Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Habertürk TV'de Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı. Artvin Cerattepe'de maden çıkarılması girişiminde Davutoğlu'nun devreye girmesinin ardından mahkeme kararı gelene kadar çalışmaların durdurulması ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş, "Çevreyi korumak mecburiyetindeyiz. Bir duyarlılık ortaya çıktı. Hükümet de bu duyarlılığa duyarsız kalmadı" dedi.

Cerattepe'de çalışmalar şimdilik durdu, avukatlar kuşkulu

Kurtulmuş, Suriye'deki ateşkese ilişkin olarak da Türkiye'nin PYD ve DAEŞ'in saldırılarına karşılık verdiğini, Suriye tarafından ateş açılmadığı sürece Türkiye'nin bombardımanı olmayacağını söyledi. Kurtulmuş, uluslararası camianın asıl endişe duyması gerektiği konunun Rusya'nın sivillere yönelik bombardımanı olduğunu söyledi.

Kurtulmuş'un açıklamaları:

TERÖR SALDIRILARI

Ne zaman istikrar olsa Türkiye'nin önü kesilmek isteniyor. Türkiye ayrı bir döneme çekilmeye çalışıldı. Terör örgütlerine birileri bölgesel güçlerini pekiştirmek için destek oluyor. Siyasi destek sağlıyor. Fransa'da da aynı şey oluyor. Türkiye, dünya ve bölgedeki istikrarsızlığın kurbanı oluyor.

ANKARA'NIN FAİLİ

Orada patlama yerinde bulunan bir parmak ve bir el var. Parmak izlerinden hareketle bir arama sürecine girildi. Bu kişinin kimlik bilgilerinin Salih Neccar olduğu ortaya çıktı. Şebekenin bütün zincirleri çözülmüş oldu. İsmi Salih neccar mı, başka bir şey mi? Olay açık. Teröristin isminin şu veya bu olması gerçeği değiştirmiyor.

SINIRDAN GEÇENLER

3 milyonluk bir kitleden bahsediyoruz. Bu kitlenin içinde her gelenin kim olduğunu bilmek mümkün değil. İstihbarat birimlerimiz saldırılarn ardından şöyle bir karar aldı. Risk gruplarının üzerinde özel çalışmalar yapılıyor.

İSTİFA ÇAĞRILARI

Bu lafları çok duyduk. İstifa gerektiren bir durum olduğunu düşünmüyoruz. İnsanlar büyük özveriyle çalışıyorlar. Tehdidin büyüklüğünü göz önünde bulundurursak Türkiye teyakkuz halinde. Ölümü göze almış bir kişi sonuç itibarıyla tek o adamı bulamadığınız sürece sonuç alınamayabiliyor.

SURİYE'DE ATEŞKES

Türkiye PYD ya da IŞİD mevzilerini bombalarken her türlü tehdide fazlasıyla cevap veriliyor. Hem PYD hem IŞİD mevzilerine yapılan bombalar ateşe verilen karşılıktır. Türkiye 'Saldırı yok ama ben bombalayayım' demez. Bu ateşkese son derece olumlu bakıyoruz. 30 Eylül'den bu yana 8 bini aşkın sorti yapılmış Rusya tarafından. Rusların sivillere karşı harekat düzenlememesi esastır. IŞİD ile mücadele altında hiç alakası olmayan bombardıman yapıldı. PYD tarafından ya da IŞİD tarafından ateş açılmadığı sürece Türkiye tarafından bir ateş açılmayacaktır. Uluslararası camia Türkiye'ye değil, endişelerini Rusya'ya bildirmelidir. ABD ve Rusya'yı fiilen ilgilendiren bir savaş yok. Ama Türkiye, bizim vatanımız 911 km sınırı olan bir ülke.

CERATTEPE

Ortada bir maden işletmesi ve hukuki bir süreç var. Biz maden kaynakları açısından zengin bir ülkeyiz. Ama diğer taraftan çevre güzelliklerini korumak mecburiyetindeyiz. Burada bir işletmeye verilmiş bir izin var. Oradan çıkarılacak toprağın başka bir alanda işletilmesi ile ilgili bir süreç var. Buna karşı devam eden bir süreç var. Artvin halkı, siyasi partiler, vakıflar... Hepsinin talepleri oldu. Bugünkü toplantının sonunda da mahkeme kararı gelene kadar çalışmaların durdurulması kararı alındı. Bir duyarlılık ortaya çıktı. Hükümet de bu duyarlılığa duyarsız kalmadı. Verilmiş bir izin var. Ama mahkemenin sonuçlarının beklenmesi ve taleplerin dikkate alınması önemliydi.

ANAYASA ÇALIŞMALARI

Türkiye'de bütün partilerin üzerinde durması gereken husus şu: Türkiye'de parlamentonun varlığını ciddiye almak mecburiyetindeyiz. Siyasetin merkezi TBMM. Dolayısıyla hiçbir partinin kaçmaması lazım. Anayasa meselesine gelince ben ilk oyumu 1982 anayasasında vermiştim. 82'lerden beri yeni anayasa talepleriyle muhatap olan bir ülkeyiz. Dolayısıyla bütün herkesin muhtap olduğu temel mesele 12 Eylül anayasasının değiştirilmesi mecburiyetidir. Kusura bakmasınlar, bu masadan kim kaçarsa millet görür. Onları masa kaçkını olarak görür. Bu parlamentonun hayati bir sorumluluğu var.

UZLAŞMA OLMAZSA?

Kendi anayasa teklifimizi Meclis'e götürür, millete gideriz. Sonuçta talep ortadan kalkmıyor. Yeni anayasa sadece halk istiyor diye değil, aynı zamanda bu siyasal bir ihtiyaçtır.

GÜNEYDOĞU'DAKİ OPERASYONLAR

Cizre'de de Sur'da da aynı durum yaşanıyor. 100 küsür evlik bir alan. Orada tamamen dar bir alan. Diğer bölgeler temizlendi. Sayısal olarak az olmakla birlikte tecrübe kazanmış unsurların kaldığı anlaşılıyor. Hala orada mayınlar var. En dar halka işin en zor olduğu halka. Tarih veremiyoruz ama en kısa zamanda Sur da temizlenecek.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr