Ortadoğu, terörizm ve güvenlik uzmanı BİLGESAM Başkanı Prof. Dr. Atilla Sandıklı, Türkiye’nin bugünkü konjonktürde, Türkiye’yi hedef almasının yadırganmaması gerektiğini belirtirken, terör örgütlerinin genel karakteristiği olarak “sen bana saldırırsan, ben de buna karşılık veririm” yaklaşımı olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye’nin ne zaman IŞİD’e karşı tavır aldıysa, aynı zamanda hedefi olduğuna işaret eden Sandıklı, Miniğ havaalanını ele geçirmesinin ardından Türkiye’nin YPG’yi bombalamasına bir karşılık olarak Ankara saldırısını gerçekleştirmiş olabileceğine dikkat çekti. Sandıklı, “Ama kendisi zaten PKK’nin parçası. Patlayıcının bulunması, sahaya getirilmesi konularında PKK’den destek alarak bu eylemi gerçekleştirebilir. Dolayısıyla aslında bu PKK’nin bir saldırısıydı” değerlendirmesinde bulundu.

Algı mı yönetiliyor?

CHP Milletvekili Fikri Sağlar ise “Saldırının faili bu kadar çabuk bulunabiliyorsa, demek ki bu kişiyle ilgili istihbarat bilgileri vardı, o halde neden önlenemedi” diye sordu. Sağlar, “Başbakan, ‘canlı bombaları, yeleklerini biliyoruz ama gereğini yapamıyoruz’ diyordu, bu anlayış yine devam ediyor. Yani patlamadan önce gereğini yapamıyorlar, patlamadan sonra faili buluyorlar” dedi.

AKP’nin terör saldırılarından sonra “kendine göre yarattığı düşmanı suçladığına” dikkat çeken Sağlar, Suruç’ta PKK, Ankara Garı saldırısında PKK/IŞİD kokteyl örgütlerinin fail olarak gösterildiğine dikkat çekerek “Şimdi YPG üyesi deniliyor. Açıklaması doğru olabilir ama güven uyandırmıyor. İnsanlar, ‘bir algı mı yönetiliyor, ortaya konan gerçek fail mi’ kuşkusu yaratıyor. Ayrıca, bu kişiler Türkiye’de dolaşırken, istihbarat örgütleri farkında değil miydi, sadece Türkiye içindeki muhalifleri fişliyor da, bu terör örgütü mensuplarını takip etmiyor mu?” diye sordu.


Kaynak: Cumhuriyet.com.tr