Cengiz Semercioğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Şen’in 4 bin 500 kişilik tiyatronun yıkılarak, yerine 7 bin kişilik yeni bir açıkhava tiyatrosunun inşa edileceğini söylediğini yazdı. Şen, tiyatronun yıkılma tarihininse bu yaz sonu olduğunu söyledi.

Semercioğlu, yazısında Şen’in kendisine verdiği bilgileri şöyle anlattı: “Habire yazıp duruyorum ya Açıkhava’da bu yıl son konserler yapılacak, sonra üstü kapanacak diye… Önceki akşam işin aslını öğrendim ve çok şaşırdım… Yenileme falan değil, ‘üstü kapanacak’ denilen şey tam anlamıyla bir yıkım çalışması olacakmış… Şu an 4 bin 500 kişilik olan Açıkhava tamamen yıkılıp yerine 7 bin kişilik yeni bir salon yapılacakmış… Bu bilgiyi önceki akşam Çırağan’da sohbet yemeği yediğimiz İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen’den öğrendim… İnanamadığım için defalarca sordum, ‘Tamamen yıkılacak mı’ diye… ‘Evet’ dedi, Şen… Yıkılıp yerine modern bir Açıkhava Tiyatrosu yapılacakmış…”

‘Proje hazır’

Semercioğlu’nun Şen’den edindiği bilgilere göre, yenileme çalışması kapsamında açıkhava tiyatrosunun alanı geçen ay yıkılan Cahide’ye doğru genişleyecek, sahnesi sağa doğru kaydırılıp büyütülecek. Böylece seyirci kapasitesi de 7 bine çıkarılacak, açılır kapanır bir tavanın da eklenmesiyle tiyatronun yaz-kış hizmet vermesi sağlanacak. Ancak Semercioğlu, projeyi görmek istemesine rağmen, İBB Kültür Daire Başkanı’nın “Proje hazır, nasıl bir salon olacağı da belli ancak şu anda fotoğrafları paylaşmam doğru olmaz” dediğini vurguladı.

Öte yandan AKM’nin sekiz yıldan beri atıl biçimde çürümeye bırakıldığı bir ortamda Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nun genişletme amaçlı kapatılacak olması kuşku uyandırıyor. Zira Harbiye, kentteki önemli konser, festival ve gösterilere ev sahipliği yapan en merkezi noktalardan biri ve bilinen bir yıkılma tehdidi de bulunmuyor.

Açıkhavada ‘halter keyfi’nden yıkıma

Harbiye’nin yenilenme sürecine dair detayları da paylaşan Semercioğlu, “İstanbul’un 2020 Olimpiyatları’na aday olduğu dönemde, 2012 yılında teftiş için gelen Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyelerine halter müsabakalarının yapılabileceği mekanlar da gösteriliyor… Olimpiyat komitesinin denetçileri Açıkhava’yı çok beğeniyorlar, ‘Ancak buranın kapalı bir salona dönüşmesi lazım’ diyorlar… Olimpiyatı alacağız sevdasıyla apar topar izinler alınıyor, sadece üzerinin kapatılması değil, Açıkhava için yıkım izni de o dönem çıkıyor…” diye yazdı.

O dönem olimpiyatlar için Madrid ve Tokyo’yla yarışan İstanbul’un Harbiye tiyatrosunda halter müsabakaları yapılması projesinin de ‘hayal olduğu’nu kaydeden Semercioğlu, hazırlanan projenin bu yaz sonunda hayata geçirilmek istendiğini kaydetti.

‘Başka yer mi yok koca İstanbul’da’

Semercioğlu, 70 yıllık bir mekan olan Harbiye’nin Türkiye’nin kültür sanat hayatının neredeyse tamamına yakınına tanıklık etmiş bir yapı olduğunu vurgulayarak, yazısını şöyle noktaladı: “Yıkmak yerine olduğu gibi kalsa, korunsa… Kulisleri düzeltilse, kulis arkasına doğru genişletilse, modernleştirilse… İlla üstünü kapatmak gerekiyorsa bu haliyle kapatılsa… Ya da kapatılmayıversin canım… 12 ay kullanılacak salon yapacak başka yer mi yok koca İstanbul’da… Hazır önümüzde bir olimpiyat adaylığımız da yokken… Öyleyse Açıkhava’yı neden yıkıyoruz… Abdurrahman Şen’le yemeğimizde ben bu sorunun yanıtını öğrenemedim… Belki kamuoyunun merakını giderecek bir yetkili çıkar…”

Açık Hava tiyatrosunun tarihi

Şehircilik uzmanı Henri Prost'un, 1930'larda İstanbul'un için hazırladığı imar planında yer aldı. Tiyatronun planı Nihat Yücel ve Nahit Uysal tarafından yapıldı. Temeli Temmuz 1946'da Lütfi Kırdar'ın İstanbul valisi ve belediye başkanı olduğu dönemde atıldı. Cephe kaplamaları için küfeki ve Uzunköprü taşı karıştırılarak renk nüansi sağlandı, döşemeleri Uzunköprü taşından yapıldı. 9 Ağustos 1947'deki açılış törenine rağmen, son şeklini, Ankara Devlet Konservatuvarı yönetmenlerinden Carl Ebert'in sahne tekniğine uygun değişiklikler yapılmasıyla aldı. Tüm noksanları ancak 1950'de tamamlanabildi. Açıkhava Tiyatrosu'nda oynanan ilk eser Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçılarının sergilediği Sofokles'in Kral Oidipus adlı trajedisidir. 1958'de, İstanbul'un eski belediye başkanlarından Cemil Topuzlu'nun adı verilmiştir.

Açıkhava Tiyatrosu'nda, Amfitiyatrolarda olduğu gibi, düz bir sahneye bakan yarım daire biçiminde merdiven basamaklar halinde, seyirci oturma yerleri ya da gradenler yükselir. 30 kişilik protokol locası, 3,972 kişilik seyirci yeri, 80 kişilik orkestra yeri ve gradenlerin ortasında, sinema filmi veya dia gösterildiğinde kullanılan projeksiyon yeri vardır. Sahne 200-300 figüranın serbest olarak hareket edebileceği kadar geniş tutulmuştur.Geçit ve kapılar sahnenin birden boşaltılmasına uygun şekilde yapılmıştır.

Sahne adından da anlaşılacağı gibi aslında tiyatro alanıyken, daha çok konserler düzenlenmektedir. (Vikipedi)
Kaynak: Cumhuriyet.com.tr