İstanbul Üniversitesi'nde KHK ile görevinden alınan İstanbul Üniversitesi Araştırma Görevlisi ve Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi Levent Dölek, akademisyenlerin KHK’ler ile üniversitelerde görevlerinden alınmasına karşı, bugün İstanbul Üniversitesi’de yapılan eylemde konuştu.

Dölek şunları söyledi:

Belki üniversitemizin içinde bulunamıyoruz. Ama içimiz buruk değil, Bizim başımız dik. Belki içerde değiliz ama bugün burada üniversitenin içinden çıkan biziz. Üniversiteleri istibdada bırakmıyoruz. O yüzden selam olsun mücadele edenlere, direnenlere…

Bunlar yaptıklarının arkasında duramazlar. Onların hepsi bu üniversitelerin unutmak istediği kötü birer hatıra olarak kalacaklar. Bu üniversiteye daha önce de mücadele edenler adlarını kazıdı göreceksiniz yine öyle olacak.

İÇ SAVAŞ TEHDİDİNE TOKAT GİBİ CEVAP

Biz bunların bu baskıları neden yaptıklarını gayet iyi biliyoruz. Geçenlerde biri çıkmış diyor ki: Referandumda eğer kazaen evet çıkmazsa iç savaşa hazırlanın.

Nedenmiş efendim, neden iç savaşa hazırlanacakmışız. Biz kardeş kavgasına karşıyız. Buna müsaade etmeyiz. Kardeş kavgası çıkartmak isteyenler bu ülkede emekçilerin birleşmesini, mücadele etmesini istemeyenlerdir. Bu ülkenin emekçi halkı gençleri birleşip haklarını aramasın, birbirlerinin gözünü oysun, boğazını sıksın isteyenlerdir. Bizim mücadelemiz böyle bir mücadele değil.

Bizim kavgamız tam tersine kardeş kavgasını engelleyecek olan kavgadır. Bizim kavgamız ezilenlerin ezenlere karşı, sömürülenlerin sömürenlere karşı, mazlumların zalimlere karşı verdiği kavgadır. Ben diyorum ki hiçbir şekilde bu oyunlara gelmeyin. Eğer bir kavga verilecekse, ki verilecek. Bu kavgayı bu halkın çıkarları temelinde verelim. Ben diyorum ki asgari ücretle ay sonunu getirmek çalışan emekçiler beri gelsin. Kredi kartı borcu yüzünden gece gözüne uyku girmeyenler beri gelsin. Kadro bekleyen taşeron işçisi beri gelsin. Atama bekleyen öğretmen beri gelsin. Atılmayı bekleyen öğretmen de buraya gelsin. Patates ekmekle, makarnayla bütün tahsilini yapan öğrenciler de beri gelsin.

Askere giden hangi memleketten olursa olsun, hangi görüşten olursa olsun aynı ranzayı paylaşan, askerde aynı karavanadan yiyen, beraber ölüme giden bu ülkenin emekçi çocukları, onlarda beri gelsin. Patronu, tefecisi öteye gitsin. Bakanı generali öteye gitsin, istemeyiz. Ama memlekette böyle bir saflaşma olduğunda ki memleketin önünde ya başkanlık ya kaos diye bir ikilem yok, ya başkanlık ya kargaşa, ya başkanlık ya iş savaş diye bir ikilem yok.

Bu ülkenin karşısında emekçi halkın oluşturduğu yüzde 99’un, yüzde 1’lik sömürücü azınlıkla bir kavgası var. Ve bu kavganın adı sınıf kavgasıdır. Ve bu kavga, istibdada karşı hürriyetin kavgasıdır. Bu kavga, kardeş kavgasını da engelleyecek olan ülkeyi düzlüğe de çıkaracak yegane kavgadır. Bu kavganın ucundan tutan herkese ve bu kavgada olan herkese çok teşekkür ediyorum.

Fotoğraf: Öğrenci Kolektifleri

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr