Emine Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 13. Zirvesi kapsamında Lütfü Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Kanserle Mücadelede Hanımefendilerin Liderliği Özel Oturumu"nun açılışında konuştu.

Kanserin tüm dünyada gittikçe yaygınlaşan önemli bir toplum sağlığı problemi olduğuna dikkat çeken Emine Erdoğan, kanserin ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer aldığını, en çok gelişmekte olan ülkelerde görüldüğünü belirtti.

"KANSER KONTROLÜNÜN İLK ADIMI, GÜVENİLİR VERİ BANKASININ OLUŞTURULMASIDIR"

Türkiye'de kanser hastalığı oranlarının dünya ortalamasının üzerinde seyrettiğini dile getiren Erdoğan, "Erkeklerde akciğer, kadınlarda meme kanseri en sık görülen kanser grubudur. Alınan tedbirlerle kanser artış hızında durağanlaşma olmuş, özellikle tütüne bağlı kanserde ciddi oranda azalma gözlenmiştir. Kanser kontrolünün ilk adımı, kuşkusuz doğru ve güvenilir bir veri bankasının oluşturulmasıdır. Ancak bu sayede kanser kontrol politikaları geliştirilebilir. 2015 itibariyle, ülkemizdeki kanser kayıt oranı yüzde 100'e ulaşmıştır. İkinci aşama, erken teşhis imkanı veren tarama konusudur. 'Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri' vasıtasıyla, halkımıza ücretsiz tarama hizmetleri verilmektedir" dedi.

"İSLAM DÜNYASI, POTANSİYELİNİN FARKINA VARMALIDIR"

İslam İşbirliği Teşkilatı çatısı altında, İstanbul'da gerçekleşen bu buluşmanın pek çok açıdan değerli ve önemli olduğunu düşündüğünü söyleyen Emine Erdoğan, şöyle devam etti:

"Zira dünyada Müslüman toplumları yakından ilgilendiren çok büyük ortak sorunlarımız var. Ne yazık ki, dinimiz İslam, terörle özdeşleştiriliyor. İslamofobi, insanlık nezdinde Müslümanları korku kaynağı haline getiriyor. Öte yandan, Suriye'deki savaştan kaçan çocuklar, Akdeniz sahillerinde kendilerini ne yazık ki ölüme teslim ediyorlar. Tüm bunlara karşı güç birliği yapıp, ortak bir duruş sergilemeliyiz. Allah, müminlerin kardeş olduğunu ilan etmişken, bizler kardeşlerimizin sorunları karşısında duyarsız kalamayız. Benim ülkemde, 3 milyon Suriyeli ve Iraklı kardeşim misafir ediliyor. Lübnan ve Ürdün'de de Suriyeli mülteciler olduğunu hepimiz biliyoruz. Fakat dünyanın geri kalanı ne yazık ki, bu konuda sessiz. Özellikle Batılı ülkeler, bu insani kriz karşısında sorumluluk üstlenmiyorlar. İslam aleminin ve insanlığın refahı bizlerin gayretine bağlı. İslam dünyası, potansiyelinin farkına varmalıdır. Ayrılıkları bir tarafa bırakarak, Müslümanların izzetini korumak için iş birliği yapmalıdır. Bu buluşmanın, birlik ve beraberliğimizi artırmaya vesile olmasını diliyorum."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr