Anayasa hukukçularının Erdoğan’ın sözleriyle ilgili görüşleri şöyle:

Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen: Cumhurbaşkanı’nın bu ifadeleri, hukuk devletini tanımıyorum, hukuk kararlarını dinlemiyorum demek anlamına geliyor. Erdoğan’ın sözleri baştan sona sorunlu. Bu bir temyiz kararı değil. Anayasa Mahkemesi kararına direnmek diye bir şey zaten söz konusu olamaz. Temyize gidersin o ayrı bir durumdur. AYM’nin verdiği karar zaten davanın esasıyla ilgili bir karar değildir. Davanın esasını yerel mahkeme önümüzdeki günlerde görüşecek zaten. ‘Saygı duymuyorum, uymuyorum’ sözleri son derece kaygı verici. Bu, hukuk devletini ortadan kaldırmak demek, hukuk devletini dinlemiyorum, hukuk devletinin kararlarını da tanımıyorum demektir.

Galatasaray Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu: Hukuk devletinde bir anayasa hukukçusu olarak bu sözleri kabul edilebilir görmem mümkün değil. Anayasa hükümlerini beğenmediğimiz, saygı duymuyoruz dediğimiz zaman birileri de Cumhurbaşkanının anayasal konumuna saygı duymaz. Çünkü Cumhurbaşkanı da yürütme kurumunun içinde yer alıyor. Böyle bir ifade her şeyin meşruiyetini tartışılır hale getirir. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin kararı Cumhurbaşkanı’nı da bağlar. Anayasa herkesin bütün yetkilerinin kaynağıdır. Cumhurbaşkanı bunu tanımıyorum derse o zaman kendi yetkilerini de tartışılır hale getirir. Birileri de devletin diğer kurumalarına saygı duymaz ise nasıl hukuk devleti olacağız ki?

Eski YÖK Başkanı ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Erdoğan Teziç: Anayasa Mahkemesi’nin şu anda kararını irdeleyecek bir makam yok. Çünkü AYM’nin kararı anayasaya göre yasama, yürütme, yargı organları, idari makamlar ile özel ve tüzel kişileri bağlar. Yani Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararı, uygulanıp uygulanmayacağı konusunu tartışacak yetkili makam yok. Dünkü haberlerde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin kararını değerlendireceği söyleniyordu. 14. Ağır Ceza Mahkemesi kararı değerlendiriyor lafı çok yanlış. Alt mahkememi Anayasa Mahkemesi’nin kararını değerlendirecek. Böyle bir şey mantığa da, hukuka da ve anayasaya da aykırıdır. O bakımdan kararın gecikmeli olsa da hukuken uygulanması ve iki gazeteciyi tahliye ederek hürriyetlerine kavuşturmaları doğrudur ve isabetli olmuştur. Bu kararın uygulanıp uygulanmayacağı ya da kararın bağlayıcı olmadığı yönünde söz söyleyecek hukuken yetkili bir makam yok.


Kaynak: Cumhuriyet.com.tr