Ülkenin ünlü mimarlarından 80 yaşındaki Turgut Alton tarafından yapılan otel inşaatı binası, tüm izinleri bulunmasına karşın tepkiler üzerine mühürlenerek ikinci kez durduruldu. İnşaat sahibi mimar Alton hem de eleştiri getiren yöre halkının birleştiği nokta ise Koruma Kurulu'na tepki göstermek oldu.
Günümüzde Behramkale Köyü olarak anılan Assos Antik Kenti, doğal ve kültürel özellikleriyle Yunanistan'ın Midilli Adası'nın tam karşısında, Türkiye'nin uluslararası alandaki gözde turizm merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Mimari dokusuyla turizm alanında cazibe merkezi olan kent, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yaptığı başvuru üzerine geçtiğimiz günlerde, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alındı. Ancak, bu müjdeli haber üzerinden çok geçmeden Assos bu kez, betonarme otel inşaatıyla gündeme geldi. Behramkale Köyü'nde kızı Oya Ece Alton'un işlettiği Assos Alarga Otele ek olarak düşündüğü inşaata, geçen yıl kasım ayında başlayan Türkiye'nin ünlü mimarlarından Turgut Alton, aynı köyde yaşayan bazı kişilerin tepkisi nedeniyle büyük bir şok ile karşılaştı. İnşaatına, Çanakkale Kültür Varlıkları'nı Koruma Bölge Kurulu'nun onayı ve İl Özel İdaresi'nin izniyle başlayan Alton'un başı, ilk olarak bodrum katı nedeniyle yaptığı temel kazısı yüzünden ağrıdı. Müze Müdürlüğü yetkilileri, bu çalışma nedeniyle inşaatı durdurdu. Ardından engeller aşıldı, inşaat tekrar başladı. Bodrum ve birinci kat kaba inşaatı tamamlandı.

Sıra ikinci ve son katın beton dökme çalışmasına geldiğinde Behramkale Köyü'ndeki bazı çevreler inşaattan rahatsız oldu. Assos evlerinde bulunmadığı öne sürülen balkonları, bodrum katı, projeye ilaveler ve inşaatın yüksekliği gibi nedenlerle inşaata itirazlar oldu. İnternetteki 'Change.org' adlı sitede başlatılan imza kampanyası ve sosyal medyada yer alan haberler tepkilerin artmasına neden oldu. Yükselen tepkilere dayanamayan Koruma Kurulu, inşaatta projeye aykırı işlemler olduğunu gerekçe gösterdi. İl Özel İdaresi ise bir hafta önce inşaatı mühürleyip durdurdu.

"HUKUKEN HAKLARIMIZI ARAYACAĞIZ"
Süreçten söz eden Turgut Alton, İl Özel İdaresi'nden gelip, baktıklarını ve kusurlar bulduğunu anlatırken, şöyle dedi:
"Bize bir tebligat yaptılar. İnşaatın ruhsata uygun hale getirilmemesi halinde yıktırılacağı şeklinde tebligatta bulundular. Ben de, 'Bulduğunuz kusur nedir, gösterin bana' diye sordum. 'Biz Anıtlara bildireceğiz' diyorlar. Anıtlara gidiyorsun, 'gelmedi bize' diyorlar. Kurulun Müdürü 8 tane hata bulunduğunu söylüyor. Bu ayın sonunda toplanacak olan Kurul, benim bundan sonra ne yapacağıma karar verecek. 'O zamana kadar sakın bir işlem yapma' diyorlar. Benim avukatım da 'bekleyelim' diyor. Ben de bekliyorum. Yapacak bir şeyim yok. Politik bir şeyler söylemek istemiyorum. Ne diyeyim yani. Hukuki olarak benim yaptığım, ilk kez yaptığım bir iş değil. Bütün Kurullarla anlaşmalı olarak her yaptığım bina eninde sonunda Türkiye'ye bir kazanç oldu. Bunlar içerisinde Çırağan Sarayı var, Park Otel Swissotel, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi var, bunun gibi daha 50-60 tane Kurula giriş çıkmış projem var. Koç'un Müzesi var, Eczacıbaşı'nın Kültür Merkezi var. Bunlar hep kurul ile yapılan projeler. Kurul ile sürekli istişare ederek yaparız bunları. Her projede yeni revizyonlar çıkar, haber verilir. Kurul der ki; 'Bir revizyon projesi verirsin. Biz de bakarız ona, uygunsa onaylarız.' Böyle gelişir. Ben bu tipte ilişkiye alışkınım. Bu binanın kabasını bitirip, taş kaplamasını yapıp, ahşaplarını dışarıdan koyacaktım. Bu yıl içerisini yapamayacaktım zaten. Açamayacaktık, ama hiç değilse dışarıdan rezil gibi gözükmeyecekti. Bütün çabamız oydu. Köylülere, 'Siz ne istemiyorsunuz diye sorduğum zaman, 'Balkonları yapma' abi dediler. 'Peki' dedim. Tam biz o gün beton döküyorduk, durun dedim. Yani anlaşmaya çalışıyoruz. Ben de bilmiyorum ne yapacağımızı. Kurul ne diyecek. Eğer Kurul benim aleyhime veya hukuka aykırı bir karar verirse, biz de hukuken hakkımızı arayacağız. Ama bu inşaatı bende aynen bu projedeki gibi yapmama kararındayım. Mademki fazla görüyorlar, balkonları yapmayacağım. Bodrumdaki diğer haklarımı elde etmeye çalışacağım. Şimdi bekliyoruz. Başka bir şey yapmaya da niyetimiz yok." "ASSOS'UMA DOKUNMA"
Köyde yaşayan bazı şikiler ise, 'Assos'uma Dokunma' sloganıyla eylem yaparak, inşaata karşı tepki gösterdi. Durdurulan inşaat önünde toplananlar, ellerinde 'Assos'uma Dokunma' yazılı dövizlerle seslerini duyurmaya çalıştı. Heykeltıraş Ayşe Barışta'nın 'Kutsal İzin' isimli heykeli ise protesto amacıyla inşaatın karşısına konuldu. Behramkale Köyü'nde 30 yıldan bu yana yaşadığını belirten Sami Erol, şunları söyledi:

"Şu anda bu bina, orijinali bundan çok daha küçük olmasına rağmen mevcut yapıyı tamamen bozacak şekilde inşa edilmiştir. Buradaki bizim en büyük üzüntümüz bu inşaatın her türlü yetkili kurullar tarafından izninin alınmış olmasıdır. Yıllardır herkesin izinleri sırasında en ufak detayı dahi inceleyen Çanakkale Koruma Kurulu ne hikmetse bu bina ile ilgili inanılmaz aşırılıkta, ölçülerde izinler vermiştir. Prensip olarak Asos'ta toprak altında kat yoktur. Şimdi gördüğünüz binada 280 küsur metrekarelik inşaat izni vardır. Bunu İl Özel İdaresi'nin verdiği izinden biliyoruz. Elimizde orijinal binanın eski resimleri var. O binanın toplam alanı 50 metrekareyi herhalde geçmez. Buna karşılık 280 metrekarelik bir inşaat izni alınmıştır. Bu inşaat izninde görüldüğü gibi balkonlar var. Assos evlerinin hiçbir tanesinde balkon yoktur ki; şu anda sadece bu binadaki balkonlar görülüyor. Binanın arka tarafında ise bunların birleşik halde olanı, teras vardır. Bu teras odalardan o tarafa doğru çıkıyor. Binanın kodu toprak hizasında olması gerekirken, en yüksek noktalarında neredeyse 1.5 metreyi, alçak noktasında da herhalde 70-75 santimi aşmaktadır ki; bu binanın toplam yüksekliği 8 metreyi bulmaktadır. Maalesef ki biz buradaki yerleşik inanlar ve köy halkı olarak bu izni veren kurum ile öncelikle karşı karşıya kalmış durumdayız. İnşaatı yapan kişi aslında ikinci derecede kalıyor. Onlar bir şekilde acayip binayı yapmayı kendilerine yedirmişler ve hak görmüşler. Ama Koruma Kurulunun buna izin vermesi köyün özellikle bundan sonra ki dönellerde karşılaşacağı çeşitli sorunlara ön ayak olacaktır."

'KUTSAL İZİN' HEYKELİYLE PROTESTO
Heykeltıraş Ayşe Barışta ise, yaptığı 'Kutsal İzin' isimli anıt ile betonarme inşaatı protesto ettiğini söyledi. Barışta, "Bu durumu protesto eden halka, Assoslulara heykelimle destek veriyorum. İsmi 'Kutsal İzin', düşünmeden verilmiş tüm izinleri protesto ediyorum heykelimle. Assos'a yardımcı olmak için böyle yapılmaması gereken inşaatın yanına koyarak daha da güçlendirmek istiyorum protestomu. Umarım yardımı olur" dedi.

 

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr