Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası dahil çok sayıda ulusal ve uluslararası metinde, davaların herkese açık olduğu hüküm altına alınmış. Viyana Sözleşmesi’ne göre ise konsolosların Can Dündar ve Erdem Gül’ün davasını izlemeleri görevlerinin bir parçası.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Caner Yenidünya, Türkiye’nin iç hukuku açısından, davaların kamuya açıklığının CMK’deki temel prensiplerden olduğuna dikkat çekti.

Mahkeme tarafından gizli yapılmasına ilişkin bir karar alınmadığı müddetçe o duruşmaya o ülkede yaşayan herkesin izleyici olarak girebileceğini vurgulayan Yenidünya, “Bunu engelleyen hiçbir yasal düzenleme yok” dedi. Büyükelçilerin ve konsolosların bulundukları ülkede, görevlerini nasıl yerine getirecekleri konusunda Viyana Sözleşmesi’nin olduğunu anımsatan Yenidünya “Sözleşmenin 3. maddesine göre, diplomatların görev yaptıkları ülkedeki gelişmeleri takip etme ve ülkelerine bildirme görevleri var. Yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü açısından Türkiye ile ilgili fasıllar açıldığı herkesin malumu. Zaten o fasıllar çerçevesinde bu tarz davaları takip etmelerini gayet makul karşılamak lazım. Zaten takip etmeleri gerekiyor” dedi.

Yasayı ihlal ediyor

Koç Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Önok da Viyana Sözleşmesi’ne dikkat çekerek, “Diplomatların iç işlerine müdahale yasağı var fakat, ülkedeki gelişmeleri yakından izleme hakları var. Bulundukları ülkedeki önemli olayları takip etmeleri iç işlerine müdahale anlamına gelmiyor. Mahkemeye herhangi bir telkin ya da talimatta bulunmadıkları sürece bir engel yok. Tam aksine, Cumhurbaşkanı yargıya talimat anlamına gelen beyanlarda bulunuyor. Kendisi ulusal hukuku ihlal ederken bu tür açıklamaları da hukuken mesnetsiz” dedi.

Türk diplomatlar da davaları izliyor

Türk diplomatları, görev yaptıkları ülkelerde, Türkiye’nin ilgilendiği pek çok davayı yakından takip ediyor. Türkiye’nin Almanya Büyükelçisi Avni Karslıoğlu, Nazi katliamı ile ilgili NSU davasının duruşmalarının birine katıldı. Sonraki duruşmalara da temsilci gönderdi. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in AİHM’de, “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” sözleri nedeniyle İsviçre ile karşı karşıya geldiği davanın ilk oturumuna, eski AB Bakanı Egemen Bağış ve CHP eski Genel Başkanı ve Antalya milletvekili Deniz Baykal da katılmıştı. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yargılandığı davayı da pek çok yabancı diplomat izlemişti.

Yasalar ne diyor?

Viyana Sözleşmesi’nin 3. maddesinin d bendinde, bir diplomatik misyonun görevleri olarak şunlar sıralanıyor: “Bütün yasal imkânlarla, kabul eden devletin durumunu ve gelişmelerini tespit etmek. Bunlar hakkında gönderen devlet hükümetine bilgi vermek.”

lAvrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi şöyle diyor: “Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Karar alenî olarak verilir. ”

Anayasa’nın 141. maddesi de açık: “Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde karar verilebilir. Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur. Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.”

Ceza Muhakemeleri Yasası’nın 182. maddesine göre “duruşma herkese açık.” Maddeye göre, genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde, duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkeme karar verebilir. Duruşmanın kapalı yapılması konusundaki gerekçeli karar, açık duruşmada açıklanır.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr