Genç nesiller Nurettin Paşa’nın adını yakın zamana kadar duymuş değildi. Ta ki, 12 Eylül darbesine kadar. 12 Eylül cuntacıları herhalde kibir, vahşet, baskı, işkence ve katliamlarıyla anılan Nurettin Paşa ile aralarında bir benzerlik görmüş olacak ki ona iade-i itibarını veren ve devlet mezarlığına naklini sağlayan yasayı çıkardılar.

AKP’nin 23 Nisan’ın karşısına Kut’ül Ammare’yi Atatürk’ün karşısına da Nurettin Paşa’yı koymasının elbette bir nedeni var. Nurettin Paşa, Atatürk’ün Meclis içindeki en azgın muhaliflerinden biri ve şeriat yanlısı biri olarak tanınıyor.

Milli Mücadelede görev alan paşalardan tek sakallı o olduğundan kendisine “Sakallı Nurettin” lakabı verilen Nurettin Paşa’ya Konya Valiliği ve Yunan Cephesinin güneyindeki bölgenin kumandanlığı önerilir. Ancak bu görevi “pasif” diye reddettiğini söyler. Atatürk ise cephedeki olumsuz durumu fark ettiği için kaçtığı görüşündedir. Merkez Ordusu’nun komutanlığına atanır, Pontus ve Koçgiri isyanını suçlu suçsuz ayırmadan, teslim olanları dahi akıl almaz işkencelerle öldürerek büyük bir şiddetle bastırır. Meclis’te soruşturma açılır, Nurettin Paşa görevden alınır.

Kurtuluş Savaşı’nda İzmir’e Birinci Ordu Kumandanı yapılır. Yunan askerlerini Kordon’da törenle karşılayan Metropolit Hrisostomos’u halka linç ettirir. İddiaya göre İzmir’i yakan da Nurettin Paşa’dır. Üç ay sonra da gazeteci Ali Kemal’i İzmit’te halka linç ettirir. Sonra siyasete atılır, propaganda broşüründe kendisini “İzmir Fatihi; Karahisar ve Dumlupınar Muharebeleri Galibi, Kutül Amare muhasırı (kuşatan), Bağdat müdafii; Yemen, Selmanipak ve Garbi Anadolu muharebeleri galibi” olarak tanır, peygamber soyundan geldiğini iddia eder.

Nutuk’taki Nurettin Paşa

 -Türk mü Arap mı?

“Paşa ‘Konyar’ namındaki Türk aşiretine mensup merhum Müşir İbrahim Paşa’nın oğlu olmanın yanı sıra Hazreti Peygamber soyundan ve Ayan Azası ‘’Şeyhülvükela’ Bursalı Rıza Efendi’den iniyormuş. Bu bilgilere ve ifade biçimine göre Mehmet Nurettin Paşa hem Türk hem de Arap oluyor!”

-Hareket Ordusu

Nurettin Paşa’nın Rumeli’den İstanbul’a yürüyen Hareket Ordusu’na katıldığından da söz edilmektedir. Bu kuvvetlerle kurmay başkanı olarak Hareket Ordusu adını veren ve İstanbul’a kadar harekâtını düzenleyen ve yöneten ise bendim. Nurettin Bey’in bu kuvvetlere katılarak görev aldığını bilmiyorum.

-Uçak yalanı

Paşa’nın İngilizlerden ele geçirdiği uçaklarla bir başarı elde ettiği söyleniyor ki, bu iddianın ne anlama geldiğini bilenler ne kadar gülünç olduğunu anlayacaklardır. ‘Kutülemareyi kuşatan Nurettin Paşa’ diye bir kart bastırıp (bir yerine) ‘bu sıfatı benden kimse geri alamaz ya!’ diye yazdığını görmüştüm.

-Okuması sahte

“Nurettin Paşa, okullardaki öğrenimi dışında ‘özel öğrenimler’ de görmüş ve 1893’te ‘Mekteb-i Harbiye’den çıkışta ‘Hassa Ordusu Kurmaylığına atanmış’ Oysa Nurettin Paşa hiçbir zaman ‘Erkan-ı harp’ tahsili görmemiş ve o sınıfa dahil olmamıştır.

-Kut ÜL - Amare başarı mı?

“Nurettin Paşa, Kutülemare’de İngilizlere yenildikten sonra gece gündüz karşılık görmeden yürüyerek, perişan bir surette Selmanipak’a kadar çekildi. İngilizler Paşa’yı Selmanipak’a kadar izlediler. Kafkasya’dan gönderilmiş olan birlikler orada İngilizleri karşıladı. Üç gün savaştıktan sonra Paşa yenilgiyi kabul etti...

-Kendine mal etti

Evet, ‘Kutülemare kuşatıcılığını kimse ondan alamaz ama böyle bir sıfatı ona veren de olmamıştır! Hak etmediği halde her başarıyı kendisine mal etmesi ahlaki bir tavır olarak görülemez! Gelecek kuşaklara havadan gelip, fatih olunabileceği gibi yanlış bir fikri miras bırakamayız...

-Özel Şube yalanı

Paşa albaylığa yükseldikten sonra 1908 yılı başlarında Selanik’te ‘Üçüncü Ordu Erkan-ı Harbiye Özel Şubesi Müdürlüğüne’ atanmış. Bu atamayı anlamak zordur. Çünkü, orduda böyle bir ‘özel şube’ yoktu.

-Çok kayıp verdirdi

İngilizlerle süvari teması dahi aranmadı. İngilizlerin de bu arada geri çekildiği öğrenilince Nurettin Paşa tekrar Kutülemare- Selmanipak yönünde ilerledi ama tertipsizlik, tedbirsizlik ve idaresizlik yüzünden ve şafak sökerken birliklerimiz düşmanın ateş baskınına uğradı. Erler, subaylar ve kumandanlardan birçok kayıp verildi.

-Kendine mal etti

Nurettin Paşa, seçim risalesine dürbünle bakarken alınmış bir resmi vardır ve altında ‘26 Ağustos 1922 taarruz günü Kocatepe gözetleme mevkiinde Karahisar Meydan Muharebesini yönetirken alınan fotoğraf’ diye yazar. Aynı günde hepimiz aynı tepede idik. Nurettin Paşa’nın ise savaş alanını dürbünle seyretmeyi tercih ettiğini fark etmiştim.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr