Spor yazarları Sivasspor-Beşiktaş maçı için ne dedi? 

Uçmaya devam (Rüştü Reçber - Hürriyet)
Bu karşılaşmada kalite ile beraber sakinlik kazandı... Maçın nasıl oynanacağı aslında maç öncesinde belliydi. Beşiktaş topa sahip olarak rakip kalede oynayacak, Sivas ise rakibi geride karşılayıp Aatif ve Burhan gibi etkili silahlarıyla gol arayacaktı. Beşiktaş’ın sahada düşündüklerini yapamamasında en önemli etken, yüksek mücadeleli takım savunmasını ortaya koya Sivas’tı...

Beşiktaş’ın en büyük silahı olan kanat organizasyonları özellikle ilk yarıda etkisiz hale gelmesi, orta sahadaki defans arkasına atılan topların istenilen seviyede olmayışı Beşiktaş açısından etkili geçen ama pozisyon olarak kısır bir ilk yarı izlememize neden oldu. Özellikle ilk yarının son 10 dakikasında rakip iyice geriye yaslanınca Marcelo ile dengeyi bozmaya çalışsalar da etkili olamadılar. Beşiktaş, soyunma odasına giderken oyun kontrolüne sahip ama gol yollarında etkili olamayan bir görüntü çizdi. Olcay’ın pozisyonu ve dokunulamayan bir kaç top dışında etkili olamadılar.

MAÇIN KIRILMA ANI

62. dakikada kazanılan penaltı ve ardından gelen 2. gol Sivas’ın az kalan direncini tamamen ortadan kaldırdı.

 

 Kerim nasıl çıkar (Kenan Başaran - Hürriyet)

Kerim, maç başından bu yana kendisinden beklenen hareketi bir kez yaptı ve onda da Gomez, golü kaydetti. Klas Pas+Doğru Adam=Gol... Akabinde gelen penaltı golü, maçı bitirdi. Zira Sivas sonrasında açık oynamayı tercih etse de kalite eksikliğinde bir erken gol bulup maça ortak olma şansı yakalayamadı. Güneş’in asist yapar yapmaz Kerim’i oyundan alması duygusal açıdan bakılırsa yanlış görülebilir ancak oyunun taktiksel açıdan doğru bir değişiklikti. Pereira’nın ezbere değişiklikler yapmakla eleştirildiği ligimizde Güneş’in dünkü bu tercihi gerçekten dikkat çekiciydi. Keza Gomez-Tosun ve Oğuzhan-Necip değişiklikleri de zamanlama açısından makuldü.

Beşiktaş, 2-0’dan sonra farkı açabilirdi ancak sakatlıktan yeni dönen Töre’de eski cevvalliğini görmedim.

Derbide attığı golün Alexis’e büyük moral olduğu aşikâr. Dünün iyilerindendi.

Azminin karşılığını ofansif bölgede alamasa da İsmail, savunmada dün ayakta kalanlardandı.

Beşiktaş’ın Sivasspor deplasmanı Fenerbahçe’nin umutla baktığı bir maçtı. Hafta içinde oynanan ‘muhtemel puan kayıpları totosu’nda en iyimser tahminler bile siyah beyazlılar ‘1 puan’ yazıyordu. Ancak hanesine 3 puan yazan Beşiktaş, psikolojik boyutuyla birlikte Sivas’tan aslında 6 puanla dönüyor. Bu galibiyet Akhisar’a da daha özgüvenli götürecek Kartal’ı...

İlk 45 dakika oynanmadı (Erman Toroğlu - Sabah)
Birisi Eto'o, birisi Mario Gomez. Eto'o attığı golde önce kolunu kullanıyor, sonra kafasını. Net bir şekilde elle oynama. Mario Gomez'in pozisyonu da net bir şekilde penaltı değil! Çünkü ikili mücadelede Sivaslı oyuncu ayağını yere basıyor. Gomez ayağını Sivaslı oyuncunun ayağından sonra pozisyona sokuyor. Eğer ayağa basma varsa Gomez basıyor, Sivaslı oyuncu değil. Ama hakem yiyor. Demek ki ithal oyuncular bizim hakemleri çözdüler. Ama ben olaya şöyle bakıyorum; Sen Eto'o isen, sen Gomez isen bu tarz futbol sahtekarlığı işlerine girmeyin. İsimlerinize yakışmıyor. Küçülüyorsunuz. Başarı demek her şey değildir. Ahlaklı başarı avantajdır.

Galatasaray, Antalya'dan dört yedi. Burada olay Antalya'nın dört atması değil, Fenerbahçe'nin bu Galatasaray'ı nasıl yenememesi! Ama Fenerbahçe'nin teknik direktörü hala diyor ki; "Biz rakibe pozisyon vermedik." Yani Antalya'nın 4-2'lik skoru Galatasaray'ın ne halde olduğunun resmi...

YA PENALTI ÇIKMASA

Türkiye'de hakemler doğru düdük çalarlarsa aşağıdaki takımlarla, yukarıdaki takımlar arasında büyük fark olmadığı ortaya çıkıyor. Düşünün Beşiktaş'ın ikinci golü yani penaltı pozisyonunu hakem vermese maç nasıl olurdu? Şunu da diyebilirsiniz, o zaman da Beşiktaş maça başka türlü asılırdı.


Beşiktaş'a 3. vites yetti (Mehmet Demirkol - Fanatik)
Mesut Bakkal’ın yegane oyun planı oyunu mümkün olduğunca yavaşlatmaktı. Burhan, Kabze ve Aatif dışında hemen herkes, 1 puan öncelikli bu oyunda topun arkasına geçti. Oyun kurmak için değil oyunu mümkün olduğunca kesmek, yavaşlatmak, durdurmak için uğraştılar. Bu kadar plansız bir takımın başka da yapabileceği pek bir şey yok zaten.

PLANSIZ VE ŞABLONSUZ

Kağıt üzerinde Konyaspor’dan daha yüksek kalite oyunculara sahip desem yanlış olmayacak bu kadronun bu kadar şablonsuz oluşu onları ligde bu noktaya getirdi zaten. Orta sahada topu kaptığında Aatif ve Burhan’ın hedefsiz koşuları dışında hiçbir hücum şablonu yok Sivas’ın. Üstüne, topa sahip olduklarında ritmi yükseltmeye çalıştıkları için topu kaptırmaları hiç uzun sürmüyor. Bu oyunu uzun pivot özellikli bir oyuncuyla oynamaya çalışsalar anlaşılabilir ancak ne böyle bir santrfor kullanımları var, ne de bunu denediler. (Kadro kalitesini sadece son saniyedeki Burhan’ın çalım ve ortasıyla Aatif’ın kafasında gele golle görmek mümkün)

KALİTE KAZANIR

Dolayısıyla bu plansızlıkta Sivas’ın puan alması maçın hiç oynanmamasıyla mümkündü. Beşiktaş’ın 5’e değil 3. vitese çıktıkları anda da kaleye gidecekleri belliydi. Bunu ilk yarının sonunda 5 dakika ve golden önceki birkaç dakikada yapmaları maçı bitirdi. Golden sonra Sivas’ın reaksiyon göstermesi mümkün değildi. Sahaya doğru yerleşmeden ve topu rakip alana taşıma şablonları olmadan bu imkansızdı. Hele de Beşiktaş’a karşı. Mevzu tamamen tesadüflere tahvil edilince, kalitenin kazanacağı hemen hemen kesindir.

 

Sonuna kadar hak ediyorlar (Rıdvan Dilmen -Sabah)
Beşiktaş'ın 2-0'dan sonra vitesi düşürmesi doğal. Necip'i alayım, nefesleneyim diye düşünmüştür hoca. Beşiktaş rölanti oynamıyor ki, eforlu oynuyor. Top sürerek daha çok yorulursunuz. Kerim sürer, İsmail sürer. Atiba dahi verir ve koşar. Bu tür değişiklikler ligin finaline gelirken çok doğaldır. Değişikliklerden yalnızca Gökhan'ın hazır olmadığını, biraz da moralsiz olduğunu gördüm. Bireysel olarak Beck böyle bir oyuncu. İsmail'i biraz daha toparlanmış gördüm. Marcelo'yu çok beğendim, ayak içini de iyi kullanıyor. Oğuzhan bölgesinde alanı tutarak top da kazanıyor. Oyun içinde kalıyorlar, kilitlenmiş durumdalar. Ligin mesafesi çok kısaldı ve şampiyonluk yolunda çok büyük bir avantaj elde ettiler. Maç sonrası Samandıra'da Fenerbahçelilerin morali biraz daha düşmüştür, bu da doğaldır. Penaltı tartışmasına gelirsek... İbrahim'in kontrolsüz geldiğine katılıyorum ama ayaklara bakarsak basan Gomez'in ayağı...

Bu penaltıyı tartışırım bu bakımdan. Faulse de net kırmızı kart değildi, kenara doğru gidiyordu. O yüzden sarı doğru olur. Cicinho'ya çok üzüldüm. Değerli oyuncu. Yaşı da geldi, Allah korusun. Hiç kompleks yapmadı, Real Madridli oyuncu geldi, Anadolu'da oldu. İnşallah çapraz bağ kopması değildir. Sivas'ın zemini aslında kötü bir zemin değildir. Çapraz bağlar böyle olur.

ARTIK BEŞİKTAŞ HEP FAVORİDİR

Bizim 1988/89 sezonundan örnek vereyim, biz de hep deplasmanda kazanıyorduk. Beşiktaş'ın stadının yıkımda olması uzun vadede bir avantaj sağlayacaktı, geçtiğimiz yıllarda birçok kez yazdım. Bu sözümü unutmayın, bundan sonra Beşiktaş her sezon şampiyonlukta favori olacaktır. Başakşehir, Atatürk ya da başka statlar, fark etmiyor artık. Bugün Fenerbahçelisi de Galatasaraylısı da tarafsız bakanları da Beşiktaş'ın iyi top oynadığını söyleyecektir. Fenerbahçe de mücadele ediyor ama bir gerçek var ki göze hoş gelen, oynamaya çalışan bir takım var. Sezon başındaki güveni yok belki ama "Sivas'ta kazanmak zorundayım, oyunu da ben yönlendireceğim" diyebiliyor Beşiktaş. İkinci bölgeyi çok hızlı geçiyorlar. Bursaspor maçında atılan ikinci gol Beşiktaş'ın oynadığı futbolun tanımıdır.


Beşiktaş saygıyı hak ediyor (Güntekin Onay - Vatan)
Beşiktaş çok iyi futbol oynuyor. Baskı ise baskı, pas ise pas, pozisyon ise pozisyon, kalite ise kalite... Futbolun gerektirdiği hemen her şeyi ortaya koyuyor. Başta Atiba, Marcelo, Alexis ve Oğuzhan olmak üzere üst düzey konsantrasyon ile herkesin görevini yaptığı bir 90 dakika oynadı siyah-beyazlılar; hal böyle olunca da zor görünen maçı kolay kazandı. Oğuzhan-Sosa ve Gomez çok klas. Lakin Atiba Beşiktaş’ın vazgeçilmezi. Topu çok iyi kullanıyor. Alanları kapatıyor. Baskı yapıyor, top kazanıyor, takımı öne taşıyor.

Sivasspor için 1 puanın bile çok değerli olduğu bir maçta deplasmanda kazanmak kolay değil. Ayrıca bunu rakibe hiç şans vermeden; oyuna ortak etmeden domine ederek yapmak saygıyı fazlasıyla hak ediyor. Beşiktaş, bitime 5 hafta kala zirve yarışında büyük avantaj elde etti. Ancak zorluk düzeyi yüksek maçlar oynayacak. Şampiyonluğa doğru asıl dev adımı haftaya Akhisar deplasmanında kazandığı takdirde atacak.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr