İslam geleneğinden esinlenen çağdaş sanat çalışmalarını daha geniş kitlelere yaymayı amaçlayan Jameel Ödülü’nün dördüncüsünün sergisi Pera Müzesi’nde.

İngiltere’de kapsamlı bir İslam sanatı ve tasarımı koleksiyonuna sahip olan Victoria ve Albert Müzesi ile paydaşı Art Jameel’in iş birliğiyle düzenlenen 4. Jameel Ödülü’nün sahibi bu yıl ilk kez Victoria ve Albert Müzesi dışında bir müzede, İstanbul’daki Pera Müzesi’nde düzenlenen ödül töreniyle açıklandı. İki yılda bir düzenlenen ödülün bu yılki sahibi Ghulam Mohammad oldu. İstanbul’daki 4. Jameel Ödülü sergisi ise, Victoria ve Albert Müzesi, Londra ve paydaşı Art Jameel tarafından, Pera Müzesi işbirliğiyle düzenlendi.

11 sanatçının işleri

Sanatta, zanaatte ve tasarımda İslam geleneğinden esinlenen çalışmaları öne çıkaran Jameel Ödülü sergisi, 11 sanatçının işlerini Pera Müzesi’nde bir araya getiriyor.

Afganistan, Mali, Porto Riko ve Tayland gibi pek çok farklı ülkeden sanatçıların başvurduğu 4. Jameel Ödülü kapsamında seçilen 11 sanatçı arasında David Chalmers Alesworth, Rasheed Araeen, Lara Assouad, CANAN, Cevdet Erek, Sahand Hesamiyan, Lucia Koch, Ghulam Mohammad, Shahpour Pouyan, Wael Shawky ve Bahia Shehab yer alıyor. Jameel Ödülü’nün 11 sanatçısı, Victoria ve Albert Müzesi Direktörü Martin Roth’un başkanlığındaki seçici kurul tarafından belirlendi.

‘İslam değil sanat ön planda’

4. Jameel Ödülü sergisinin küratörlüğünü Victoria ve Albert Müzesi Orta doğu koleksiyonunun küratörlerinden Tim Stanley üstleniyor. Stanley ile Pera Müzesi’nde buluştuk. Stanley’ye bu ödülün ana amacının İslam geleneğine yönelik önyargıları kırmak mı olduğu sorusunu yönelttik. Stanley, “Ana amaç bu değil. Ana amaç, İslam geleneğinin çeşitliliğinin, ifadesinin, sanat eserlerinin değerinin ortaya konulması. Önyargıları kırmaktan ziyade sanat işlerinin değerinin ortaya konması amaçlanıyor, sanat daha öne çıkarılıyor” dedi. Stanley, sanat piyasasının yönlendirilme biçimiyle ilgili olarak da “Bu yüzyılda sanat piyasasının yönlendirilme biçimi değişime uğradı. Sanat piyasasını belli şehirler domine ediyor. Bu bir dönem Paris oldu, Londra oldu.

Bu şehirler büyük rol oynadı. Dolayısıyla orada çalışanlar çağdaş sanat piyasasını şekillendiriyor. Bu yüzyılda ise biraz değişime uğradı. Başka yerler de çağdaş sanatta önemli hale geldi. Çağdaş sanat Ortadoğu’da, o sevilen şehirler dışında da görünür hale geldi. Biz de bu diyalog içinde yer alıyoruz ve bu diyaloğa katılıyoruz” yorumunu yaptı. Tim Stanley, ödül için aranan ana kriterin görsel ve estetik anlamda İslam geleneği ile bağlantısının olması, İslam geleneğinden esinlenilmiş bir iş olması gerektiğini söylüyor. Bunun dışındaki çerçevelerle ilgili olarak da “İçerik ve işleyiş açısından mükemmelliyet ve çağdaş sanatla ilişkisinin olması. Son beş yılda üretilmiş olması” diyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr