İstanbul Tabip Odası’nda dün düzenlenen basın toplantısında grup adına konuşan Prof. Dr. Raşit Tükel, olağanüstü yönetim usullerine başvurulan dönemlerin, insan hak ve özgürlüklerine yönelik ihlallerin yoğunlaştığı dönemler olarak kayıtlara geçtiğini vurgulayarak, “Darbe girişimi bastırılırken, gözaltına alma ve sorgulama süreçleri, medyaya servis edilen görüntüler ve insan hakları örgütlerinin yayımladığı raporlar işkence ve kötü muamele iddialarını gündeme getirmektedir” dedi. Gözaltı süresinin 30 gün olmasının ve avukat ile aile görüşlerinin engellenmesinin “insanların işkence ve kötü muameleden korunması için önlemler”in askıya alındığı anlamına geldiğini söyleyen Tükel, işkence altında alınan ifadelerin hukuki geçerliliğinin olmadığını kaydetti. Tükel, “TTB, ATUD ve TİHV olarak, İşkence iddialarının bağımsız heyetlerce araştırılmasını, yargılamanın uluslar arası etik ve hukuk kurallarına uygun olarak yapılmasını talep ediyoruz.”

TİHV Başkanı ve adli tıp uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Hekimlik uygulamalarının böyle dönemlerde çok daha zorlayıcı olabiliyor ve bu süreçlerde meslektaşlarımız baskı altında kalabiliyor bazen de bu baskılara boyun eğme davranışı geliştirebiliyorlar. Hazırladığımız tutum belgesinde de görüldüğü gibi bu belge devlete bir sorumluluk yüklüyor. Koşullar ne olursa olsun İstanbul Protokolü’ne, bu protokolle belirlenmiş usullere uyulması yükümlülüğü. Bu yükümlülüğün yerine getirilip getirilmediğinin takipçisi olacağız” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr