Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 16 Mart 2016 tarihli işlemine dayanılarak Bakanlar kurulunun 21 Mart'ta Sur ilçesi ile ilgili aldığı acele kamulaştırma kararını yargıya taşıdı. Belediye, Danıştay'a ilk davayı belediyenin görev ve sorumluluğunda olan Sur ilçe merkezinin neredeyse tamamına ilişkin alınan acele kamulaştırma kararına ilişkin açarken, ikinci davayı acele kamulaştırma kapsamına alınan Belediye'ye ait 174 taşınmaz için açtı.

Danıştay'a yapılan iptal davası dilekçesinde, kararın ağır hukuk ihlalleri içerdiği, Anayasa'nın 127, 5 bin 393 sayılı Kanunun 3, 14 ve 15'inci maddesine atıfta bulunularak, şöyle dedi:

"Bölgede yaşayan insanları, kentin tarihini, eserlerini ve şehircilik ilke ve esaslarını doğrudan etkileyen bu kararın müvekkil idarenin görüşleri alınmadan ve saklanarak alınması iptalini isteme zaruretini doğurmuştur."

İptal davası dilekçesinde, Bakanlar Kurulu kararının tüm taşınmazlar açısından hukuka, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkesine, mülkiyet, eşitlik, konut donulmazlığı ve barınma hakkı ilkelerine aykırı olduğu belirtilerek, şöyle denildi:

"50 BİN KİŞİ ÜLKE İÇİNDE MÜLTECİ STATÜSÜNE GİRECEKTİR"

"Bakanlar Kurulu kararının iptaline karar verilmemesi halinde, 50 bine yakın kişi ülke içinde yerinden edilmiş kişi yani mülteci statüsüne girecektir. Karar, Anayasa'nın 13, 23, 35, 41, 46, 56 ve 57'nci maddeleri AİHS'nin 8, 14 ve Ek 1 No'lu protokolün mülkiyet hakkına dair 1'inci Maddesi'ne aykırıdır. Ulusal ve uluslar arası normlara açıkça aykırı bu kararın iptali hukuk devletinin gereğidir. Alınan kararda sadece taşınmazların riskli alan sınırları içine alındığı belirtilmiş başka hiçbir bilgi ve gerekçe gösterilmemiştir. Somut gerekçeye dayanmayan, hiçbir sebep gösterilmeden, 49 bin 711 kişiden, yerel yönetimlerden, meslek odalarından, üniversiteden ve diğer ilgili kent dinamiklerinden gizlice alınan bu kararda kamu yararı olup olmadığı belirsizdir. Tabiri caizse bu kararda ne kamu vardır ne de yarar vardır, iptali elzemdir. Kararının uygulanması halinde telafisi imkansız zararlar doğacaktır. Öncelikle ve ivedilikle yürütmenin durdurulması ve kararın iptal edilmesi gerekir."

BELEDİYE ACELE KAMULAŞTIRILAN 174 TAŞINMAZI İÇİNDE BAŞVURDU

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Bakanlar Kurulu'nca alınan ve Resmi Gazete'de yayımlanan acele kamulaştırma kararında Belediye'ye ait 174 taşınmazı içinde iptal ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'a bir başvuru daha yaptı. Dava dilekçesinde, yasaya göre kamu kurumlarına ait taşınmaz mal, kaynak ve irtifak haklarının kamulaştırılamayacağı hatırlatılarak, şöyle denildi:

"Davalı idarelerce işlem tesis edilmesi yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olup, tesis edilen işlemler yok hükmündedir. Kamuya ait taşınmazların tekrar kamulaştırmaya konu edilmesinde ne gibi bir kamu yararının olduğu da anlaşılamamaktadır. Bu haliyle davalı idarelerce alınan kararın kamu yararı ve kamu düzeni açısından bir değerlendirme yapılmadan keyfi olarak alındığı anlaşılmaktadır. İşlemin kişisel amaç veya siyasi eğilimlerin gerçekleştirilmesi veya kamu yararı dışında belirli bir çıkar amacıyla gerçekleştirildiği izlenimi doğurmaktadır. Bu nedenlerle hukuka aykırı ve uygulanması halinde telafisi imkansız zararlara yol açacak işlemin davalı tarafın savunması beklenmeden İYUK 27/2 uyarınca yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini ve davalı idarenin savunma süresinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep ederiz. Olayda acele kamulaştırma prosedürünün uygulanmasını gerektirecek şartlar bulunmamaktadır ve dolayısıyla işlemin iptalini Mahkemenizden isteme zorunluluğu doğmuştur."

Diyarbakır Barosu da daha önce Bakanlar Kurulunun Sur için aldığı acele kamulaştırma kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'a başvurmuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr