Hacıbektaş İlçesi'nde her yıl 400 bini aşkın kişinin ziyaret ettiği ve içerisinde Türk düşünürü Hacı Bektaş Veli Türbesi'nin de bulunduğu Hacı Bektaş Veli Müzesi’nin 2'nci avlu bölümünde, Alevi-Bektaşi inancına göre kutsal olduğu belirtilen Aslanlı Çeşme'nin hemen yanında bulunan Kahveci Baba’nın mezarı, mermerle kapatılmış halde, her gün yüzlerce insan tarafından üzerinden geçilen bir konumda yer alıyor. Rivayete göre, Hacı Bektaş Veli’nin yaşadığı dönemde dergahta 'Kahveci' olarak görev yapan ve o dönemde 'Kahveci Baba' olarak da isimlendirilen kişi, "Kahve döverken çıkardığım sesler ile herkesi rahatsız ettim, öldükten sonra da mezarıma basarak beni rahatsız etsinler" vasiyetinin gereği olarak bu durumda olduğu ifade ediliyor. Müze yetkilileri de, Kahveci Baba'nın, vasiyeti uyarınca mezarının ayak altında olduğuna inanıldığını ve kendisinin yakınlarına ilettiği şekilde bu alana gömüldüğünü belirtti.

Alevi inancında 'Ayakaltı olma' manası da taşıyan 'Turab olma' özelliğini de yansıtması açısından Kahveci Baba'nın mezarının oldukça anlamlı olduğunu ifade eden yetkililer, şu bilgilere yer verdi:

"Hacı Bektaş Veli Dergahı'nın etkin olduğu dönemde dergahta Kahveci Baba diye bir kişi yaşıyordu. Kahveci olduğu için her gün dibekte kahve döver, bunu yaparken de çok ses çıkarınca, dergahta bulunan babaları, dervişleri rahatsız ettiğini düşünür ve bu nedene dayalı olarak da yakınlarına vefat etmeden önce, (Ben dergahta günlük kahve dövüyorum, bunu yaparken de çıkan yüksek ses ile herkesi rahatsız ediyorum. Bu nedenle beni ayak altına bir yere gömün. Ben yaşarken nasıl onları rahatsız ettiysem, yaşayanlar da ben öldükten sonra mezarıma basıp beni rahatsız etsinler) şeklinde bir vasiyette bulundu."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr