Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen KCK ana davasında, daha önce hakkında verilen zorla getirilme kararı üzerine, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinden Elazığ Cezaevi'ne getirilen HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak, ifadesi için Diyarbakır'a getirildi.

HDP Milletvekilleri Sibel Yiğitalp ve İmam Taşçıer'in de izlediği duruşmada Kürtçe savunma yapan Irmak, 7 Haziran seçimlerinde 6 milyon, 1 Kasım seçimlerinde 5 milyonu aşkın insanın oy verdiği HDP'nin Hakkari milletvekili olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bizim dokunulmazlığımızın kaldırılması Anayasa’ya aykırıdır. Şunu söylemek istiyorum; bu operasyon hukuki değil siyasi bir operasyondur. Bu karar mahkemenin dışında alınmış siyasi bir karardır. 4 Kasım'da aralarında eş başkanlarımızın da bulunduğu 12 milletvekili, dosyalarımız ayrı ayrı olmasına rağmen aynı saatte ortak bir operasyon yapıldı. 5 Kasım'da tutuklandık. Ben şunu söyleyebilirim ki bu operasyon muhalif ve demokratik siyasetin bastırılması ve yok edilmesi için yapıldı. Maalesef 7 Haziran seçimleri sonrasında demokratik çözüm ile ilgili süreç sonlandırıldı ve masa devrildi. Masa devrilmesi sonrasında AKP'nin devam ettirdiği çatışma ve savaş ortamında cezalandırıldık. Benim bu mahkemede yargılanmam aynı zamanda bana oy veren kişilerin de yargılanmasıdır. Eğer ben bir suç işlemişsem o suç bana aittir. Fakat 3 aydır tutukluyum. Bana oy verenler de cezalandırılıyor. Mecliste Anayasanın değiştirilmesi ile ilgili görüşmeler oldu. Ancak, 3 Hakkari milletvekili olarak biz orada yoktuk. Biz Anayasanın değiştirilmesi ile ilgili oy kullanamadık. Bu oylamanın içinde Hakkari yok. Çünkü Meclis’te 3 Hakkari milletvekili yok. Bu nedenle Meclis’in aldığı karar sakat kalmıştır ve 3 aydan beri Hakkari cezalandırılıyor. Bu nedenle milletvekillerine yönelik operasyonun siyasi bir operasyondur. Maalesef mahkeme olarak bu siyasi operasyona alet oluyorsunuz."

"YASA DIŞI BİR ÖRGÜT ÜYESİ OLMADIM, DEMOKRATİK SİYASETE İNANIYORUM"

HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak, 2009 yılında tutuklandıklarında bugünlere benzer bir operasyon gerçekleştirildiğini, Kürt sorununda çözümün görüşüleceği bir dönemde tutuklandıklarını hatırlattı. Sema Irmak, "Daha sonra gördük ki bu operasyon FETÖ'cülerin eliyle gerçekleştirilmiş. KCK operasyonlarında yer alan bütün polis, hakim ve savcılar şu an cezaevindeler. O dönem çözüm sürecine engel olunmasaydı şu anda bu çatışmalar olmayacaktı. Bu dönemde bu ülkeye en büyük zararı vermiş oldular. Ben 2009 yılında tutuklandığımda partimin (DTP) eş genel başkan yardımcısıydım. Bana suçmuş gibi isnat edilen toplantıların veya parti ile ilgili yaptığım çalışmalarım hepsi bir suç olarak bana isnat edilmiş. Ben hiç bir zaman yasadışı bir örgütün üyesi olmadım. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Bunların hepsi birer kurgudur. Ben demokratik siyasete inanıyorum ve bu şekilde yaşamımı devam ettiriyorum" diye konuştu.

KCK ana davasının soruşturmasını, kovuşturmasını yürüten hakim, savcı ve polislerin tamamına yakının Gülen hareketi ile ilişkileri olduğu gerekçesiyle tutuklandığını söyleyen Irmak, "Zaten bu dosya bugün için boş çıkmış durumdadır. Bu dosyayı ele alan bütün şahıslar şu anda örgüt üyeliğinden ve vatan hainliğinden müebbet ile yargılanıyor. Vatan hainliğinde yargılanan bir savcının hazırladığı dosya, bir hakimin yaptığı yargılamaya, bir polislerin yaptığı operasyona nasıl güvenilebilir? Nasıl inanılabilir? Nasıl hukuki olabilir? Bu nedenle bu dosya boştur. Düşmesi gerekir. Ergenekon davasını FETÖ'den tutuklananlar hazırladı, bu nedenle o dava düşürüldü" dedi.

Ardından söz alan avukat Mehmet Emin Aktar, Irmak'ın yasama dokunulmazlığının Anayasa ve Meclis içtüzüğüne aykırı bir şekilde kaldırıldığını ve bunun hukuk tekniği açısından uygulanamayacağını belirtti. Aktar, Irmak hakkında yürütülen yargılamanın anayasaya aykırı olduğunu, bu nedenle yargılamanın durdurularak, bu konuda Meclis'e yazı yazılması ve ancak dokunulmazlığı usulüne uygun kaldırıldıktan sonra yargılamaya devam edilmesini talep etti. Avukatlar Reyhan Yalçındağ ve Erhan Ürküt de aynı yönde taleplerde bulunurken, mahkeme, Irmak'ın ses analizi alınarak, ses kaydının alınmasına karar vererek, yargılamanın durdurulması talebini reddetti.
 Kaynak: Cumhuriyet.com.tr