Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı’nda konuşan BM Türkiye Mukim Koordinatörü Kamal Malhotra, kız çocuklarına yapılan yatırımın önemine dikkat çekerek “ilkokulda ortalama bir sene daha fazla okumak, kız çocuklarının gelecekteki maaşlarını yüzde 10 ile 20 arasında yükseltecek. Ortaokulda ekstra bir yıl bu rakamı yüzde 15-25 seviyesine çıkaracak. Eğer azgelişmiş ülkelerdeki tüm kız çocukları okulu bitirebilse çocuk ölümleri yarı yarıya iner’’ dedi.

11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü sebebiyle Aydın Doğan Vakfı, UNICEF, UN Women ve UNFPA ortaklığıyla İstanbul’da düzenlenen konferansta konuşan Malhorta, şöyle devam etti:

“Kız çocuklarına yatırım, daha iyi bir dünya hedefinde başarıya giden en önemli strateji konumunda. Bugün dünyada 18 yaş altında 1.1 milyar kız yeni bir neslin temsilcisi olarak geleceğe hazırlanıyor. Onların eğitim ve sağlığına yatırım yapmak, potansiyellerini ortaya çıkarmalarına yardımcı olacak.”

Malhorta, barış zamanında veya savaş halinde kız çocuklarının şartlarının iyileştirilmesinin bir sonraki nesilin sağlıklı yetişmesinde önemli rol oynayacağını ve kız çocuklarına yönelik hedeflerin birkaç ülkeyi değil tüm dünyayı kapsadığını sözlerine ekledi.

Eşit hak eşit sevgi

Açılış konuşmasını yapan Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzade Doğan Boyner de, kız çocuklarına yapılan yatırımın aydınlık nesiller yetiştirmek için önemli bir adım olduğunu kaydetti. Boyner şöyle konuştu;

“Biliyoruz ki eğitime devam eden çocuk, şiddete karşı kendini daha iyi korur. Kız çocuklarına doğdukları günden itibaren eşit hakları verirsek, eşit sevgiyi gösterirsek; mutlaka hayatta kendilerine bir yol çizerler, başarılara imza atarlar. Ve yine biliyoruz ki kız çocuklarına yapılan yatırım çarpan etkisi yapar. Onlar da anne olarak daha aydınlık nesiller yetiştirirler. Sadece cinsiyeti yüzünden toplumunu, nüfusunun yarısını eğitimsiz bırakan, hor gören, şiddet görmelerine izin veren toplumlar, karanlık toplumlar olarak kalmaya mahkûmdurlar.”

Kızlara ses oldum

CNN International Programcısı Anderson ise İngiltere’de oldukça zor bir çocukluk yaşadığını söylerken, annesinin, bugünkü konuma gelmesinde başlıca etken olduğunu belirtti. Anderson şöyle konuştu:

“Annem bir öğretmendi. İngilizce değil, okuryazarlık öğretmeniydi. Çalışma hayatı boyunca ders verdiği çocukların çoğu da göçmen ailelerden geliyordu.

Bu çocukların çoğu sosyal haklardan mahrumdu, büyük kısmının ailesi için de eğitim başlıca önceliklerden biri değildi.

Annem bana küçüklükten itibaren zorluklar içinde büyüyen çocukların hikâyelerini anlatmaya başladı. Sonrasında gazetecilik kariyerimde ben de dezavantajlı bölgelerde yaşayan genç kız ve erkeklerin sesi ve onlara geleceğe dair bir umut olmaya çalıştım.”

Türkiye’den rakamlar ...

* Cinsiyete dayalı gelişim endeksinde 148 ülke arasında 118.
* Küresel cinsiyet uçurumu endeksinde 142 ülke arasında 125.
* 25-49 yaş arasındaki kadınların yüzde 22’si 18 yaşından önce evlenmiş. 20-24 yaş arasında bu rakam yüzde 14.7.
* 15-29 yaş arasındaki kadınların yüzde 45’i işgücü piyasasının dışında olup bir eğitim kurumu veya mesleki kursa da devam etmiyor.

Eğitimsizlik ve şiddet

Türkiye’nin çeşitli illerinden 42 çocuk ve genç, katıldıkları “kız çocuklarının güçlenmesi ve sosyal uyum çalıştayı’’ sonrasında kız çocuklarının yaşadığı 6 ana sorunu şöyle sıraladı:

1-Çocuk yaşta yapılan evlilikler

2-İstismar ve güvenlik problemleri

3-Eğitimsizlik

4-Yoksulluk kaynaklı sorunlar

5-Şiddet

6-Toplumdaki cinsiyet ayrımcılığı

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr