CHP Eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal Çaycuma’da vatandaşlar ile buluştu. 16 Nisan 2017 günü yapılacak olan halk oylaması öncesinde 18 maddelik anayasa değişikliğine “hayır” oyu için destek isteyen Baykal, CHP Çaycuma İlçe Başkanlığı önünde halka hitap etti. 

Kent meydanında toplanan kalabalığa hitap eden CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, “Şimdi önümüze bir anayasa taslağı geldi. Baktık kim hazırladı belli bile değil. İmza sahipleri yok biz boş kâğıda imza attık dedi. Üzerlerine birisi yazmış, anayasa budur diye. İnceledik baktık bu bahsettiğim muhteşem tarihle alakası yok. Bütün anayasalar, askeri darbe anayasaları dahil millete dokunamadı. TBMM’ye dokunamadı. Temel sütun sağlam geldi. Bu son anayasa 17 defa değiştirildi. O değişikliklerin tümünü siyasi partiler kendi aralarında anlaşarak yaptılar. Yine onda da millete ve meclise dokunan bir şey yok. Türkiye’nin temellerini sarsan bir yanlışlık yok bunu gördük, onay verdik, destek verdik. Şimdi birden bire önümüze 18. Değişiklik geldi. Ne istiyor bunlar ne yapacaklar. Bu meclis anayasası değil. Bu güne kadar bütün anayasalar millet ve meclis anayasası. Ama daima millet adına TBMM egemen olmuş. Şimdi meclisin egemen olduğu egemenlik anlayışının yerine tek kişi egemenliği... İktidarın kaynağı haline gelmeye çalışıyor” dedi.

“Cumhurbaşkanı kızıyor ama yine de söylemek zorundayım”

18 maddelik değişikliğin tek adam anayasası olduğunu söyleyen CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal, şöyle devam etti:

“Meclise âşık atan bir başkan. Denetlenemeyen, hesap sorulamayan, fiilen yargılanamayan bir başkan. Her şeyin üstünde. Böyle bir şey yok. Sayın Cumhurbaşkanı kızıyor biliyorum ama ben bunu kızdırmaktan zevk alan bir insan değilim. Ama yine de söylemem lazım. Bu bir tek adam anayasasıdır. Saklamak mümkün değil. Egemen kimdir, millet mi? Yoksa tek adam mı? Olay bu. Biz hep millet diye yürüdük. Geçmiş dönemlerde hep millet adına partiler değişti. Yine değişir. Bak sen 15 yıldır götürüyorsun. Sen eğreti eğreti geldin oraya. Ben sana korkma diyordum. Bu meclis sana milletvekili olma hakkını veren meclis. Genel başkan olmuşsun milletvekili olamıyordun. Milletvekili oldun. Başbakan olmuşsun. Cumhurbaşkanı olmuşsun. Milletin egemenliğiyle oynama.”

“Getirilen anayasada yarı bağımsızlığı rafa kaldırılacak”

16 Nisan günü yapılacak olan halk oylamasının ardından gelecek anayasada yargı bağımsızlığının rafa kaldırılacağını öne süren CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal, şu ifadelere yer verdi:

“Bu anayasa aldatmaya yönelik düzenlemeler getirmiş. Yargının bağımsız olması bize yetmez. Tarafsız ve bağımsız olsun. Olsun da nasıl olacak? Sen atama yapıyorsun doğrudan. Hâkimleri atayacak organın tümünü sen meclisteki çoğunluğunu Cumhurbaşkanlığı yetkileriyle sen atıyorsun. Yargı bağımsız olur mu? Anayasa geçmeden bu geride bıraktığımız darbe sürecini, Gülen çatı davasını hazırlamaya başladılar. Bir süre önce iddianame hazırlandı. Önemli noktalara değinen bir iddianame. Hemen dediler ki bunu kim hazırladıysa yukarıdan müdahale edelim. Ve müdahale edildi. Şimdi kardeşim neye güveneceğiz. Daha şimdiden yeni anayasa yürürlüğe girmeden bu müdahalenin yapıldığı bir noktadayız. Getirilen anayasada yarı bağımsızlığı rafa kaldırılacaktır.”

“’Evet’ verdiniz mi kazası da yok düzeltmesi de”

Seçimlerde alınan kararların önemli olduğunu ancak 16 Nisan günü yapılacak olan referandumun geri dönüşünün olmayacağını söyleyen Baykal, yapılan hizmetler için de teşekkür ederek şöyle dedi:
“Durum çok net arkadaşlar. Seçimde alacağınız kararların elbette çok önemi vardır da ama onların telafisi vardır. Belediye başkanının seçiminde yanlış karar alabilirsin. Milletvekili seçiminde de aynı şey. Ama burada buna bir ruhsat verdiniz mi evet verdiniz mi kazası da yok, düzeltmesi de yok. Evladiyelik bir anayasa. Yüz yıl belki işleyecek. Sen sadece kendi hakkını değil çocuğunun hakkını da veriyorsun. Verebilir misin ya? Adalet ve Kalkınma Partili olsan da verebilir misin? Parti işi değil bu. Çanakkale Savaşı’nda var mıydı bir ayrım. O insanlar her ilden geldiler ve şehit oldular. Parti işi diye bakarsan ayıp edersin. Doğru diye düşünüyorsan takdir senin. O zaman gel bizi de ikna et. Yol ve köprü yapmaya devam etsin. Çanakkale Köprüsü’nün yeni temeli atıldı. Çok memnun oldum. Devam etsin. Bunları yaparken anayasa değişikliğine ihtiyaç hissettiniz mi? Yol yapıyorum diye köprü yapıyorum diye milletin egemenliğini milletten almaya kalkma. Milletin hizmetinde olmaya devam et. Milletin devletle ilişkisinde unutmayın, devlete yön veren millettir. İstiklal Savaşı’nı yaptık Türkiye’yi işgalden kurtardık. Türkiye bizim oldu. Anadolu bizim oldu. Şimdi o zaferi kazananların çocukları ve torunları olarak hepimiz bu memleket bizim diyoruz. Bu memleketin tapusu bizde değil mi? Şehitlerin kanıyla bizim. Mücadele eden insanların kanıyla bizim. Sakın ha tapuyu kaptırmak yok. Süleyman Demirel’in dediği gibi devletin, milletin tapusunu kaptırmayın. Hani bazen insan özel hayatında da benzer sıkıntıları yaşar.”

“Medeniyet yolculuğumuz ters istikamete gider”

Türkiye’nin 1920’li yıllardan bu yana dünya liginde olduğunu belirten CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal, “Şimdi bu anayasa sadece milleti etkisizleştirmeyecek bizim medeniyet yolculuğumuzu da ters bir istikamete yöneltecek. Biz daha 1920’lerden itibaren birinci ligde oynuyoruz. Dünya ligindeyiz biz. Bu anayasa çıkarsa biz bilin ki dünya liginden küme düşeceğiz. Bölgesel lig olacağız. Orta doğu, Latin Amerika, Güneydoğu Asya ligi var. Dünya liginde oynama iddiasındaki Türkiye bu anayasa çıktığı zaman yolu bölgesel lige doğru gidecek. Hangi lig o, Suriye, Irak, Katar, Libya gibi Yapmayın, olamaz böyle bir şey. Gerçekten olamaz. Bu bir parti işi değil. Bu o değil. Bizim istikametimizi geri çevirmeyin. Tehlikeli istikametlere doğru sürüklemeyin” diye konuştu.

“Türkiye'nin saygınlığı eski saygınlık mı?"

Türkiye'nin dış politikasını da eleştiren CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi öyle bir hale geldik ki dostumuzu düşmanımızı şaşırdık. Dost kim düşman kim bilemez hale geldik. Bu gün dost dediğimiz düşman oluyor, düşman dediğimiz yarın dost oluyor. Tutun Mavi Marmara’dan İsrail ile ilişkilerden, Rusya ile Amerika ile ilişkilerden, Ruslar 4 evladımızı şehit etti. Özür dilenmesini talep edemedik. Ne oluyor Türkiye’nin saygınlığı eski saygınlık mi? Sözü eski ağırlığını taşıyor mu? Herkese tepeden tırnağa badanayı yapıyoruz. Olan bize oluyor. Hollanda’da 465 bin kişi çalışıyor. Yanlarındaki Hollandalılar düşman gibi bakıyor. Antalya’daki bütün otellerde rezervasyon iptal ediliyor. Sen kabadayılık yapacaksın diye değer mi? Güçlü olacaksın. Dün de enteresan bir şey söyledi. Tek adam diyenler Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret ediyor dedi. Atatürk’e hakaret ediyormuşuz. Çünkü Atatürk de tek adammış. Mustafa Kemal, İzmir işgal edildikten sonra artık karar verdi. 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan Anadolu’ya geçti. İlk tamimi “Milletin istiklalini yine milletin azmi ve kararı kurtaracak” dedi. Meclisi inşa etmeye çalıştı. Tek adam olmayı reddeden adamdır o. Sen tek adam ol diyenlere hayır diyen adamdır. Ve o meclis tek adam yapalım diye teklif getirenlere yüzüne bakarak hayır biz meclisi feshetme yetkisini vermiyoruz diyen bir meclistir. Şimdi sana hayır diyebilecek bir babayiğit var mı? Şimdi ne Başbakan kalacak, ne bakan kalacak ne bakanlar kurulu kalacak. Ne mahkeme kalacak. Basın zaten susmuş. İş adamlarının sesi çıkamaz hale gelmiş. Bu tek adamlık değil mi? Aman ha Türkiye’nin 100 yıllık yolculuğunu geri getirmeyin. Bu yolun sonu ileride aydınlıktır. Hukukun üstünlüğüdür. Herkesin eşitliğidir. Bu yol oraya doğru gidiyor. Geri çevirdik mi ligden küme düşeriz. Bunların kampanyasını Cumhurbaşkanı, Başbakan yapıyor. Cumhurbaşkanı tarafsız. Şimdi bir rektör ‘Evet’ diyeceğim diye ortaya çıktı. Bu defa bir Kaymakam ortaya çıktı. Arkadan bir baktım savcı çıktı. Devletin bütün bürokrasisi hepsi ortada. Arkadaş size soran mı var? Bir tane oyun var. İstediğini kullan. Kime diyorsun, amacın ne? Kaymakam bey, senin ilçende evet diyecek de var hayır diyecek de var? Hayır diyecek olana nasıl yaklaşacaksın. Kaymakam aslında ne oy vereceğini tebliğ etmenin ötesinde birilerine Valilik dilekçesi veriyor. Rektör YÖK başkanı olmaya yönelik dilekçe veriyor. Savcı bey de Yargıtay’da üyelik peşinde anlaşılan. Gidin kardeşim milletin ne kafasını karıştırıyorsun. Zaten kampanya yapılıyor."

"Evet çıkarsa Türkiye'de büyük bir kargaşaya sebep olacak"

Halk oylamasında "Evet" kararı çıkması halinde büyük bir kargaşa yaşanacağını söyleyen CHP eski Genel Başkanı Baykal, 7 bine yakın mevzuat değişikliği yapılacağını söyledi. Baykal, "Evet çıkarsa Türkiye büyük bir kargaşaya sebep olacaktır. 7 bin kadar mevzuat değişikliği gerekecek. Kanunu, tüzüğü, yönetmeliği, kamu kuruluşlarının açılıp kapanması. Yeni anayasanın mevzuatını çıkartacağım derken esnafın, işçinin, emeklinin sorunuyla meclise bilgi vermeye mecali bile kalmayacak. Aylarca yeni düzeni kuracağız diye kararlar alınacak. Memur arkadaşlarım kulak verin, 15 yıldır memurum şu kadar emekliliğe senem var duyguları düşünceleri artık bitti. Bundan sonra herkes sözleşmeli personel diyecek. 98 bin kamu çalışanının işine anayasa değişmeden şimdi son verildi. İçinde öğretmeni var, polisi var, memuru var. İşine son verildi, ekonomisi darbe yedi. Özel sektörde çalışma olanağı fiilen kalmadı. Kamuda hiç görev vermeyecekler. Bu kanun çıksın daha neler göreceksiniz. Şimdi OHAL yetkisiyle verildi. Artık bu tip uygulamalar çok rahatlayacak. Memur güvencesi diye bir şey kalmayacak. Bin odalı saray boşuna yapılmadı. Artık devlet Beştepe’deki sarayın etrafında şekillenecek. Hayır çıkarsa ne olacak. Hiçbir olumsuzluk sıkıntı söz konusu değil. Cumhurbaşkanı yerinde, Başbakan yerinde. Hükümet yerinde. Müsteşar yerinde. Genel Müdür yerinde. Benim adamım değil ama orada iş gören biri var. Siyasi deprem olacak evet olursa. İdare de siyasette ekonomi de allak bullak olacak. Buna davetiye çıkartılır mı? Cumhurbaşkanının partisi olmasını nasıl içinize sinecek. Kimsenin partisi olmayın. Olmayı içinize sindirmeyin" şeklinde sözlerini tamamladı.

Baykal, Çaycuma'daki mitingin ardından Zonguldak'a hareket etti.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr