Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan Geri Kabul Anlaşması'yla ilgili olarak, "30 Haziran itibariyle vize konusunda adım atılacaktı. Arkadaşlarımız görüşmeleri gerçekleştirecek. Eğer bir karar alınmazsan Parlamentodan Geri kabul konusunda bir karar çıkmaz. Bize kriter dayatmasınlar. Burası Türkiye" dedi.

"Dünya İnsani Zirvesi'ne, Almanya şansölyesi Merkel dışında hiçbir G-7 ülkesi katılmadı" diyen Erdoğan, "Bu zirve geçmişte yapılan konuşulup dağılan sayısız toplantılardan biri olursa gerçekten üzülürüm. Zirve sonuçlarını takip etmeyi, uygulamayı insanlığa karşı bir görev olarak kabul ediyoruz. Türkiye olarak insani kalkınma alanında da çok ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Balkanlardan Ortadoğu'ya kadar gerçekleştirdiğimiz yardım kampanyaları insanlığa karşı bir görevimizdir" ifadesini kullandı.

Erdoğan, zirveye 173 ülke, 55 devlet ve hükümet başkanı ile 350 sektör temsilcisinin katıldığını ifade etti. 

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Bizleri, çocuklarımızı, torunlarımızı ilgilendiren sorunun çözümü için iki gün çalıştık. Şayet bu zirve meselesiyle insanlığın ortak vicdanında küçük de olsa bir kıpırdanma sağlayabildiysek kendimizi başarılı olduk sayacağız. Ümidim ve beklentim, Dünya İnsani Zirvesi’nin gerçekten insani sonuçlara vesile olmasıdır. İhtiyacı olanlara el uzatmak insan olmanın gereğidir. Zirve sonuçlarını takip etmeyi, uygulamayı, taahhütlerimizi yerine getirmeyi insanlığa karşı görevimizin bir parçası olarak görüyoruz. İşimizin burada bitmediğinin, tam tersine sorumluluğumuzun daha da arttığının farkındayız.

"Yardıma ihtiyaç duyan mağdurlara el uzatmak insanidir"

Şayet bu zirve ile insanlığın ortak vicdanında küçük de olsa bir kıpırdanma yapabildiysek başarılı sayacağız. Bu zirve geçmişte yapılan ve sadece konuşulup dağılan sayısız toplantılardan birisi olarak yerini alacaksa üzülürüm. Yardıma ihtiyaç duyan mağdurlara el uzatmak insanidir. İnsanlığa karşı görevimizin bir parçası olarak görüyoruz. Ev sahibi olarak işimizin burada bitmediğimizin tam tersine sorumluluğumuzun daha da arttığının farkındayız. İnsani yardımlar yanında sorunun asıl çözümü olduğuna inandığımız insani yardımlar konusunda da ciddi faaliyetler yürütüyoruz. insani kalkınma modelleri ortaya çıkardık. Balkanlardan Orta Asya’ya, geniş bir coğrafyada gerçekleştirdiğimiz faaliyetler insanlığa karşı sorumluluğumuzun ürünüdür. Birikimlerimizi tüm dünya ile paylaşmamıza imkan oldu. 2 gün boyunca zirveyi yakından izlediniz"

"G-7 ülkelerinin burada olmayışı üzücü"

Bu işin koordinatörlüğü BM’de. Bize bu işin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Türkiye dünyadaki donör ülkeler arasında şu anda ilk 3’ün içerisinde alıyor. Milli gelire oranla baktığımız zaman Türkiye donör ülkeler arasında yer alıyor. Biz bu süreci aynı kararlılıkla devam ettireceğiz. BM’nin bunu sürekli gündeminde tutması bize şunu sağlayacaktır: Bir defa tüm gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, G-7 ülkelerinin sayın şansölye dışında burada olmayışı üzüntü vericidir. Yakın takibe alması gerekir. Bu kadar imkan, güç var. Bu imkan ve gücü düşüncelerinizle ne gibi katkılarda bulunuruz, bunları buralarda ortaya koymak suretiyle diğer ülkeleri de teşvik etmek herhalde gelişmiş ülkelerin en önemli görevleri arasında olsa gerek. Afrika ülkelerini dolaşırken benim gördüğüm tablo vicdan, vicdan, vicdan diyor. Geçen ay üç Afrika ülkesini dolaştım, önümüzde ay yine 3 ülke dolaşacağım. Bugüne kadar oralarda neler yaptık, şu anki durumları nedir görmek için gidiyorum. Neler yapacağız, onları yerinde tespit etmek için gidiyorum. Basit bir turistik seyahat olsun diye değil. 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ardından söz alan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun şöyle konuştu:

"Saygıdeğer konuklar, tünaydın. Değerli katılımcılar hepiniz hoş geldiniz. Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanı’na teşekkür ediyorum. Misafirperverlikten dolayı çok teşekkür ederim. Türkiye halkının insani yardımlar konusunda liderlik rolü üstlendikleri için teşekkür ediyorum İlk kez bu tür bir toplantı düzenleniyor"

"Benzersiz bir etkinlik"

Dünya İnsani Zirvesi gerçekten benzersiz bir etkinlik. İçerik ve düzenleniş biçimi bakımından. Gerçekten de daha önce hiç başlanmadığı ölçüde insani trajidelerin yaşandığı dönemde gerçekleştiriliyor. 5 temel sorumluluk alanında harekete geçmemiz gerekiyor. Siyasi liderlik bir tanesi, hem çatışmaların engellenmesi kaldırılması. İnsanlığı koruma altına alacakların yapılması, yardımların eksiksiz şekilde ulaştırılması, insanlık değerlerine yatırım yapılması. Mağdur ve STK’lara, özel sektöre bir çağrıda bulunuyorum. BM’ye katılın, el ele verin, kalıcı sonuçlara imza atalım. Cumhurbaşkanının da ifade ettiği gibi 173 ülke, 55 devlet ve hükümet başkanı burada yer aldı. 350 özel sektör temsilcisi yer aldı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr