Almanya’da farklı alanlardan 700 araştırmacı gazetecinin üyesi olduğu Netzwerk Recherche Derneği, bu yılki Leuchturm (Deniz Feneri) Ödülü’nü gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a verdi. Hamburg’da düzenlenen ödül töreninde onur konuşmasını Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz yaptı.

Avrupa’da tırmanışa geçen aşırı sağın oluşturduğu tehdide dikkat çeken Schulz, “Donald Trump, Vladimir Putin ve Tayyip Erdoğan’ın fikir ve politikalarında görülen baskıcı eğilimlere” vurgu yaptı. “Türkiye’de yalnızca Dündar ve meslektaşı Erdem Gül tutuklanmadı, bütün medyaya zorbalıkla boyun eğdirildi. Şimdi yalnızca Türkiyeli milletvekilleri değil, yabancı meclislerin üyeleri de tehdit edilip tehlikeye atılıyor. Ülkedeki sanatçılara da benzer baskılar uygulanıyor” dedi.

Türkiye’de hâlâ çok sayıda gazetecinin cezaevinde ya da soruşturmada olduğunu hatırlatarak “Sorumluları acilen Türkiye’de gazetecilere yönelik anlamsız cadı avına son vermeye çağırıyorum” dedi.

‘Sözcüklerle tünel kazacağız’

“İnançları uğruna ağır bedel ödemiş cesur ve karizmatik bir adam” olarak tasvir ettiği Dündar’la birlikte Cumhuriyet çalışanlarını da onurlandırdıklarını belirten Schulz, “Bu ödül basının merkezi Hamburg şehrinden Ankara hükümetine açık bir mesajdır. Anlaşıldığını umarım” diyerek sözlerini tamamladı.

Dündar ise gösterdikleri dayanışma için Schulz’a ve Alman meslektaşlarına teşekkür ederek başladığı konuşmasında “Le Pen, Farage, Putin, Erdoğan ve Trump tarafından yönetilen, yükselen milletçilik ve ırkçılığın tehdidi altında bir dünya istemiyorsak, bir araya gelip birbirimizin mücadelesine destek olmalı, baskıcı hükümetlere karşı durmalıyız” dedi.

Ödülün Ankara’ya “Demokrasinin temel değerlerine karşı Alman hükümetinin desteğine güvenmeyin. İfade özgürlüğünü savunacağız” mesajını verdiğini belirten Dündar, “Bu aynı zamanda Türkiye’deki tüm özgürlük savaşçılarına bir mesajdır: Yalnız değilsiniz” diye konuştu ve ekledi: “Artık sözcüklerimizle mezarlarımızı değil, bizi dünyanın en büyük gazeteci hapishanesinden özgür bir geleceğe götürecek tüneli kazacağız.”

Sakharov Ödülü’ne aday gösterildiler

Avrupa Parlamentosu’nun Sakharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü’ne bu yıl Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzalayan akademisyen Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan aday gösterildi.

Avrupa Parlamento’sunun Avrupa Yeşiller Partileri Ortak Grup Eş Başkanı Rebecca Harms, Dündar ve Mungan’ın adaylığını sosyal medya üzerinden duyurdu. Yeşiller Partisi’nin Avrupa Parlamentosu Sözcüsü Sven Giegold da konuyla ilgili sosyal medya hesanından yaptığı açıklamada “Bu isimler Türkiye’deki müttefiklerimiz! Can Dündar ve Esra Mungan’ı Sakharov Ödülü için aday gösterdik” ifadelerini kullandı.

Mandela’yla başladı

1975 Nobel Barış Ödülü sahibi Andrey Sakharov’un adını taşıyan ödül 1988’den bu yana insan haklarını savunan kişilere veriliyor. Sakharov Ödülü ilk olarak 1988 yılında Nelson Mandela’ya verilmişti. 1995 yılında Leyla Zana’ya verilen ödülü bugüne kadar alanlar arasında Alexander Dubcek, Aung San Suu Kyi, Teslime Nesrin de bulunuyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr