Bir cilt hastalığı olan, koltuk altı, kasık, ense, meme, genital gibi ter bezlerinin bulunduğu, derinin sürttüğü bölgelerde daha çok ortaya çıkan ağrılı, iltihaplı ve kokulu yaralarla kendini gösteren Hidradenitis Suppurativa (HS), toplumda yeteri kadar bilinmiyor. Uzmanlar, hastaların genellikle izole yaşadıklarını, bunun en önemli nedeninin ise uygun kıyafet bulamamaktan kaynaklandığını söylüyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) ETAM Endüstri Ürünleri Tasarımı Uygulama ve Araştırma Merkezi ile biyofarma şirketi AbbVie’nin ortak projesiyle HS hastaları, özel kumaştan üretilen ve tedavi özelliği de bulunan hibrit elbiseyle yaşamlarını rahatça sürdürebilecek.

Dışarı çıkamıyorlar

Hastaların hayat kalitelerini ve duygusal durumlarını büyük oranda etkileyen HS, Türkiye’de yüzde 1 oranında görülüyor. MSGSÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Uygulama ve Araştırma Merkezi Danışmanı Prof. Dr. Süha Erda, düzenlenen toplantıda hastaların yatmada, oturmada, işte, sosyal hayatta, hemen hemen her yerde sıkıntılar yaşadıklarını, yaraları nedeniyle dışarıya bile çıkmakta zorlandıklarını anlattı. “Giysi, gündelik sorunları ortadan kaldırırken, tedavi de yapabiliyor” diyen Erda, tekstil ve hazır giyim üreticilerine çağrı yaptı.

Giysi bulmak zor

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nilgün Atakan ise “Hastalar her sabah uyandıklarında ne giyeceklerini bilemiyorlar, çünkü bu yaraları rahat ettirebilecek ve iyileşme sürecini yavaşlatmayacak giysileri bulmak hiç kolay değil” dedi.

Atakan, hastalığın nedenlerini şöyle sıralıyor: “Genetik yatkınlık, aşırı kilo, enfeksiyonlar, bazı bakteriler ve sigara kullanımı.”

‘YÜRÜMEKTE ZORLANIYORDUM’

HS hastası İsmail Okan Altıok, 24 yaşında hastalığın ortaya çıktığını belirterek şunları anlattı: “Çok doktor gezdim, tanı konulamadı. Hastalığım ilerledi. Koltuk altındaki yaraların biri iyileşmeden diğeri oluyordu. Kasıklarımdaki ağrılar nedeniyle yürümekte zorlanıyordum. Belimdeki yaralar nedeniyle oturamıyordum. Çalışırken yaralarım nedeniyle hep ceket ile oturuyordum.”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr