Birçoğumuzun düşünmeden yemeklere bol bol serptiği tuz, vücudun baş düşmanı. Liv Hospital Nefroloji Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Tekin Akpolat, hipertansiyon, kalp, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak amacıyla günlük tuz tüketimini 5 gram ile sınırlamak gerektiğine dikkat çekiyor.

‘Fazla tüketiyoruz’

Akpolat, şöyle devam etti: “Hipertansiyon sorunu ile karşılaşmamak için yapılacak işlerden birisi de tuzun azaltılmasıdır. Türk hipertansiyon ve böbrek hastalıklarının 2012 yılında yaptığı araştırmaya göre günde ortalama 15 gram tuz alıyoruz. En önemli tuz kaynakları yemek pişirilirken eklenen tuz ve ekmektir. Piyasada bulunan, yararlı veya doğal olduğu iddia edilen okyanus tuzu, deniz tuzu, kaya tuzu gibi tuzlar da tansiyonu yükseltirler.”

Bunlara dikkat edin

* Yemeğin tadına bile bakmadan tuz koymayın. Tuzsuz yemek çok tatsız diyorsanız biber, sirke, limon suyu ve değişik bitkilerle yemek tatlandırılabilir.

* Tuzsuz ekmek yiyin. Taze sebze yiyin. Konserve, turşudan uzak durun.

* Yemek pişirirken tuz koymayın, pişirdikten sonra da koymayın.

* Tuzu azaltılmış peynir yiyin.

* Doktor veya eczacıya danışarak yapay tuz kullanabiliriz

* Dışarıda yemek yerken seçici olun

* Nane, kekik, soğan, sarımsak yemeklere tuz olmadan lezzet verir. Etleri sarımsak, sirke, limon suyu ile terbiye edin.

* Sebze, meyveler genel olarak az tuz içerir 4 Taze fındık, ceviz, semizotu yemeğe lezzet katar

* Alışveriş yaparken gıda etiketindeki tuz miktarına bakalım.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr