Dokunulmazlığın kaldırılmasının ardından HDP’de özellikle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) dolayısıyla TBMM’ye Şubat 2016 tarihinde hazırlanan fezleke üzerinde ciddi bir yargı sürecinin işletilebileceği dile getiriliyor.

Dokunulmazlık tartışmasının başlamasının ardından TBMM’ye gönderilen en kapsamlı fezlekelerden birini oluşturan DTK fezlekesinin özeti 83 sayfadan oluşurken dosya ekleriyle birlikte 900 sayfayı buluyor.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezlekede DTK kongresine katılan HDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yanı sıra HDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü ve Selma Irmak hakkında “halkı kin ve düşmanlığa alanen tahrik etmek, silahlı terör örgütüne üye olma” suçlamaları yöneltiliyor.

Fezlekede söz konusu isimlerin kongre dolayısıyla basına verdikleri demeçler ile kongrede yaptıkları konuşmalar delil olarak yer alıyor. HDP içinde, DBP Eşbaşkanı Kamuran Yüksek’in DTK kongresindeki açıklamaları dolayısıyla tutuklanması, dokunulmazlığın kaldırılmasının ardından benzer bir sürecin bu konuda fezlekesi bulunan HDP’li milletvekillerinin de tutuklanabileceği endişelerini artırdı.

Önder, hükümetin DTK kongresinden çok rahatsız olduğunu belirterek “Hükümete yakın medyada günlerce 5’imizin fotoğrafı çirkin mizanpajlarla gündemde tutuldu. Yeni dönemde ilk sevk edilen fezlekelerinden birisiydi” değerlendirmesini yaptı. Dokunulmazlığın kaldırılmasının ardından DTK fezlekesinden yargılama sürecinin başlayabileceğine işaret eden Önder, şunları dile getirdi: “Aslında barış için önemli bir fırsata dönüştürülebilirdi. Hükümet sırf bu yüzden o toplantıyı kriminalize etmeye çalıştı. Herhangi bir hukuk tahsil etmiş savcının bu iddianameyi orada yüksek sesle okuyabilmesi hukuka saygısı olan birisi için dünyanın en zor işi olacaktır.”