Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kocaeli'de toplu açılış töreninde konuşuyor.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Millet başkanlığa geçiyoruz derse, sen de kuzu kuzu takip edersin"

Buralara kolay kolay gelmediniz. Çıktı anamuhalefetin başındaki, Türkiye’de başkanlık sistemiyle ilgili kan dökülür diyor. Kardeşlerim, bunlar siyasi sapkınlık içinde. Bunlar siyaseti bilmiyor. Bunlar siyaset cahili. Siyasi literatür cahili. Yani Amerika başkanlık sistemine geçerken kan mı döktü. Güney Amerika’dakiler geçerken kan mı döktü. Bu kararı kim verir? Millet, millet. Benim milletim bu ülkede kalkıp da biz başkanlık sistemine geçiyoruz derse, sen de kuzu kuzu takip edersin. Ne oldu? 10 Ağustos’ta millete gittik mi, gittik. 14 parti bir araya geldiler mi, geldiler. Bu kardeşiniz tek başına onların karşısına çıktı mı? Siz ne yaptınız? Yüzde 52’yle bu kardeşinizi desteklediniz. Onların hali ne oldu? Hiç. Yarın olacak olan da budur ya. Budur. Biz kanı sadece Kızılay’a veririz, Kızılay’a.

10 Ağustos'ta millete gittik mi gittik, 4 parti bir araya geldiler mi geldiler. Siz ne yaptınız yüzde 52 ile bu kardeşinizi desteklediniz. Yarın olacak olan da budur. Biz kanı sadece Kızılay'a veririz. Olay bu kadar basit. 

Ben bu zatın ismini ağzıma almam. Ve biz kan veririz. Kanı biz nerede veririz? Vatanımızın kurtuluşunda veririz. Teröre karşı veririz. Şu anda tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyenler bu işin mücadelesini veriyor. Kardeşlerim biz inanarak, dimdik ayakta durarak bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Ve bu ay çok ilginç bir aydır. Bu ana muhalefet, geçmişi itibariyle doğru, hep kan döktüler. Bu ayın içinde iki gün var ki çok önemli, biri yarın 14 Mayıs, diğeri de 2 hafta sonra ulaşacağımız 27 Mayıs. Bu tarihlerden biri demokrasimiz için ak bir gün, diğeri ise kara bir gün. 

14 Mayıs 1950 tarihi ülkemizde gerçekten ilk defa çok partili seçimin yapıldığı gündür. 27 Mayıs 1960 iste darbe ve vesayet dönemlerinin sembolüdür. 

1950 seçimlerinde milletimiz tek parti devrine karşı hakiki temsilcileriyle iktidara el koymuştur. Rahmetli Menderes ve arkadaşları güçlü bir şekilde Meclis'e gönderilmiştir. Ne demiştir o zaman Menderes: Yeter söz milletindir. Biz ne dedik, yeter, söz de karar da milletindir. 

O gün iktidarı kaybedenler bir daha iktidara gelemeyeceklerini gördükleri için darbecilerle iş birliği içine girmişlerdir. Millet yerine bu CHP hep darbecilerin kapısını çalmıştır. Aradan geçen 66 yıla rağmen tarzlarını hiç değiştirmediklerini görüyoruz. Tek parti dönemindeki siyasi kurumun mirasını yaşatma iddiasındaki zatın hezeyanlarını hep birlikte takip ediyoruz. Bunların ağababalarının 14 Mayıs'taki hissiyatları, 27 Mayıs'taki sevinçleri neyse şimdikilerin de duyguları aynı. 

Yaşadıklarından ders almadıkları gibi, kinlerini sürekli biledikleri anlaşılıyor. Hangi aklı başında insan siyasi meseleyi içinde kan geçen cümlelere sıkıştırır? Sen millete ait olan egemenlik hakkını ne zamandan beri eşkıyalara veriyorsun? Kanı kim döker? Çete döker, eşkıya döker, terörist döker. Bunlar şimdi terör örgütünün ağzıyla konuşmaya başladılar.

 "Bu zat şizofrenik bir vakadır!"

Gençler, 2053 inşallah sizlerin olacak ama farklı olacak. İnşallah Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile, Marmaray ile, bu yıl sonu bitecek olan Avrasya Tüneli ile, Osmangazi Köprüsü ile, Çanakkale Köprüsü ile, yüksek hızlı trenlerle farklı olacak. Bizim derdimiz bu, onların derdi farklı. Nereden geldiğimizi unutursak, nereye gittiğimizi bilemeyiz. Eskiler derler ki, doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşırmış. Bu zat akşam başka konuşur, sabah başka konuşur. Bunda doğru bir ifade bulamazsınız, şizofrenik bir vakadır bu. 

Bunlara şunu telkin etmemiz lazım; eğer kendinize güveniyorsanız merak etmeyin 2019'da cumhurbaşkanlığı seçimi de var, ama önce millet başkanlığa karar verirse hodri meydan deriz. 

"MHP 'Terörün karşısındayız' diyerek bize destek veriyor, ama CHP bunu diyemiyor"

MHP diyor ki teröre karşı iktidarın yanındayız, ama ana muhalefet diyemiyor, çünkü bunlarla gizli ortaklıkları var. Bugün 8 şehidimiz var, 12 sivil vatandaşımız, 4 ayrı 16 tane, bunlar şehit oldular. Milletimizin başı sağ olsun. Bunlarla mücadelemiz, bunları sıfırlayana kadar devam edecek. Milletimizin huzuru için devam edecek. İşte kan denilen olay orada ve oraya gidenler, biz şehit olmak üzere gidiyoruz diyorlar.

DAİŞ terör örgütünün her gün sınırlarımızdan içeri attığı roketlere ses çıkarmayanlar, bizim vatandaşlarımızın can güvenliğini koruma çabamıza engel olmaya çalışıyor. Çünkü kimsenin DAİŞ'le mücadele derdi yok. Avrupa'nın, Batı'nın böyle bir derdi yok. DAİŞ bir maymuncuk işlevi görüyor, herkesin karşısında gibi göründüğü bu örgütle gerçek mücadeleyi Türkiye veriyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr