun gibi başka şüpheli işlemlere karışan hesaplar da var. Bunun dışında çok daha büyük kamu bankalarından yapılan transferler, kara para aklama çarkları dudakları uçuklatacak, akılları baştan alacak seviyede.

 Bal tutan yalamış

Tabii gelen para, giderken, her seferinde, yaklaşık 1 milyon avronun, kesilip farklı kişisel hesaplara aktarıldığı anlaşılıyor. “Bal tutan parmağını yalar” misali, trafiği gözetleyen isimlere komisyon olarak dağıtılmış. Bu komisyonların nasıl, kime ve niçin dağıtıldığı yine soruşturmadan haberi olan kaynaklara göre “tüm açıklığıyla ortada duruyor’’.

Babek Zencani'ye komisyon

Peki bu yabancı bankadan gelip, Türkiye’deki bankada aklanan para neyin parası? Bu, İran ile yapılan petrol ticaretinden şimdi İran’da ölüme mahkum edilmiş Babek Zencani’ye komisyon parası. Bu paranın İran ile ilişkisi ise çıkış noktasının farklı ülkelerden ilk bankaya yatırılan petrol parası olması.

Zencani bu parasını kaçırır ve aklarken, Türkiye’den bu işlemlere aracılık ve yataklık yapan, bundan da komisyon alan isimler Amerikan yetkili kurumlarca tespit edilmiş durumda. Buradaki suçlulardan biri de MASAK. Amerikan yetkili kurumlarına göre MASAK, tüm bu işlemleri bloke etmesi gerekirken sadece izlemiş. İşlem karşılığındaki ihracatithalat faturalarının tümü sahte; bunu derin soruşturmaya gerek kalmadan ilk incelemede anlamak mümkün. Yine soruşturmadan haberi olan kaynaklara göre MASAK’ın yanında Hazine Müsteşarlığı’nın da seyirci kalmasından dolayı suçu var.

Asıl iddianame açıklandığında ise buradan hangi isim, banka ve meblağların çıkacağı ve bunların Türkiye’yi nasıl çarpacağı bu tek bir örnekle daha iyi hayal edilebilir.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr