Basın özgürlüğünün güçlendirilmesi için dünya çapında çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşu Sınır Tanımayan Gazeteciler, 2017 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ni Londra'da düzenlenen bir etkinlikle yayınladı.

Türkiye geçen yıl olduğu gibi bu yıl da "gazetecilik yapmanın zor olduğu ülkeler" kategorisinde yer aldı.

Endeksle ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye'ye özel bir bölüm ayıran kuruluş, Türkiye'yi 'en ürkütücü ülkelerden biri' olarak tanımladı.

Açıklamada, "Darbe girişimi hükümetin eleştirel kalabilen az sayıdaki basın organını bir kenara süpürmesinin önündeki son engelleri de kaldırdı. Olağanüstü hal ilanı yetkililerin her ay onlarca basın kuruluşunu bir imzayla kapatmasını sağlarken, farklı seslerin ise yalnızca çok az satan gazetelere sıkışmasına yol açtı" denildi.

Kuruluş ayrıca, 100'ü aşkın gazetecinin tutuklu olmasının Türkiye'yi "dünyanın en büyük gazeteci hapishanesine dönüştürdüğünü vurguladı.

Etkinliğe Uluslararası PEN Türkiye danışmanı Ege Dündar, Rebecca Vincent, Roy Greenslade ve Muzna konuşmacı olarak katıldı.

Ege Dündar, Can Dündar hapise girdiğinde içeride 30 gazeteci olduğunu şimdi ise bu sayının 150 olduğunu belirtirken uluslararası basına insanları gruplara ayırmak yerine olanları olduğu gibi görme çağrısı yaparak; ''Türkiye'de ki dinamik toplum yapısı eskimiş bir laiklik-islamcılık ayrımına sıkıştırılamaz. Darbeden sonra çıkan KHK'lar ve yapılan operasyonlarda bir paranoya yaratıldı. Türkiye'de ve dünyada insanların kimin kim, neyin ne olduğu ile ilgili kafaları karıştırılıyor. Doğru olmayan haberler ve sorumsuz, kanıtsız tutuklamalarla birbirlerinden uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Ancak artık bu karmaşa bir mazeret değil, referandum olanları apaçık gösteriyor. İnsanların en temel hakkı olan oy hakkı alenen çiğnendi ve yürütme, yargıya ve medyaya yapılan baskılar açıkça ortada. Bu paranoyadan arınmış gerçekliği görmeye ve anlatmaya davet ediyorum. Türkiye'nin kuruluşundan bu yana ayrışan kesimleri bile hak arayışı adına bir kelime arkasında buluşturmayı başardı hükümet. O da ''hayır''. Hemde bunu ülkenin yarısının en temel hakkına, kariyerinin başından beri söyleminin direği olan, ''sandık'' hakkına gasp ederek yaptı. Zafer ilan edilmiş olabilir ama ülkenin sorumlulukla bu gidişata dur demesi mühim.
Erdoğan kendisine katılmayanlara hep karşıydı ama onlar artık ülkenin yarısı.'' şeklinde konuştu.

Basın Özgürlüğü Endeksi yayınlandı