Grup Yorum 31 yıllık geçmişinde üyelerinin tutuklandığını, albümlerinin toplatıldığını, konserlerinin defalarca yasaklandığını gördü. Bu 31 yıl içinde en çok engellemeyle hangi dönemde karşılaştınız?

Her dönemin kendine özgü baskı türleri oldu. Yeri geldi konserlerimiz yasaklandı, yeri geldi albümlerimiz toplatıldı. Görünürde konser yasağının olmadığı ama polisin salon sahiplerini tehdit etmesi ile konser yapacak salon bulamadığımız zamanlar oldu. Örneğin Edirne'de polis beş kez üst üste salon sahiplerini tehdit etti, ama sonunda yaptık. Üylerimiz tutuklandı. Ama son yıllarda baskılar daha da arttı. Özellikle halk ayaklanmasından sonra halktan duyulan korku ile AKP iktidarı herkese sadırmaya başladı. Bakın son üç yıldır tek gündemleri halkın yeniden ayaklanmasını önlemek için tedbirlerle geçiyor. Biz de bu süreçten payımızı fazlasıyla alıyoruz. Grubumuzun bir üyesi daha yeni tutuklanıp tahliye oldu. 7 Nisan günü Tayyip Erdoğan polislerle saray toplantısında "İşkenceyi bitirdik, artık karakollar korkularak girilen yerler değil" diyerek yine yalan söyledi. İşkence yapmıyor dediği polisleri bir yorumcuyu sokak ortasında kaçırıp kolunu kırdı, bir diğerinin parmağının kırdı, diğer bir yorumcunun bileği kırık, diğerinin ise omuz kasları yırtık.

Konser değil miting başvurusu

Bu konser için herhangi bir engelleme girişimiyle karşılaşmadınız mı?
Önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne başvurduk. Tam 45 gün sonra cevap verdiler. Ve şöyle bir cevap verdiler: "Uygun değil". Neden yok, biz öyle istiyoruz diyorlar. Sebep olarak gösterecekleri bir nedenleri bile yok. Koca meydan yaptık diye övnüyorlar ama kimseye kullandırtmıyorlar. Biz de miting başvurusu yaptık. Çalışmalarımıza tüm hızımızla devam ediyoruz. Bir yandan provalarımız sürüyor. Bir yandan afiş, pankart, el ilanı dağıtımları devam ediyor. Binlerce insanımız bu konser için çalışma sürdürüyor.
"Bağımsız, özgür ve sosyalist bir Türkiye için şarkılar, türküler söylemeye devam edeceğiz" dediniz hep. Tarif ettiğiniz o Türkiye profiliyle aramızdaki mesafe nedir bugün?
Evet ne bağımsız bir ülke, ne de özgür. Baskıların arttığı, artık açık katliamların olduğu bir süreçteyiz. Nasıl olur da umutlu olabiliriz diye düşünebiliriz bu ortamda. Unutmayalım bağımsızlık ve özgürlük karanlığın en yoğunlaştığı anların hemen bitiminde kazanılır. Bu yüzden bağımsızlık ve özgürlüğe ne çok uzağız ne de çok yakınız. Sadece 'örgütsüzüz' o kadar. Sanatçı, mühendis, esnaf, öğrenci... Herkes örgütsüz ama öfkeli, bu düzenden nefret ediyor. Bu sorunu ortadan kaldırdığımızda mesafe daha da kapanacaktır. Unutmayalım bir insanın hele hele sanatçı ve aydınların umutları, hayalleri yoksa yaşamazlar, hayat anlamsızlaşır. Biz çok ama çok umutluyuz.

'Sanatta dayanışma zayıflıyor'

Başka sanatçılarla işbirliği içerisinde olmaya çabaladınız hep. Gerek konserlerinizde gerekse ortak tepki vermek gerektiğinde, ön ayak oldunuz. Baskılar arttıkça diğer sanatçılardan çağrılarınıza aldığınız yanıtlar nasıl etkilendi?
Biz her zaman birlik olmaktan yanayız. Bunun için de sanatçılarla birlikte olmak için çokça çalışma yaptık, yapmak istiyoruz. Ama az önce de söz ettik örgütsüzlükten. Sanatçılar içinde de bu çok ciddi bir sorun. Kendi sorunlarına karşı dahi bir suskunluk içinde olabiliyor sanatçılar. Böyle olunca tabii dayanışma da zayıflıyor. Ama bu suskunlukla nereye kadar gidilir diye düşünmek gerekli. Bugün sustun, bugünü kurtardın. Ama yarın ne olacak? Biz sanatçı dostlarımızla yine bir araya geliyoruz, sağ olsunlar destek oluyorlar ama birbirmize, sanatımıza daha çok destek olmalıyız diye düşünüyoruz.
Bu konser için her yıl olduğundan ayrı, özel bir güvenlik önlemi alındı mı?
Hemen hemen tüm konserlerimizde bu güvenlik önlemlerini alıyoruz. Tabii son dönemde yaşananlar herkesi tedirgin etti. AKP de bu durumu tam bir fırsata çevirip halkın korku içinde yaşaması için var olan durumu tetikliyor. Yasakların, engellemelerin bahanesi haline getiriyor. Hayatın düzelmesi, normalleşmesini değil de gerginliğin, korkunun hakim olmasını istiyor. İşte 17 Nisan Yenikapı konserimiz yaratılmaya çalışılan bu korku dağlarını yerle bir etmek için. Tabii güvenliğimizi, halkımızın güvenliğini sağlayacağız, gerekli tüm tedbirleri alıyoruz.
Konserlerinizde hep konuk sanatçılarınız olur, hatta 30. yıl konserine Joan Baez katılmıştı. Bu kez kimler sahnenize konuk olacak? Konser programı hakkında bilgi verir misiniz?
Konserde yine konuklarımız olacak. Danslar, kurgular olacak. Yine orkestramız olacak. Geçen senelerdeki gibi dolu dolu bir program bekliyor tüm herkesi. Çok az kaldı, provalarımız devam edyor, repertuvarımız hazır. 17 Nisan'ı iple çekiyoruz artık. Bu seneki konserin teması "Ya Özgür Vatan Ya Ölüm". Bu duygularla diyoruz ki: "Bağımsız ve özgür bir ülke için 17 Nisan'da Yenikapı'ya, haydi Türkiye".

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr