Türkiye’ye geniş yer verilen 687 sayfalık ra- porda, darbe girişimi sonrası artan işkence ve kötü muamele iddialarına değinildi. HRW Avrupa ve As- ya Direktörü Hugh Williamson, “Yüz binlerce in- sanın görevden atılması, tutuklanması, medyanın susturulması ve Kürt milletvekillerinin hapse atıl- masıyla birlikte, Türkiye son kuşağın en ağır kri- zine girdi” ifadelerini kullandı. Türkiye’de darbe sonrası dönemde işkenceye karşı önlemlerin askı- ya alındığı belirtilen raporda, çıkartılan KHK’lerin temel insan hakları güvenceleriyle ve Türkiye’nin uluslararası ve iç hukuk altındaki yükümlülükleri ile çelişen önlemler içerdiği aktarıldı.

400 bin insan yerlerinden edildi

Barış sürecinin sona ermesiyle birlikte 2016’da şiddettin arttığının aktarıldığı raporda, Güneydoğu şehirlerindeki operasyonlar sonucu 400 binden faz- la insanın yerlerinden edildiği, Cizre’de silahsız böl- ge sakinlerinin öldürüldüğü kaydedildi. Diyarbakır, Şırnak, Nusaybin gibi kentlerde geniş alanların yer- le bir edildiğinin belirtildiği raporda, askeri ve sivil devlet görevlileri ve polisler hakkında soruşturma açılmasını izine bağlayan bir yasayla güvenlik güçle- rine fiilen dokunulmazlık tanındığı da belirtildi. Raporda, darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL ile geniş çaplı bir tasfiye hareketi başlatıl- dığı belirtilerek hükümetin aldığı sert önlemlerin HDP’ye uzandığı, bu partinin iki eşbaşkanları, ba- zı milletvekillerinin ve belediye başkanlarının tu- tuklanmasıyla milyonlarca seçmenin temsilcilerin- den mahrum bırakıldığı ifade edildi.

Medyaya baskıda dünya lideri

Raporda, hükümetin medyaya yönelik olarak uy- guladığı baskılar da yer aldı. Gazeteciler hakkında açılan soruşturma ve tutuklamalar, medya şirketle- rine kayyım atanması ve mal varlıklarına el konula- rak kapatma yoluyla ele geçirilmesi, gazetecilere yö- nelik fiziksel saldırı ve tehditler, eleştirel gazeteci- lerin işten çıkartılması ve basın akreditasyonlarının iptal edilmesi hükümetin basına yönelik uyguladı- ğı baskılar arasında sıralandı.

Raporda, darbe girişi- mi sonrasında hükümetin, 160’dan fazla medya or- ganını KHK ile kapattığı aktarılarak, “Yazdıkları ya- zılar ve gazetecilik faaliyetleri nedeni ile tutuklan- mış gazeteci ve basın çalışanlarının sayısının Ka- sım ayının sonu itibarıyla 144’e ulaşmasıyla Türki- ye gazetecileri hapseden ülkeler sıralamasında bir kez daha dünya lideri oldu” denildi. Gazetemize yönelik soruşturmaları da yer verilen raporda, “Yetkililer PKK ile bağlantılı olmakla it- ham ettikleri gazeteci ve yazarları hapse attılar ancak bu ithamlarını destekleyecek herhangi bir delil sunmadılar. Cumhuriyet gazetesi genel yayın yö- netmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara temsilci- si Erdem Gül mahkûm edildiler. Kasım ayında ga- zetenin genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu’yla birlikte gazetenin dokuz yazarı ve kurul üyesi de tutuklandılar” ifadeleri kullanıldı. HRW Avrupa ve Asya Direktörü Hugh Williamson, “Türk hükümeti, demokrasiyi güçlendirmek için par- tiler arasında oluşmuş darbe karşıtı birlikten yarar- lanmak yerine, eleştirel seslerin ve muhaliflerin üze- rine acımasızca gitmeyi tercih etti. Yüz binlerce in- sanın hukuksal işlemleri ve yargı süreçleri işletilme- den görevden atılması ya da tutuklanması, bağımsız medyanın susturulması ve Kürt milletvekillerinin hapse atılmasıyla birlikte, Türkiye son kuşağın en ağır krizine girdi” ifadeleri kullanıldı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr