Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları:

Türkiye olarak büyümenin G20 ülkeleriyle birlikte tüm dünyaya yayılması fikrine özel önem veriyoruz.
Sürdürülebilir büyüme için bir eylem planını kaybettik. BM sorumluluğunda yürüyen bu çalışmaya G20'nin öncülük etmesini önemli buluyoruz.

Terörizm ve mülteci sorunu konusundaki haklılılığımız ortaya çıkmıştır. Terörizm konusunda maalefes iyi bir sınav verilmedi. Türkiye bu konunun en önde gelen muhataplarından biridir. 3 milyon mülteciye ev sahipliği yaparken bizim yaptığımız harcama 12 milyar doların üzerindedir. STK'larla yapılan harcamalarla bu rakam 25 milyar dolara çıkmaktadır. Antalya'daki G20 zirvesinde bir güvenli bölge oluşturmak suretiyle mülteci sorunu çözebiliriz diye ısrarla söyledik. Bunu kendilerine söyledik. Aynı zamanda Türkiye'de çeşitli vilayetlerde bulunan mültecilerin iskanıyla ilgili çalışmalara hükümetimiz devam ediyor.

Batı ülkelerinin mülteciler noktasında takındığı tavır utanç veridir. Suriye'de öldürülenlerin sayısı 600 bini aşmıştır. Hala katil Esed'in görevinde kalmasını savunmak bana öyle geliyorki insanlık adına bizler için utanç kaynağıdır. Dışarıdan destek gelse de gelmese de Türkiye mültecilere yardım etmeye devam edecektir.
Terörizm her geçen gün yeni formlara bürünerek dünyayı tehdit etmeyi sürdürüyor.

15 Temmuz 2016 tarihinde yaşadığı darbe girişimi terörizmin ilk defa görünen yeni bir biçimidir. PKK, YPG, PYD ve DAEŞ ile mücadele eden Türkiye, kendi ordusu içine gizlenmiş teröristler kendi halkını öldürmeye girişmiştir.
Ben milletimle iftihar ediyorum, milletimle gurur duyuyorum. 4-5 günlük tatil için ülkemin bir bölgesindeyken oradan sadece 4 ayrı televizyon kanalından halkıma seslendim, kendilerini meydana çağırdım, havalimanlarına çağırdım. 81 vilayetimizde tüm halkımız meydanlara yürüdüben havalimanına indiğim anda sadece apronda ve terminalde 10 binlerce insan orada toplanmıştı. Ama onlar F16'lardan, helikopterin yağdırdığı mermilerden korkmuyordu! Hatta tankların altına kendisini atan gençler kadınlar vardı. Bu bir demokrasi mücadlesiydi.

FETÖ'nün 170 ülkede daha faaliyet gösteren bir şebeke olduğu unutulmamlıdır. Tüm dünyayı bu konuda duyarlı ve dikkatli olmaya davet ediyorum. 15 Temmuz'da bizim başımıza gelen olayın başka hangi ülkenin başına geleceği belli olmaz.

Nimetlerin büyük bir bölümünü kendide toplayan ülkelerin sıra külfet paylaşımına geldiğinde eşitlik bahane ederek kaçması kabul edilemez.

Çin'le Türkiye arasında Suriye ile ilgili bir işbirliği var mı?

Suriye ile fiili bir işbirliği söz konusu değil. Bölgede koalisyon güçleriyle bir işbirliğimiz var. Şimdi Rusya ile özellikle Halep bölgesiyle ilgili bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Kurban bayramı öncesi bu ateşkesi sağlamak için çaba harcıyoruz. Halep halkı aylardır gıda ve temel ihtiyaçlardan yoksun bir şekilde yaşıyor. Kızılayımız bu konuda gerekli hazırlıkları yapacaktır.

Çin'deki zirveyi nasıl buldunuz?

Antalya'dan sonra Çin'deki zirve, gerek şehrin güzelliği, halkın fedakarlığı bu zirveye ayrı bir renk kattı. Zirvedeki sunumlar gerçekten Almanya'da yapılacak G20 zirvesi öncesi güzel bir adım oldu. Bundan sonraki süreç Almanya Hamburg zirvesi için önemli bir adım olacaktır.

Obama ve Putin'le görüştünüz; sizin askeri müdahalelerinizin son durumu nedir?

Sayın Obama ve sayın Putin'in Suriye'nin kuzeyindeki operasyonlarımız Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik bir operasyon değil. Cerablus'tan aylardır topraklarımıza ateş açılmaktadır. En son bir düğünde 14 yaşındaki çocuğun bedenine bombalar bağlanmak suretiyle 56 kişi ölmüştür. Cerablus'a oranın halkı olan ılımlı muhaliflerle girdik ve Cerablus'tan DAEŞ'i atmış olduk. Şimdi oraya Cerablus'un kendi halkı yerleşti. Artık güle oynaya Cerablus halkı oraya yerleşmiş durumda. Bu arada yeni bir hamle de Kilis'in karşısında Çobanbey denen bölgede var. Yine ılımlı muhaliflerle atılan bir adım var. Orası da DAEŞ'ten temizlendi ve burası Fırat'a kadar temizlenmiş durumda.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr