Avrupa, Rusya, Latin Amerika, Pasifik Asya ve Amerika’dan 11,850 kişinin katıldığı bir araştırma, yurtdışına çıkıldığında siber suçların oldukça yaygın olduğunu ortaya çıkardı. Harita, otel rezervasyonları, biniş kartı ve check-in detayları gibi seyahat bilgileri internette kayıtlı olduğundan, yurtdışına seyahat edenler istedikleri yere vardıklarında ister istemez internete giriyorlar. Pek çok insan, bunun kendilerini riske atacağını bilmelerine ragmen, ücret ödememek adına kablosuz bağlantı ile internete girmeyi tercih ediyor.


Havaalanını terk ettikten sonra, insanların yarısı  (%52) internete bağlanmış oluyor. %72’isi sağ salim vardıklarını ailelerine ve sevdiklerine bildirmek için internete girerken, %46’sı ise seyahat bilgilerini indirmek için internete girdiklerini söylüyor. İş baskısı %53’ümüzün internete girmesini sağlarken, sosyal medyayı kontrol etmek için internete girenler de toplamın %46’sını oluşturuyor. Toplamın %36’sı ise bir an evvel internete girmenin içgüdüsel olduğunu dile getiriyor.
Evde internete girmeye öyle alışkınız ki, yurtdışında olduğumuzda nerede, nasıl internete bağlanabileceğimizi ve kimin siber suç peşinde olduğunu ikinci bir kez düşünmüyoruz. Ankete Türkiye’den katılanların %66’sı güvenli olmayan, halka açık ücretsiz bağlantılarla havaalanı terminalleri, oteller, cafeler veya restorantlarda internete giriyor.
Ancak evden ve güvenli bağlantılardan uzaktayken, ağ güvenliğinin eksikliği siber suçluluların elini güçlendiriyor. Seyahat edenlerin %32’si evden uzaktayken siber suç kurbanı olmuş. Gerçek hayattaki suçların kurbanı olma oranı ise %7.
Yurtdışında olduğumuzda dijital alışkanlıklarımızın nadiren değiştiğini göz önüne alırsak bu bir sürpriz değil. Ankete katılanların yaklaşık yarısı yurtdışındayken banka işlemlerini (%61) ve alışverişlerini (%58) ücretsiz internet bağlantılarıyla yaptıklarını söylüyorlar.

TP-LINK yeni alan adları açıklaması

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr