Referandum süreci mitinglerini Elazığ’da başlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in “Referandumdan sonra cumhurbaşkanı yardımcısı olacak” sözlerine, “Devlet Bahçeli, bir siyasi kurum olan, 48 yıllık geleneği, göreneği olan bir siyasi partinin genel başkanı. Böyle bir partinin Genel Başkanı’nın Cumhurbaşkanlığı yardımcısı gibi bir sıfatla görev üstlenmesi yakışık almaz. MHP’yi kimse bir yere yamalamaya kalkmasın” diyerek karşı çıktı.

Bahçeli, Elazığ mitingi sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına şu yanıtları verdi:

Diktatör Türkçe değil: (Evet çıkarsa Erdoğan diktatör olur söylemleri) Zannetmiyorum. Bu kadar yılın tecrübesine dayalı yapılmış olan çok acımasız eleştirilere karşı sayın Cumhurbaşkanı eğer gelecekte yönetimde tekrar etkin bir konumda olursa, bu konuları dikkate alarak çalışmalarını sürdürür. Türkiye’de diktatör olmaz. Bir defa diktatör Türkçe değil.

Toplumsal talep var: (Erdoğan’ın idam ile ilgili ‘gereği yapılır’ sözleri) Daha evvelki anayasa değişikliği çerçevesinde biz, özellikle savaş ve savaş benzeri hallerde idamın kalkmasından yana olmadığımızı söyledik. Ama aradan geçen zaman içinde, Türkiye’yi yönetenler, özellikle de AB ile ilişkiler çerçevesinde, idamın kaldırılıp kaldırılmaması konusunda tartışmalara girdiler ve bunun uygulanamaması için de 6. protokolü Türkiye imzaladı. Şimdi ise toplumsal bir talep var. Bu talep karşısında yönetim cevap vermek durumunda.

CHP’nin liberosu: (Deniz Baykal’ın tartışılan sözleri) CHP’de, çok değişik üslup içerisinde değerlendirmelerde bulunanlar var. Bunlardan bir tanesi de 9 Ocak tarihinden itibaren Deniz Baykal Bey. Meclis’teki konuşmalarından tutun, kendini böyle, hani sporda görevlendirilen kişilere “libero” diyorlar, yani oyun kurucu, “oyun kurucu” var arkada. Sanki CHP’de libero oynayan bir kişi. Muhtelif toplantılara katılıyor, muhtelif yerlere gidiyor ve çok heyecanla konuşurken bazen de ölçü kaçıyor. Son tartışma ölçünün kaçtığının bir işaretidir.

Diyemedikleri için ayıklıyoruz: (Partiden ihraçlar) Onların ihraç sebebi çok kabarık. Demeçleri var, televizyonlara çıkıp konuşmaları var. Onların, bunları söylerken partide kalmayı arzulamaları yanlıştır. Madem onları söylüyorsun, parti tüzüğü ve programı dışında düşünüyorsun o zaman kendi kendine bir karar ver demek daha doğru olurdu. Diyemedikleri için biz ayıklıyoruz.

Hayır diyen herkesi ihraç etmiyoruz: (Partide hayırcıların ihraç edildiği iddiaları): “Hayır” diyen herkesi ihraç etmiyoruz. O, bir düşencedir, zaman içinde “evet”e dönüşme ihtimali de vardır. Ama “hayır” kisvesi altında, değişik ilişkilerle, MHP’nin varlığını zedeleyebilecek davranışlar ihraç sebebidir. Tüzüğümüze ve parti politikamıza göre aykırı davranışlardır. Metin Feyzioğlu ile bir milletvekili Anadolu’yu neden dolaşır?

Nereye gidiyorsa gitsin (Akşener’in ‘Bahçeli ile Keçi Adası’na gidelim’ sözleri): Keçi Adası’na niye çıkacakmışız ki? Kendisi gitsin. Bizim onunla işimiz kalmamıştır. Hiçbir faaliyeti bizim merakımız içinde değil. Allah yolunu açık etsin. Bizden uzak kalsın da.

Şeytani bir düşünce: (Barzani’nin partisinin evet kararı) Barzani “evet” dedi diye MHP’yi ilişkilendirip, MHP’ye karşı kara bir propaganda düşünmek şeytani bir düşüncedir. Onun ciddiye alınacak bir tarafı yoktur.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr