İstanbul'da 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 29 polis hakkında açılan dava, Silivri Cezaevi'nde başladı. Duruşmada, 24'ü bu suçtan biri başka suçtan tutklu toplam 29 sanık ve avukatları hazır bulundu.

15 TEMMUZ DAVASINDA İLK TEALEP

Duruşma salonuna birinci derece sanık yakınlarından 19 kişi katıldı. 15 Temmuz Derneği ile Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Mehmet Sarı da duruşmaya gelerek müdahillik talebinde bulunacaklarını açıkladı.

İstanbul 22'inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fikret Demir, duruşmanın başlamasının ardından salondakilere duruşmanın işleyişi hakkında bilgi vererek duruşmaların Cuma gününe kadar devam edeceğini ve duruşmaların Sesli Görüntülü Bilişim Sitemi ile yapılacağını söyledi. Daha sonra kimlik tespitine geçildi. Sanıklardan 16'sının ihraç edildiği, birinin sözleşmesinin fes edildiği, diğerlerinin ise açığa alındığı belirtildi.

İDDİANAME OKUNUYOR

Daha sonra sanıklardan, Hakan Erkol, Sertaç Kuytu, Ersan Gönül, Cengiz Çalık ve Soytürk Yıldız'ın avukatları, müvekkillerinin suçla alakalarının olmadığını belirterek, dosyalarının ayrılmasını talep ettiler. Mahkeme heyeti, talepleri reddetti. Duruşma, Mahkeme Başkanı Fikret Demir'in iddianameyi özetleyerek okumasıyla devam ediyor.

İSTENEN CEZALAR

İstanbul'da 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin ilk dava, aralarında polis helikopteri pilotlarının da bulunduğu 25'i tutuklu, 29 polise açıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Evliya Çalışkan 59 sayfadan oluşan bir iddianame düzenleyerek, 21 polis hakkında "Darbeye teşebbüs" suçundan 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. 8 polisin ise, "Terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.

İddianame, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme, duruşmaların Silivri'de görülmesine karar verdi. İlk duruşma 27 Aralık'ta (bugün) başlayarak 4 gün boyunca sürecek.

"KADINLAR KUCAKLARINDA ÇOCUKLARIYLA KENDİLERİNİ, TANKLARA, BOMBALARA SİPER ETTİĞİ BİR ORTAMDA..."
 
 Cumhuriyet savcısı Evliya Çalışkan hazırladığı iddianamede, söz konusu polislerin ya göreve gelmedikleri ya da darbeye direnen arkadaşlarını ve vatandaşları vazgeçirmeye çalıştıklarını iddia etmişti. Evliya Çalışkan şüpheli polisler hakkında hazırladığı iddianamede şu ifadelere yer vermişti:

"Doğru zamanda, doğru yerde bulunan tek bir kişinin, yerinde söylenen cesur bir sözün ve yerinde kullanılan tek bir kurşunun ülkenin kaderini çizdiği, kadınların kucaklarında çocuklarıyla kendilerini, tanklara, bombalara siper ettiği, erkeklerin kendini tankların önüne attığı, terör örgütüne kahramanlık ve direniş dersi verdiği bir ortamda, Emniyet Teşkilatına mensup bir kısım personel, çeşitli bahanelerle görev yerine gelmeyerek terör örgütüne direnmemiş, direnen vatandaş ve kolluk görevlilerinin şevk ve cesaretini kırmak için eylemlerde bulunmuşlardır."

"PİLOTLAR EMİRLERE UYMADI... HELİKOPTERİ KALDIRMADI"
 
İddianamede, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde kadrolu pilotlar Tolga G., ve Ender K., ile sözleşmeli pilot Mehmet Barış A.'nın darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı korumak için görevlendirilen özel harekat timini Huber Köşkü'ne götürmek için verilen emirleri uygulamadıkları, helikopteri kaldırmak için darbe girişiminin sürdüğü esnada yazılı emir istedikleri belirtilmişti. İddianamede, polislerin bu tavırlarıyla, "Yasal kamu hiyerarşisini değil, adeta silahlı terör örgütünün emirlerini esas alacaklarını ortaya koymuşlardır." ifadelerine yer verildi.

WHATSAPP MESAJI DA İDDİANAMEYE GİRDİ
 
İddianamede, İshak E., isimli bir polis memurunun da WhatsApp grubundan asker fotoğrafı paylaşarak "Bunların anlamını biliyor musunuz, kamuflajları hazırlayın, yarın asker oluyoruz" şeklinde mesaj attığı, bazı polislerin de darbeye direnen vatandaşlardan evlerine gitmelerini istedikleri belirtilmişti.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr