Örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım ettikleri suçlamasıyla birlikte cebir ve şiddet kullanarak hükûmeti devirmeye teşebbüs...
Gazetemiz İcra Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Can Dündar ve Erdem Gül’ün avukatı Akın Atalay, MİT TIR’ları davası iddianamesindeki dikkat çeken bir değişikliği açıkladı.
Atalay’ın açıklamasına göre soruşturmayı yürüten Savcı İrfan Fidan, Dündar ve Gül’e örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım ettikleri suçlamasıyla birlikte cebir ve şiddet kullanarak hükûmeti devirmeye teşebbüs suçlamasını yöneltti.

Ancak ceza yargılamalarında böyle bir ceza tanımı yok.
twitter adresinden konuyla ilgili açıklamada bulunan Akın Atalay da “Ceza hukukunda, silahlı bir örgüt üyesi olmadan hükümeti cebir ve şiddet yoluyla devirmeye teşebbüsten suçlanan/cezalandırılan kimse olmadı. Zira, silahlı örgüt üyesi olmayan bireyler için bu işlenemez suç sayılıyordu” dedi.


Atalay açıklamasının devamında şunları aktardı:
“Hükümeti devirmeye teşebbüs amaç suç kabul edilip, silahlı örgüt üyeliği bu amaç suça giden yolda zorunlu olan bir araç suç görülürdü. Sözün özü, hükûmeti (cebir ve şiddetle) devirmeye teşebbüsle suçlanan birisinin aynı zamanda mutlaka silahlı örgüt üyesi olması şarttı. Bu iddianameyi yazan savcı Fidan, dünya hukuk literatürüne yeni bir hukuki tez (ya da garabet) armağan etti. Artık, silahlı örgüt üyesi olmadan da tek başınıza bir hükûmeti (hem de silahsız) cebir ve şiddetle devirebilir(miş)siniz. Bundan bir adım sonrası da, parlamentodaki siyasi partilere ve milletvekillerine "hükümeti devirmeye teşebbüs etme" suçlaması olsa gerek. Bu zihniyet, mesela hükûmete güvenoyu vermemeyi, Başbakan hakkında gensoru vermeyi de hükûmeti devirmeye teşebbüs suçu sayabilir.”


Kaynak: Cumhuriyet.com.tr