Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbni Haldun Üniversitesi Sempozyumu'nda konuştu. 

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

 Bugün son derece anlamlı iki açılışı gerçekleştirmek üzere bir aradayız. İlk olarak 2015 yılında kurulan İbn Haldun üniversitesinin açılışını yapıyoruz. İki yıllık hazırlık sürecinin ardından üniversitemiz inşallah öğrenci kabul etmeye başlayacak. Sayın rektörümüzün de konuşmasında dile getirdiği vizyon, gaye ve idealler konusunda yürüteceği çalışmalar için başarılar diliyorum.

'BİR YANDAN İSLAM DÜNYASININ, BİR YANDAN BATI DÜNYASININ KAPISINI AÇACAK ANAHTARLARA SAHİP OLACAKLAR'

Öğrencilerin Türkçe'nin yanında Arapça, İngilizce, Çince gibi ileri düzeyde bu dilleri öğrenecek olması, İbn Haldun üniversitesini muadillerinin önüne taşıyacaktır. Bir taraftan öğrencilerimiz İslam dünyasını, bir taraftan da Batı dünyasının kapısını açacak anahtarlara sahip olacaktır.

Yahya Kemal'in "Kökü mazide olan ati" diye tarif ettiği idealin üniversitemiz bünyesinde vücut bulacağını umut ediyorum. Üniversitemizin öğrenci kontenjanının önemli bir kısmının uluslararası öğrencilere tahsis edilmesi bir ilktir. Böylece hem karşılıklı tecrübe paylaşımı güçlenecek, hem de üniversitemiz gerçek anlamda beynelmilel hale gelecektir. Bu öğrenciler dünyanın birçok ülkesinde ülkemizin gönül elçisi haline gelecektir.

Dünyanın farklı üniversiteleri ile kurulan iş birlikleri temelin sağlam atıldığına işaret ediyor. Bundan sonraki süreçte de titizlikle ve özveri ile faaliyetlerinizi sürdürmenizi Allah'tan temenni ediyorum. Bütün hazırlıkların meyvelerini inanıyorum ki toplamaya başlayacaksınız. Üniversitemizin bilhassa sosyal bilimlerde mukayeseli eğitim modeli ile kritik bir boşluğu dolduracağına inanıyorum. Biz de diğer üniversitelerimiz gibi sizlerin de önünü açmaya devam edeceğiz.

Kıymetli dostlarım, bugün gerçekleştirdiğimiz bir diğer önemli açılış ise 4. Uluslararası İbn Haldun Sempozyumu'dur. Bu sempozyumun da ülkemiz, milletimiz ve tüm İslam alemi için hayırlı olmasını diliyorum.

Görüşleri ile sempozyuma katkı verecek tüm katılımcılara şimdiden şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. İbn Haldun Üniversitesi'ni, sayın rektörü ve mütevelli heyetini böylesine seçkin bir topluluğu bir araya getirdiği için ayrıca tebrik ediyorum. Merhum Cemil Meriç üstadımızın muhteşem bir yıldız olarak tanımladığı İbn Haldun hakkında söyleyecek çok sözü vardır. İbn Haldun gibi siyaset, bilim, hadis gibi çok alanda muktesebatı olan bir alim hakkında konuşmak pek tabii kolay değildir.

'AUGUSTE COMTE GİBİ SORUNLU ŞAHISLARIN FİKİRLERİ KABUL GÖRDÜ'

Burada şu tespiti de yapmak durumundayız. Kimi şarkiyatçıların şimdiye kadar hiçbir ülkede, hiçbir insanın Mukaddime gibi bir eser çıkarmamıştır diye tabir ettikleri İbn Haldun'un eserleri hak ettiği değeri görememiştir. En basitinden Auguste Comte gibi sorunlu şahısların fikirleri kabul görürken, İbn Haldun'u adeta mahkûm edilmiştir.

'KÜLTÜREL İNKAR DEĞİL, KÜLTÜREL İNTR'

İbn Haldun uzun yıllar adeta yok sayılmış. Geçmişi yok sayarak geleceğe yürünemez. Bu üke ne çektiyse aşağılık kompleksinden çekmiştir. Bu ülkeye en büyük zulmü yasakçı, baskıcı jakobenlere yapmıştır bunu böyle bilelim. Toplumumuzun can damarını kesmeye çalışan bu yaklaşımı Ahmet Hamdi Tanpınar, bir tür kültürel inkar olarak tanımlıyor. Ben daha ileri giderek diyorum ki, bu kültürel intihardır. Batı'da ne bulursa alıp, hiçbir elekten geçirmeden ülkemize boca edenlerin özensiz tercümeleri akademik müfredatımızı felç etmiştir. Bu zihin dünyası sebebiyle özgün ve yerli eserler ortaya konamamıştır. Üniversitelerimiz uzun seneler boyunca kraldan çok kralcıların, Batı'dan çok Batıcı vesayet odaklarının esiri olmuştur. Sadece öğrenciler değil, kitaplar da bu zihniyetten nasibini almıştır.

İnsanımızı, 'makarnacı', 'göbeğini kaşıyan adam' diye aşağılayan millet düşmanlarının devrine son verdik.

Sicili hak ve hürriyet katliamlarıyla dolu olanların bize ders vermeye kalkması komik kaçıyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr