Türkiye’nin siyasi yönetimini sil baştan değiştirecek ‘Başkanlık sistemi’ni içeren anayasa değişikliğinin TBMM Genel Kurulu’ndaki ikinci tur oylamalar bugün başlıyor. Kamuoyu araştırmaları, yurttaşların ‘başkanlık’ anayasasının ‘ne getirip ne götüreceği’ni büyük ölçüde bilmediğini ortaya koyuyor. Görüşmeler boyunca Meclis TV çoğunlukla ‘kapalı devre’ yayın yaptığı, diğer televizyon kanalları da daha çok ‘kavga-gürültü’ boyutuyla haberleştirdiği için, getirilen ‘Türk tipi başkanlık/cumhurbaşkanlığı’ sistemi konusunda kafalar karışık.

Başkanlık tartışmaları Türkiye gündemine girdiğinden bu yana, AKP’nin Meclis Başkanlığı’na sunduğu teklifle, mevcut anayasa ve dünyadaki ‘başkanlık’ uygulamaları üzerinde karşılaştırmalı inceleme yapan yapan Avukat Ece Güner Toprak, yeni sistemin artılarını eksilerini, ‘şemalaştırarak’ kamuoyuna anlatmaya çalışıyor. Çalışmalarını çoğunlukla sosyal medya üzerinden yurttaşlarla paylaşan Toprak, “Bağımsız bir avukatım, benim tek amacım toplumu bağımsız, objektif ve bilimsel bir şekilde, somut verilerle bilgilendirmek. Bir hukukçu olarak sadece vatandaşlık görevim. Sonra elbette ki son kararı milletimiz verecektir” sözleriyle amacını anlatıyor.

Şema’lı açıklamanın yurttaşlar tarafından kolayca anlaşıldığı için bu yöntemi tercih ettiğini belirten Toprak, özetle şu saptama ve görüşlere yer veriyor:

* Öyle gözüküyor ki, çok yakında halkımızın önüne bir anayasa teklifi gelecektir. Bu anayasa teklifi mevcut sistemizi köklü bir şekilde değiştirmektedir. Cumhuriyetimizin kuruluşundan beri süre gelen mevcut sistemimizde en yetkili erk, toplumun yüzde 100’ünü temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi iken, yeni anayasa ile en yetkili erk, toplumun yaklaşık Yüzde 50’sini temsil eden Cumhurbaşkanı/yürütme olacaktır. İşte bu yüzden köklü bir değişikliktir.

* Teklif edilen sistem parlamenter veya yarı-başkanlık değildir, zira o sistemlerde Meclis, hükümeti/ yürütmeyi her zaman güvensizlik oyu ile düşürebilir: Artık yeni anayasa ile böyle bir yetki yok. Bu durumda teklif edilen sistem: Başkanlık sistemidir.

* Parlamentonun yetkisi esaslı şekilde azalıyor, bir anlamda sembolik hale geliyor.

* Ancak, bildiğimiz başkanlık sistemine de tam benzememektedir. Çünkü başkanlık sistemlerinin temel taşları olan katı güçler ayrılığı ve denge denetim mekanizmaları öngörülmemiştir. Güçler ayrılığı, gücün başka güçlerle sınırlanması ve denetlenmesidir, halkın menfaatine olan en doğru kararların verilmesini sağlar. 200 yıllık aydınlanma çağının, 200 yıllık modern anayasa tarihinin en büyük öğretisi ve kazanımıdır.

* Konuları değerlendirirken her zaman kişilerden tamamen bağımsız olarak, sadece somut sistem üzerinden değerlendiriyorum, üstelik 2019’da kimin seçileceğini bilmiyoruz. Yani bu değerlendirmeyi kişiler üzerinden yapmadım, çünkü kimin seçileceğini bilmiyoruz. Ama seçilen kişi bütün yetkileri üzerine almış olacak, yasamayı, yürütmeyi, bürokrasiyi istediği gibi şekillendirebilecek.

* Bu konular zor konular, hukuki konular ve bugünkü ortamda anlatılması kolay konular değildir. Ancak doğru ve somut anlatıldığında, hukukçu olmayan vatandaşlarımız da çok iyi anlıyor ve bilgilenmekten de mutlu oluyor. Bu yüzden, tablolarla anlatmaya gayret ediyorum.

* Benim için önemli olan, hukukçu olmayan vatandaşlarımızın da sadece 2 dakika ayırıp, sistemi toplu bir şekilde, özet bir şekilde anlayabilmesidir. Çünkü bu değişiklik hayatlarını etkileyecek, hem yönetimsel açıdan hem de ekonomiye etkileri açısından. Bu tablolar son haftalarda Twitter’da yaklaşık 3 milyon kişi tarafından görülmüş. Hukuki konuda bir paylaşım için çok şaşırtıcı! Geri dönüşlerde en sık duyduğum, şu oldu: İlk defa sistemi anladım, somut kolay anlaşılan bir yöntemle anlatmışsınız.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr