Etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini açıklayan Astsubay Bekir Kurt, cemaat üyesi olduğunu itiraf ederken, “Bunları hizmet hareketi olarak görüyordum. 15 Temmuz’da hain olduklarını anladım” dedi. Meslekten ihraç edildiğini söyleyen Kurt, “Kandırıldık, milletimiz bizi affetsin diyenler bu işin içinden sıyrıldı” dedi. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi. İlk olarak konuşan Astsubay Bekir Kurt, çarpıcı itiraflarda bulundu. ÖKK’de Lojistik Destek Bakım Bölümü’nde bir yıldır görev yaptığını söyleyen Kurt, 15 Temmuz gecesi ÖKK nöbetçi olduğunu, bu nöbetin 20 gün önceden belli olduğunu, darbe teşebbüsünde görev almadığını iddia etti.

Ortaokulda yönlendirildim

“15 Temmuz öncesi Fethullah Gülen cemaati ile irtibatlıydım. Ben 15 Temmuz’a kadar bunların hain olduğunu bilmiyordum” diyen Kurt, kendilerinden bu zamana kadar hiçbir kanunsuz isteklerde bulunmadıklarını iddia etti. Cemaatle tanışmasını anlatan Kurt, Amasya’da ortaokul öğrencisiyken, cemaatin Ahi Dershanesi’ne bir ay gittiğini, daha sonra kendisini Işık Evi’ne yönlendirildiğini aktardı. Cemaate himmet adı altında maaşının yüzde 5’ini ödediğini belirten Kurt, 15 Temmuz öncesi Nesimi adlı kişinin kendisini arayarak görüşmek istediğini söylediğini aktardı. Kurt, bu kişilerin terör örgütü olduğunu bilmediğini, hizmet hareketi olarak düşündüğünü iddia ederek, şunları kaydetti: “Ama şimdi görüyorum ki bizi kullanmışlar, kandırmışlar, sinsi emellerine alet etmişler. 15 Temmuz’da görev almadım, suçum yok. Etkin pişmanlıktan da yararlanmak istiyorum. Devletimizin yanındayım. 2013 yılına kadar bu yapılanma el üstünde tutulurken devletin bütün imkanları elinde bulunduran kişiler cemaatin hain olduğunu bilmezken, terör örgütü ilan etmezken benim alt kademede bulunan kişi olarak bunların hain olduğunu bilmem mümkün değil. Kandırıldık, milletimizin bizi affetsin deyip işin içinden sıyrılırken; ben meslekten ihraç edildim, itibarımdan oldum, hain darbesi yedim.” Kurt’un ardından 15 Temmuz gecesi ÖKK’nin nizamiyesini ele geçirerek, darbe karşıtlarına ateş eden ekipte yer alan teğmen Bilal Tosun savunma yaptı.

Evde darbe toplantısı

Tosun, 8 kişi olduklarını, aralarında okuldaki öğretmenlerinin de bulunduğu belirtirken, isimlerini hatırlayamadığını öne sürdü. Savunmasına devam eden Tosun, bu evden daha sonra ayrılarak Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’na gittiklerini, burada silah ve teçhizat aldıklarını söyledi. Kendi araçlarıyla buradan ÖKK’ye geçtiklerini ifade eden Tosun, şunları anlattı: “Nizamiyenin önüne geldik. Helikopterden üzerimize ateş açıldı. Daha sonra nöbetçi subay Vural Volkan Bal gelerek, bizi içeri aldı ve nizamiyede emniyet alın dedi. Biz de kimseyi yaklaştırmamak için havaya ateş açtık. Sabaha doğru da karargah bölgesine gittik. Üstteğmen Mihrali Atmaca timi bizi derdest etti.” Mahkeme Başkanı Ademoğlu, “Karşıdan ateş edenler size hiç seslenmedi mi, anons etmediler mi” diye sordu. Tosun ise ses duymadığını iddia etti.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr