FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili aralarında sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' üyelerinin de bulunduğu 221 sanık hakkında açılan davada, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın eski Özel Kalem Müdürü Kurmay Albay Ramazan Gözel savunma yaptı.

FİDAN AYRILDIKTAN SONRA GENELKURMAY BAYKANI EVRAK İNCELEMEYE DEVAM ETTİ

İnfaz Kurumu Yerleşkesi'ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada savunmasını yapan sanık Ramazan Gözel, 15 Temmuz günü Genelkurmay Başkanı'nın programında, Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak ile YAŞ nedeniyle görüşmesi olduğunu belirterek, "Ancak programda olmamasına rağmen Ak Parti Milletvekili Şirin Ünal ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan Genelkurmay Başkanı ile görüşmeye geldi. MİT Müsteşarı'nın ziyareti sırasında Genelkurmay katında herhangi bir olağanüstü durum görmedim. Darbeye yönelik ya da önlemeye yönelik bir faaliyet görmedim. Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı ayrıldıktan sonra normal bir şekilde evrak incelemeye devam etti" dedi.

ST 21.30'DA MEHMET DİŞLİ GÖRÜŞTÜ

Saat 21.30 sıralarında Mehmet Dişli'nin Genelkurmay Başkanı Akar'ın odasına arz için girdiğini belirten sanık Gözel şunları söyledi: "Mehmet Dişli'nin komutana arzı sürerken ben emir astsubayının odasına geçtim. Bu sırada dışarıdan sesler geldi. Koridora çıktığımda Genelkurmay İkinci Başkanı'nın odasına doğru silahlı askerler olduğunu gördüm. Uzaktan 'Siz kimsiniz' diye seslendim. İçlerinde birisi 'Biz özel kuvvetler personeliyiz. Karargahın emniyetini almaya geldik. Tatbikat yapıyoruz' gibi şeyler söyledi. Açıkçası bu bana biraz garip geldi. Ancak 'güvenlikle ilgili bir sıkıntı olmuş olabilir' diye düşündüm. Daha sonra odama geçtim. Bu sırada Kara Kuvvetleri Komutanı'nın karargaha girmek üzere olduğunu öğrendim ve karşılamak için odamdan çıktım.  Aşağı indiğimde silahlı 3-4 tane ÖKK personeli vardı. Bu sırada nizamiyede çatışma olduğu yönünde söylentiler vardı. Ben Kara Kuvvetleri Komutanını karşıladım. Yanında Kurmay Başkanı da vardı. Bir konuşmamız olmadı."

KOMUTANLARI KALDIRIN DİYE SESLENDİM

İçeri girdiğinde yukarıdan silah sesleri duyduğunu belirten Gözel, "'Yatın yatın' diye sesler geldi. Baktığımda bazıları yere yatmış bazıları ayaktaydı. Açıkçası tam olarak ne olduğunu anlayamadım. Dışarıdaki seslerden dolayı komutanları emniyet maksadıyla yatırdılar diye düşündüm. Daha sonra bana yakın bir personele 'ne yapıyorsunuz, komutanları kaldırın' dedim. Sonra komutanlar ÖKK personeli ile yukarı doğru çıktı" dedi.

HERŞEY NORMAL GİBİ GÖZÜKÜYORDU  

Komutanın derdest edildiğinde odada olduğu iddialarını reddeden Gözel, "Mehmet Dişli Paşa ile komutanın birlikte dışarı çıktıklarını gördüm. Gördüğüm kadarıyla bir zorlama yoktu. Her şey normal gibi gözüküyordu. Hatta bir astsubay komutanın şapkasını taşıyordu. Gece yarısında sonra TRT'de darbe bildirisinin okunduğunu gördüm. Bunun  emir komuta zinciri içinde yapıldığını düşündüm. Sonra Başbakanın açıklamasını dinleyince bunun öyle olmadığını anladım" dedi.
Bütün bu süre içinde karargahtan hiç ayrılmadığını söyleyen Gözel, "Darbeye yönelik hiç bir faaliyete hiç katılmadım, kimseye emir verip hiç bir şeyi organize etmedim. Darbe faaliyetine yönelik hiçbir olaya tanık olmadım" diye kendini savundu.

ZEKAİ PAŞA BANA ST 14.00 SIRALARINDA KOMUTANLARIN NEREDE OLDUĞUNU SORDU

16 Temmuz günü öğleden sonra dışarı çıkıp polisler tarafından teslim alındıklarını söyleyen Gözel, "Bu sırada bir astsubay 'komutanım siz gruptan ayrılın, sizi Genelkurmay Başkanı ile görüştüreceğim' dedi. Ben de polislere 'beni gruptan ayırmayın' dedim. Çünkü bana bir kötülük yapabileceğini düşündüm. Sonra bir odaya gittik. Telefon açtı ve telefonda ÖKK Komutan Zekai Aksakallı vardı. Zekai Paşa bana Genelkurmay Başkanı ve Genelkurmay İkinci Başkanının nerede olduğunu sordu. Bu görüşme tahminen 13.30-14.00 sıralarında. Genelkurmay Başkanı daha önce televizyonda açıklama yapmış. Genelkurmay İkinci Başkanıyla da görüşmüş. Bunlara rağmen bana komutanların nerede olduğunu neden sorduğunu halen anlamlandıramadım" dedi.

BENİM İSPATIM GENELKURMAY BAŞKANININ İFADESİ

FETÖ üyeliği ve sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' üyeliğini kabul etmeyen sanık Gözel, komutanın derdest edilme anında odada olduğunu sadece Genelkurmay Başkanı Emir Subayı Levent Tükkan'ın ifadesinde söylediğini belirterek, "Benim de odaya girdiğimi söylüyor. Ancak ben odaya girmedim, olaya tanık olmadım. Bu konudaki ispatım Genelkurmay başkanını ifadesi. İfadesinde benim odaya girdiğim yok. Ben kesinlikle bu olaya şahit olmadım, kim yaptı bilmiyorum" dedi.
Gözel, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak'ı Genelkurmay Başkanı Akar ile görüştürme bahanesiyle Karargah'a çağırarak derdest edilmesini sağladığı iddialarını da reddetti.   

ABD, BELÇİKA VE İNGİLTERE İLE TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPILMIŞ

Gözel, biri resmi, biri de şahsi olmak üzere iki telefonunun bulunduğunu, Karargahtayken telefonlarını odasında bıraktığını söyledi. Yaşanan olayların ardından bilgi almak için birçok kişinin kendisini aradığını anlatan Gözel, HTS kayıtlarına yansıyan birçok kişiyi tanımadığını, telefonunun başkaları tarafından kullanılmış olabileceğini savundu. Gözel, Amerika ile yapılan görüşmede telefonun kime ait olduğunu bilmiyorum. Ben Amerika ile görüşmedim. Bu arananın NATO personeli mi, başka biri mi bilmiyorum. Kimseyle görüşmedim. Bir sonraki görüşme Belçika olarak gözüküyor. Belçika ile de görüşmem olmadı. Bir de İngiltere Büyükelçiliği var. Onlar mı bizi aradı, biz mi aradık bilmiyorum. MHP ve CHP'den o gece neler olduğunu öğrenmek için arayanlar oldu. Onlara bilgi verdim" diye savunma yaptı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr