Harvard Tıp Fakültesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) öğretim üyeliği görevini sürdüren bilim adamı Prof. Dr. Mehmet Toner, ABD’de yükseköğrenim görmek isteyen gençlere tavsiyelerde bulundu. MEF’in 25. Uluslararası Araştırma Projeleri Yarışması’nda konuşmacı olarak yer alan Toner’le yükseköğretim üzerine görüştük. ABD’nin tek yönlü akademik başarıya odaklanan öğrencilere sıcak bakmadığının altını çizen Toner, eğitim anlanında ülkemizdeki üniversitelerin, ABD’dekilerden geride olmadığını söyledi.

Türk gençleri meraklı

-Türkiye’de çok sayıda öğrenci ABD’de yükseköğrenim görmek istiyor. ABD eğitim sistemi nasıl öğrencilere sıcak bakıyor?

Bizim gençlerimiz zaten çok meraklı, girişimci. Nüfus olarak ABD’den çok daha genç bir nüfusa sahibiz. Ancak eğitim bu olayın sadece bir kısmı. Eğitimden sonra da bu çocukların ortaya çıkıp yapmak istediklerini yapabilecekleri bir ortam oluşturulması lazım. Çocuklar gerçek hayata girdiğinde, her şeyden önce o mevzuatın içinden çıkamazlar. ABD’de bir kişi bile bana diplomamı sormadı. Burada ise ne yapsam, ardından sicilimi göstermem gerekiyor. Muhtara gitmekten canım çıktı. Çocukların ‘ABD’de eğitim çok iyidir’ diye oraya gitmek istemesini anlıyorum. Ancak ben İTÜ’de okudum, ardından MIT’e girdim, 6 ayda bütün doktora sınavlarını verip çıktım. İTÜ’de ODTÜ’de, Bilkent’te Özyeğin veya MEF Üniversitesi’nde aldığımız eğitimin oradan eksik tarafı yok. Ancak mezun olan gencin yapmak istediği atılımı yapabileceği ortamı yaratmakta eksik kalıyoruz.

-Konuşmanızda, MIT mezunu olan insanların kurduğu şirket sayısının 26 bin olduğunu söylediniz. Bu açıdan bakınca bilim sırf fonla desteklenen bir alan değil aynı zamanda girişime açık da bir platform diyebilir miyiz?

Evet bu ikisinin bir arada yürümesi lazım. Sırf bilim açısından da değil, bir avukat da hukuk bürosu kurup kendi projelerini üretmeli. İnsanda ve fikirde bir problemimiz yok. Sistemi daha oturtamadık. Daha çalışıyoruz. Birçok yenilikçilik merkezimiz var, bu konu üzerine düşünüyoruz. Aslında işin de başındayız. Bu yüzden MEF gibi kurumlara gelip gençlerle konuşmayı seviyorum. Türkiye’nin geleceği bu yol ve fikir yaratıp dünyaya satacak çocuklar da bu çocuklar. Bu kuşağın yürüyüşünü durduramayız. O yüzden ben illa ABD ya da başka bir ülkeye gitmeyi gerekli görmüyorum.

-Peki bu dediklerinize karşın hâlâ ABD’ye gitmek isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

ABD’nin eğitim sisteminde çok yönlü insan olmak önemli. Vakıflarda çalışmak, yaz dönemini değerlendirmek gibi. Akademik başarının yanında insan olarak ne yaptığınıza da bakıyorlar. İnsanlık, empati çok önemli geleceğin dünyasında.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr