Darbe girişimi gecesi Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda yaşananlara yönelik hazırlanan iddianamede, aralarında tuğamiraller İrfan Arabacı ve Ali Murat Dede'nin de bulunduğu 72 şüpheliden 71'i için, 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük tarafından hazırlanan 304 sayfalık iddianamede Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu müşteki olarak yer aldı. İddianamede soruşturmanın gerekçesi, "Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde görev yapan ve yasadışı Fetullahçı Terör Örgütü(FETÖ/PDY) üyesi olan askeri personel, emir komuta zincirinin dışına çıkarak, örgüt lideri Fetullah Gülen ve örgütün mahrem hizmetler olarak adlandırılan illegal yapılanmasında görev yapan sivil kişilerin emir komutasına girip, kendilerini 'Yurtta Sulh Konseyi' olarak tanımlayarak, 15 Temmuz 2016 günü saat 20.30'dan itibaren askeri darbe yapmaya, Anayasa'yı askıya alarak, seçilmiş Cumhurbaşkanını görevden almaya, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyet Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmişlerdir" şeklinde açıklandı.

DARBE KARŞITI BARIŞÇIL GÖSTERİ DÜZENLEYEN YÜZLERCE VATANDAŞI ŞEHİT ETTİLER

İddianamede darbe girişimine yönelik sayısal verilerle birlikte o gece yaşananlar şöyle anlatıldı: "Darbe girişimine yaklaşık 9 bin askeri personel karışmış, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tanesi tank olmak üzere 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silah kullanılmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir televizyon kanalına cep telefonu ile yaptığı bağlantı sırasında darbecilere hiçbir şekilde imkân tanınmayacağını ifade ederek milletimizi darbeye tepki göstermek için sokağa çıkmaya davet etmesi üzerine, bu çağrının ardından başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Türkiye'nin birçok ilinde darbe karşıtı ve barışçıl protesto gösteriler düzenlendiği, darbeci askerlerin ise Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki hiçbir darbe girişiminde rastlanmayan bir şekilde, ayrıca bu girişimin bir askeri darbe teşebbüsünden öte Türkiye'yi bir yabancı güç adına işgal etme amacını taşıdığını da ispat edecek şekilde, uçaklardan, helikopterlerden, zırhlı araçlardan veya diğer silahlarla ateş ederek, başta Genelkurmay Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü, İstanbul Boğaziçi Köprüsü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Akıncı Üssü olmak üzere çok sayıda mahalde yüzlerce vatandaşımızı şehit ettikleri ve yaraladıkları belirlenmiştir."

BOSTANOĞLU YAŞADIKLARINI ANLATTI

İddianamede, darbe girişimi gecesi bir olayın yaşanmadığı Deniz Kuvvetlerinde darbeci askerlerin hazır şekilde beklediği belirtilerek, Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu'nun ifadeleri yer aldı. O gün ailesiyle birlikte İstanbul Ataköy'te bir düğüne katılan Bostanoğlu yaşadıklarını şöyle anlattı: "Yer değiştirme sürecinde, bana ve aileme ulaşılmasına mani olmak, rehin alınmamak ve darbeci hainlerin elektronik olarak mevkimizi belirlemesini engellemek maksadıyla kendi mobil telefonumu bir süre kapalı muhafaza ettim. Bu süre 23.11-01.11 zaman aralığına tekabül etmektedir. Bu tedbir tamamen mevki tespitini önlemek ve kişisel güvenliğimizi tesis etmek için uygulanmıştır. Bununla birlikte üst düzey yetkili merciler tarafından bilinen, emir subayımın cep telefonu sürekli açık tutuldu. Bu telefon üzerinden iletişim sağlamaya devam ettik, ast birliklerden raporlar aldık ve gerekli görüşmeleri yaptık. Görüşmeler sırasında seyre kaldırılan gemilerin üslerine dönmesi ve darbecilerden kurtarılması talimatı verilmiştir. Ayrıca Deniz Kurmay Albay Bülent Olcay ve Deniz Albay Oğuz Kaan Yavuz ile Sahil Güvenlik Komutanlığının emir dışında giden gemilerin geri dönmesi ve Sahil Güvenlik Komutanlığının emniyete alınması, yani darbecilerden kurtarılması talimatı verilmiştir. Güvenliğimiz nedeniyle ve darbeciler tarafından tesirsiz hale getirilmemek için, emir Subayımın özel program kapsamında düğünde bana refakat etmediği izlenimini darbeci hainlere verdik. Ancak emir Subayım ile buluştuk sonra bir kısım telefon görüşmelerini emir Subayım yaptı, ancak güvenli gördükten sonra benim yanımda olduğunu söyleyip telefon görüşmelerini yaptım ve darbenin önlenmesi için talimatları verdim."

MİLLİ SAVUNMA BAKANI İLE İRTİBAT SAĞLADIM

Genelkurmay Başkanı ve diğer kuvvet komutanlarından haber alınamaması üzerine Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'la telefon irtibatı sağladığını anlatan Bostanoğlu şöyle devam etti: " Yaşanan illegal olaylar karşısında saat 01.17'de Milli Savunma Bakanı Sayın Fikri IŞIK ile telefon irtibatı sağladım. Sayın Bakan'a 'komuta kademesi olarak darbe girişimine karşı olduğumuzu, bu girişimin FETÖ cuntası tarafından yapıldığını değerlendirdiğimi ve güvenli bir bölgede bulunduğumu' ifade ettim, Sayın Bakan ile belli aralıklarla telefonla görüşerek sürekli irtibatta kaldık, gelişmelere yönelik olarak kendisine bilgi sundum."

OLAY GECESİ TEK KUVVET KOMUTANI OLARAK İFADEM CNN TÜRK'DE YAYINLANDI

Bu süre zarfında CNN Türk Muhabiri Kenan Şener ile saat 01.24'de irtibat kurduğunu anlatan Bostanoğlu, " 'Komuta kademesi olarak bu girişimi kesinlikle kabul etmiyoruz' şeklindeki ifadem CNN Türk'te yayınlandıktan sonra diğer TV ekranlarında ve internette son dakika gelişmesi olarak kamuoyuna duyuruldu. Olay gecesi tek Kuvvet Komutanı açıklaması olarak bu ifadelerimin, darbe endişesi yaşayan kamuoyunu ve darbe karşıtı olan TSK personelini ferahlatan önemli bir referans teşkil ettiğini düşünüyorum" dedi.

KARARGAHI ST 08.00'DA KONTROL ALTINA ALABİLDİK

İfadesinde yaptığı telefon görüşmelerini, darbecilere karşı gelinmesi için verdiği emirleri, emirlerine uyan ve uymayan askerleri tek tek anlatan Bostanoğlu, "Bu menfur darbe girişimin yaşandığı 15-16 Temmuz 2016 tarihlerinde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargahının ve bağlısı komutanlıkların güvenliğinin sağlanması, bu illegal girişime karışan darbeci personelin yine Deniz Kuvvetleri personeli tarafından yakalanması ve gözaltına alınması, denize açılan gemilerin güvenli bir şekilde üslerine avdet etmesi gibi Deniz Kuvvetlerindeki kritik gelişmeleri telefon görüşmelerimiz vasıtasıyla 16 Temmuz 2016 günü saat 08.00'de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargahını kontrol altına alabildik. Karanlık olayların yaşandığı bu süreçte darbeciler tarafından ulaşılamamış ve rehin alınamamış olmam sayesinde, Deniz Kuvvetleri bağlısı birlikler ile iletişim kurabildiğimizi, CNN Türk ile kurduğumuz irtibatın ve yaptığımız açıklamanın tüm Türkiye'de kamuoyunu rahatlatan bir beyanat olduğunu ve Deniz Kuvvetleri çapında krizi mümkün olan en uygun şekilde yönetebildiğimiz değerlendiriyorum" şeklinde ifade verdi. Kaynak: Cumhuriyet.com.tr