Wall Street Journal: YPG bir terör örgütü değil ve Suriye’de IŞİD’le savaşta Washington’ın en etkili vekili. Mücadelenin büyük kısmını, etnik Kürtler, Araplar ve Ezidilerden oluşan YPG savaşçıları yürütüyor. Onlar olmasaydı, IŞİD Suriye’nin kuzeyini çok uzun zaman önce ele geçirmiş ve Türkiye’ye daha büyük bir risk yöneltmişti. Suriye’de Kürtlerin otonom olması, bunu hak eden bir müttefiki ödüllendirir ve ülkenin kendi kendilerini yöneten Kürt, Alevi ve Sünni bölgeleri arasında daha geniş kapsamda bölünmesi açısından bir şablon oluşturur. 1990’ların ortasında Bosna’daki savaşın bitirilmesine bu tür bir formül yardımcı olmuştu. Şimdi de, Suriye’deki iç savaşı körükleyen ‘ya hep hiç’ temelindeki iktidar mücadelesini çözebilir. Gerçekler inatçıdır ve Erdoğan bile, Suriye’deki katliamların sınırlarına taşmasına izin vermek yerine Kürtlerin kazanmasına izin vererek daha az şey kaybedeceğini anlayabilir.

New York Times: Saldırının iki acil hedefi vardı: IŞİD’i Türkiye sınırında kalan son kalesinden temizlemek ve Türkiye’nin PKK ile bağından ötürü IŞİD’den bile büyük tehdit addettiği Suriyeli Kürt milislerin son ilerlemesini geriye çevirmek. Ama daha derin yankıları çınlıyor: Suriye’nin içinde ve çevresinde son aylarda fokurdamaya başlayan ittifakların geniş çaplı ve sarsıcı biçimde yeniden konumlanması. ABD birbirlerini düşman addeden iki müttefikiyle -Türkiye ve Kürt milislerle- ilişkilerini yeniden dengeliyor, Kürtlerle derinleşen Amerikan işbirliğine kızan Türkiye’nin önüne bir kemik atıyor. Suriye hükümetinin baş mütefiki Rusya’nın Türkiye’nin müdahalesine verdiği göstermelik tepki de Moskova ile Washington’ın bir uzlaşmayı bebek adımlarıyla sınadıklarının göstergesi.

FinancIal Times : Suriye’de 5 yıldır süren savaşta Türkiye ender bir zafer kazandı. Kürtlerse ABD’nin politikasındaki değişimden rahatsız. Kobanili bir siyasi uzmana göre ‘Türkiye çok kayıp verecek ve Suriye’ye girmek kendi kararı olsa dahi çıkacağı zamana kendisi karar veremeyecek.’

Tageszeitung: Somut olarak bu hamle, 2014 yılından bu yana IŞİD’e karşı mücadelede sıkı bir işbirliği içinde olan ABD’nin Kürtleri baskı altına alarak batıya doğru ilerlemelerini durdurması, böylece Türk birlikleri ile karşı karşıya gelmelerini önlemesi anlamı taşıyor. Kürtler buna yanaşmazsa ABD onlara desteğini çekebilir. Bu da Suriye’nin yeniden biçimlenmesinde Kürtlerin ilk kurban verilmesi demek olur. Türkiye’nin aktif müdahil olmasıyla Suriye savaşının da son evresine girmekte olduğu anlaşılıyor. Şimdiden nüfuz alanları belirlenmiş oluyor.

Die Welt: Türk tanklarının tek hedefi ne IŞİD katilleri, ne de Esad’ın muhafızları. Kürtler Erdoğan’dan merhamet görmeyecek.

‘Türkiye Halep’e mi yürüyecek?’

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr