HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Muş'un Malazgirt İlçesi'nde oturan Nevzat Gümüştaş ve Tahsin Dişli'nin 1.5 yıl önce 15 yaşındaki bir çocuğu dağa götürecekleri iddiasıyla gözaltına alınarak tutuklandıklarını söyledi. Altan Tan bu kişilerin Patnos Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ömür boyu müebbet hapis cezasına çarptırıldıklarını kaydederek, şöyle konuştu:

"Çocuk 'Yakın köylüydük, ben şehre gidiyordum. Bunlarda araba ile gidiyordu durdum arabaya bindim' diyor. Çocuk da bir iddia yok. Ailesinde de bir şikayet ve iddia yok. Fakat dosyaya neler giriyorsa gizli tanık, şikayet, kamera ne varsa bir buçuk sene sonra geçen ay bu iki insana ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veriliyor. 5-10 kişiyi öldürenler yatıp çıkıyorlar. Bütün teferruat Patnos Ağır Ceza Mahkemesinde dosyasında mevcut. Bugün bu siyasallaşmış yargı kimi istese şahitsiz ipe götürecek duruma gelmiştir. Bunu çoğaltabiliriz. Onlarca siyasi davaya şamil edebiliriz."

Altan Tan, AK Partinin dokunulmazlıkların kaldırılması için TBMM Başkanlığına sunduğu anayasa değişikliği teklifine ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi:

"Dokunulmazlığın herkes için kaldırılmasını istiyoruz. Bugün yapılan ne? Siyasi bir operasyon. Siyasi satranç hamleleriyle bu işlere yaklaşmakta yanlıştır. Memleketin bu gergin ortamında gittikçe sıkıştırılan HDP'nin daha da işlevsiz daha da fonksiyonsuz ve Meclis dışına itilerek tamamen yok edilmesi siyaseti rahatlatmaz. Bu siyaseti rahatlatır diyen bir Allah'ın kulu varsa çıksın bunu anlatsın. Yanlıştır başa çıkmaz. Ülkeye bir hayrı olmaz. Kürt sorununun çözümüne de bir katkısı olmaz. Katkısı olmadığı gibi ayrıca daha büyük sıkıntılara sebebiyet verir. Ama Sayın Davutoğlu'nun bu işi yapmak istemediğini düşünenlerdenim ben. Çünkü bu anayasa değişikliği Meclis'ten geçmeyecek. Çünkü 367'yi bulması lazım. MHP'nin desteğiyle 330 ve üzeri oy alırsa referanduma gitmesi lazım. Cumhurbaşkanı götürürse tabi. Bu geçmeyecek parlamentodan. Davutoğlu bu işi uzatmak zamana yaymak istiyor. İyi de yapıyor. Ama cumhurbaşkanı çıkıyor 'İpe un seriyorlar, savsaklıyorlar' diyor. Neredeyse azarlarcasına AK Parti grubunu, parlamentoyu zorluyor. Bu zorlamanın da memlekete bir hayrı yok."

"PKK'NIN BU SİLAHLARI SUSTURMASI LAZIM"

HDP'li Altan Tan, Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş'ın Berlin'deki "Özerklikle bir yere varılmaz" şeklinde açıklamaları olduğu yönünde haberlerin sorulması üzerine bilgisi olmadığını söyleyerek şöyle cevapladı:

"PKK'nın bu silahları susturması lazım. Devletin acilen demokratikleşme hak ve özgürlükleri genişletme sorunun çözümüyle ilgili her türlü kesimle müzakereye başlaması lazım. Bu Türkiye için sürdürülebilir bir durum değil. AKP, HDP, PKK, devlet, millet açısından da bu kadar iç ve dış gerilim sürdürülebilir değil. Türkiye'nin aynı anda Rusya ve ABD ile çarpışması mümkün değil."

"BEN HANGİ SAPIKTAN YANA OLAYIM ŞİMDİ"

Altan Tan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısındaki konuşmalarını değerlendirerek şunları söyledi:

"Biz çocuklarımızın yanında haber izleyemez duruma geldik. İlkokulda çocuklar birbirlerine bunları söylemiyor. Bir örnek vereyim; burada da şimdi böyle dersen Kılıçdaroğlu'nu destekledin, eleştirirsen AK Partili oldun Erdoğan'ı destekledin derler. Bu üslup üslup değil. Cumhurbaşkanı ana muhalefet partisi başkanına 'sapık' diyor. O ne diyor cevap veriyor: "Siyasi sapık da sensin cinsi sapık da sensin diyor." E ben ne diyeyim şimdi? Şaka yapmak istiyorum ama şaka yapılacak bir şeyi de kalmadı. Kara mizah; ben hangi sapıktan yana olayım şimdi. Kara mizah bu işte. Büyük yanlış bu. Bu üslupların tamamı yanlış."

SÖZLERİNİ SAVUNDU

HDP'li Tan, Karaman'da meydana gelen olayla ilgili bir soruya karşın şu ifadeleri kullandı:

"Bale kursunda bir seks skandalı oldu diye bütün balerinleri suçlamak veya HDP'li belediyede buna benzer birşey olduğu vakit tüm HDP camiasını suçlamak, MHP'yi, CHP'yi suçlamak yanlış. Bu açıklama kimseyi kesmiyor. Ya bütün vakıf cemaatlere küfredeceksin hükümete küfredeceksin veya bütün bunları koruyacaksın, olayın üstünü örtmeye çalışacaksın. Ben ikisini de yapmıyorum. Geçen haftada söyledim. Belli bir kesim islam düşmanlığını kendine siyaset edinmiş bir kesim bunu da laiklik modernlik solculuk olarak anlatan bir kesim 'Altan Tan tecavüzcüleri koruyor' dedi. Aile Bakanı bu olayı aydınlatmalı ve bunun uzantılarına girmeli. Ne kadar kanun dışı kurs varsa dini, laik ayırmadan ne varsa bunların hepsini araştırmalı. Ama kalkıp da bunun üzerinde töhmet altında bırakıp demeyecektin. Bütün yurtların kanuna, kontrole bağlanması lazım."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr