Uluslarararası Güvenlik Analisti Kaan Kutlu Ataç

Örgütün eleman temininde, eğitim konusunda sıkıntı yok. Çok sofistike saldırılar yapabiliyorlar. Hedef seçme esnekliği ve öğrenme yeteneği hızlı. Cüretkâr bir eylem sergileyebiliyor. Doğu’daki süreçten bağımsız, paralel şekilde operasyonel yeteneği sergiliyor. Maddi gücünde de sıkıntı olmadığı anlaşılıyor. Hiçbir elektronik haberleşme cihazını kullanmıyorlar. Bunları alt alta koyunca çok ciddi bir süreç. Saldırı Genelkurmay Başkanı’nın özel kuvvetlere bröve taktığı, yine Türk özel kuvvetlerinin İslam ordusu tatbikatının basına yansıdığı günlerde yaşanıyor. Olayın psikolojik boyutuna da bakmak lazım. Eyleme sadece PKK saldırısı demek zor. Vekâletin vekâletiyle saldırı yapılıyor. İz bulunamıyor, asıl ihaleyi veren belli değil.

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz

Kehanet değil saldırıyı bekliyordum, yenilerini de bekliyorum. Son yıllarda uygulanan iç ve dış politikaların bedelidir. Öncelikle hatalı ve tutarsız bir açılım politikası izlendi. Hatalı politikadan dönüldü ama bedeli vardı, Türkiye bunu ödüyor. Ayrıca bölge dinamiklerinin içinde olduğu bir saldırı. Türkiye yıllarca terörden çekti, ancak devlet aklı kaybolunca bunlar yaşandı. Geçen sefer Silahlı Kuvvetler’e, bu sefer halka yönelik bir saldırı. Devlete, yönetime “sizden güçlüyüz” mesajı vermeye çalışıyorlar. Halkın terörle mücadelede devlete destek vermesi lazım, tıpkı Fransa’da, İspanya’da olduğu gibi. Devleti yönetenler de taraftarlarını değil, Türkiye’yi memnun edecek politikalar yürütmeli. Türkiyebir an önce Suriye politikasından caymalı. Maalesef açılım ve Suriye’deki yanlış politikaların Türkiye’ye bedeli ağır oluyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr