Gazeteci Celal Başlangıç, savcının ‘neden dayanışmaya katıldığı’ sorusunu, “Basın özgürlüğü bizim aynı zamanda varoluş sebebimizdir. Bugün Gazetesi’ne de kayyım atandığında dayanışma için oraya gittim. Can Dündar ve Erdem Gül tutuklandığında da dayanışmak için gittim. Aynı işi Özgür Gündem gazetesi için de yaptım. Bunlar dayanışma amaçlı sembolik görevlerdir.

Basın özgürlüğü gazetecilerin dilediğini yazması değil aynı zamanda halkın haber alma hakkıdır. Biz de gazeteci olarak halkın haber alma hakkından sorumluyuz” diye yanıtladı. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay da ifadesinde, başkanı olduğu meslek örgütünün Brüksel’de bulunan gazetecilik örgütlerine üye olduğunu, bu meslek örgütlerinin tüzüğünde de gazetecilik dayanışmasının esas alındığını söyledi.

Abakay, “Özgür Gündem gazetesi de baskı altındaki gazetelerden. Ben de meslek örgütü başkanı olarak gazete ile dayanışma gösterdim” dedi. Avukat Eşber Yağmurdereli de dayanışmak için gazeteye destek verdiğini kaydederek “Ben avukatım, gazetecilikten anlamam. Amacım destek olmaktı” dedi. 

“Dayanışmayı sürdüreceğim”

Dayanışmaya neden katıldın” sorusunun yöneltildiği Fehim Işık ise, gazetecilik meslek ilkeleri gereği dayanışmanın esas olduğunu belirterek, kendisinin genel yayın yönetmeni olduğu gün yayımlanan içeriklere editöryal bağımsızlığı savunduğu için müdahale etmediğini söyledi. Gazeteci Nurcan Baysal da ifadesinde, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında destek olduğunu ve dayanışmayı sürdüreceğini söyledi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr