dihaber'de yer alan habere göre, yerine kayyım atanarak tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in tutuklu yargılandığı ve “güvenlik” gerekçesiyle Malatya’da görülen davanın 2’nci duruşması Malatya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, HDP milletvekilleri Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp, Dilek Öcalan, DBP Kadın Meclis Sözcüsü Hacer Özdemir, HDP, DBP, HDK ve Tevgêra Jinên Azad (TJA) üyesi çok sayıda kişi duruşmayı izledi.

Mahkemeye katılmak için adliyeye gelenler polislerce tek tek fotoğrafları çekilerek, kamera kaydına alması dikkat çekti. Saat 14.00'de başlaması gereken duruşma 1 saat geç başlarken, salonun küçük olduğu ileri sürülerek katılımcıların büyük bir bölümü içeri alınmazken, içeri girebilen katılımcılar da yerde oturmak zorunda kaldı. Duruşmada çok sayıda avukat da hazır bulundu.

Kimlik tespiti ve mahkemeye gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada, Kocaeli Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Kışanak, SEGBİS'e katılmazken, Tuncel ise İstanbul Silivri Cezaevi’nden SEGBİS üzerinden duruşmaya katıldı.

Duruşma başlamadan önce mahkeme başkanı salonda telefon ya da kamera ile görüntü alınması halinde işlem yapılacağı uyarısında bulunurken, duruşma salonunda sivil giyimli bir kişinin kamera ile izleyicileri kayda alması gerginliğe neden oldu. Yaşanan duruma tepki gösteren avukatlar, görüntü alan kişinin kim olduğu ve hangi sebep ile görüntü aldığının tespit edilip ismi ile zapta geçirilmesini talep etti. İtiraz üzerine ara karar alan mahkeme heyeti, söz konusu şahsın adliye çalışanı olduğu ve kendi istekleri doğrultusunda çekim yaptığını belirterek, UYAP ve SEGBİS'in çalışmaması ihtimaline karşı kayıt yaptırıldığını açıkladı. Mahkeme başkanı görüntü alan kişiden sadece avukatları çekmesini istedi.

Celseye ilişkin mütalaasını veren duruşma savcısı Tuncel ve Kışanak'ın tutukluluk hallerinin devamını istedi.

Tuncel: Kürt sorunu masalarda çözülür

Ardından söz alan Tuncel, daha önce SEGBİS üzerinden ifade vermeyeceğine dair dilekçe verdiğini ancak talebinin reddedildiğini belirterek, “Kürt sorunu mahkeme masalarında değil çözüm masalarında çözülür. Türkiye'de adalete yönelik ciddi bir şüphe var. Ana muhalefet lideri bile adalet için yollara düşmüş durumda. Her ne kadar belediyeleri gasp edilmiş olsa dahi ben bölgede iktidar olan bir partinin genel başkanıyım ve bu şekilde ifade vermeyeceğim" diyerek, SEGBİS'ten ayrıldı.

Ardından tek tek savunma yapan avukatlar, müvekkillerinin tutukluluk durumuna ilişkin beyanlarda bulundu. Duruşmada yüz yüzelik ilkesinin hiçbir şekilde uygulanmadığını vurgulayan avukatlar, dava dosyasında suç olarak giren yapılan konuşmalar, eylem ve etkinlere katılma ve DTK faaliyetlerinin hiç bir şekilde suç olmadığını belirtti.

Müvekkillerinin siyasetçi olduklarını belirten avukatlar, davayı siyasi bir amaç güden dava olarak tanımladı.

Karar için mahkemeye yarım saat ara veren mahkeme heyeti, avukatların tahliye taleplerini reddederek duruşmayı 15 Ağustos tarihine erteledi.

385 yıl hapis talebi

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Kışanak için “örgüt kurmak ve yönetmek”, “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamak” ve 41 kez “örgüt propagandası yapmak” suçlamalarıyla 240 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.

Tuncel hakkında ise, “örgüte üye olmak” ve “örgütü propagandası yapmak” suçlarından 145 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr