Adıyla, içinde bulunduğu 145 yıllık Hazzopulo pasajının dahi önüne geçen çayıyla meşhur “Mustafa Amca Jean’s”in de aralarında bulunduğu 7 işletmeye Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet ettikleri gerekçesiyle 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Galatasaray Lisesi’nin önünden geçerken “çaykolik”lerin kendini girmemek için zor tuttuğu pasajda dava açılan kişiler arasında yer alan Mustafa Amca ile çay tutkusundan “Mustafa Amca Jean’s”in kuruluş hikâyesine kadar pek çok şey konuştuk.

AKP’li Beyoğlu Belediyesi’nin mühürleme tehdidiyle bir dönem hedefinde olan, zanaatkârlar, kitapçı ve sahaf dükkânlarının yanı sıra şarap evi ve çay ocaklarına ev sahipliği yapan 145 yıllık Hazzopulo Pasajı’ndaki 7 işletmeye Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet ettikleri gerekçesiyle 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında Mustafa Amca (Kayacan) ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun oğlu Mitan Alican Tanrıkulu’nun da bulunduğu 7 işletmeci şüpheli olarak yer aldı. İddianamede, Hazzopulo Pasajı’nda 7 işletmecinin uzun yıllardır kiracı oldukları, dükkânları faal olarak işlettikleri, dükkânlarda duvarların izinsiz yıkılarak alt katlardan izinsiz tadilat yapıldığı iddia edildi.

Keşif yapılacak

Keşif yapılacak Kasım 2015 tarihli bilirkişi raporunda ise, dükkanlardaki tadilatların yapılış tarihlerinin net bir şekilde belirtilebilmesi olanağının bulunmadığı, uygulamaların kuvvetle muhtemel 2014 yılı öncesine dayandığının görüldüğü belirtildi. Tadilatın bir kısmının halen dükkânlardaki işletmeciler tarafından, diğer bir kısmının ise şimdiki işletmecilerden öncekilerce yapılmış olabileceği ihtimali bulunduğu aktarıldı. Davanın 20 Eylül tarihli duruşmasında mahkeme, suç unsurlarının araştırılması bakımından pasajda 11 Kasım’da tapu fen elemanı, inşaat mühendisi ve arkeologla birlikte keşif yapılmasına karar verdi.,

 

‘Miting alanına girmek daha kolay’

Mustafa Amca” olarak bilinen Mustafa Kayacan, iş çıkışı “nefes almak” isteyen beyaz yaka insanlardan, üniversite öğrencilerine kadar farklı yaştaki pek çok kişiyi ağırlıyor 31 yıllık çay ocağında... “Miting alanına girmek daha kolay” diyen müdavimlerden kimi bir oturuşta 10 bardak çay içiyor, kimi şehir dışından dönerken valizini dahi bırakmadan buraya geliyor. Mustafa Amca ile çay tepsilerinin birbirini kovaladığı dükkânında hem davayı hem de ocağın açılış öyküsünü konuştuk. Mustafa Amca, ocağa yönelen herkese “Hoş geldin” derken çayından bir yudum alıyor ve “İstanbul’a 68-69’da geldiğimde Ağa Camii’nin orada bulaşıkçılık yapıyordum. İkinci kez geldiğimde de fırında hamallık yaptım. 85 yılının sonunda da hanın içindeki dükkanı açtım. Orası benim 2 çocuğumdan büyük. Buraya çok emek verdim” diyor.

‘Mustafa Amca burada mı?’

Mustafa Amca ocağının herkesçe bilindiğinden emin bir şekilde anlatıyor: “Bazen ‘Mustafa Amca burada mı’ diye soruyorlar. Bazen gelenler ‘Mustafa Amca miting alanına daha kolay giriyorum’ diyor. Oturacak yer bulunmuyor bazen. Burayı seven bilen vazgeçmiyor. Kalabalık olunca çay yetiştiremediğimiz zamanlar oluyor. Aileleriyle bizi tanıştıranlar bile var. Çünkü ailelerine sürekli Mustafa Amca’ya geldiklerini söylüyorlar. Tatilden dönüp çantasını daha bırakmadan buraya geliyorlar. Ben hizmet vermekten gurur duyuyorum. İnsanı alsam sırtıma götürsem ‘yoruldum’ demem. Bir görüşüm, düşüncem var. Ondan dolayı sağolsun gençler çok seviyorlar. Mustafa Amca diyorlar başka bir şey demiyorlar."

Logonun hikâyesi

Mustafa Amca’nın yerinde çay içenler bilir dükkânın logosunu. Bir kahve dükkânı zincirinin ismini andıran “Mustafa Amca Jean’s” logosunun hikayesini ise şöyle anlatıyor: “Mustafa Amca ismini 15 yıldır kullanıyoruz. Bizim logomuzu Yapı Kredi Yayınları’ndan Yeşim Hanım ‘Mustafa Amca Jean’s” olarak tasarladı. Bir kartona hazırlamış, sağolsun. Gençlerin ilgisini de çekti tabii ki. Buraya gelen turistlerin de ilgisini çekiyor.”

 

'Satılacak’ dedikodusu

Mustafa Amca’nın ocağının hemen yanında fondaki müzikleriyle de ilgi çeken diğer çay ocağında işletmeci Tevfik Tanrıkulu söz konusu dava ile ilgili olarak “Buraya gelenlerin büyük çoğunluğu solcu kesim. Onun da bir etkisi vardır diye düşünüyorum. İnsanın aklında soru işareti oluşuyor. Ama umarım öyle değildir. ‘Satılacak’ diye dedikodular var. Bu dedikodular kulaktan kulağa yayılıyor insanı tedirgin ediyor ister istemez. Umarım tüm esnafın lehine sonuçlanır” diyor

 

 

 

 

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr