Demirtaş'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

DİSK'in kongresinde bulunmaktan, sizinle aynı havayı teneffüs etmekten onur duyduğumu belirtiyorum.

HDP'nin yaklaşımlarını ilk defa bu salonda duymuş olmayacaksınız. İfade edeceğim görüşler sadece HDP'nin görüşleri de değil.

Paranın önünde secde edenlerin işçiye değer vermesi beklenemezdi. Türkiye, vahşi kapitalizme AKP eliyle teslim ediliyor. Bu ülkeye bir devrim gerek. Bu ülkede faşistler, ölümden yana olanlar nasıl tek bir ilke etrafında birleşebiliyorsa, bu ülkenin devrimcileri, Türk'üm, Kürt'üm demeden temel ilkelerde buluşmak zorundadır. Birleşmek gerekiyor.

Türkiye artık bir yol ayrımına geldi. Türkiye, bundan sonra ya sağa ya sola doğru net bir yol ayrımında devam edecektir.

Şiddet olmasın, silah olmasın. 'Savaş bitsin' demekle bitmiyor. Bir formulünüzün oluşması lazım. Önünüzde bir yol haritasının olması lazım. Onun yolu buysa, AKP'nin uyguladığı yöntem ise, biz bu yöntemin yanında değiliz.

Ben bir askerin polisin acısına üzülmeyeceksem insanlığımdan kaybetmişimdir. Benim orada artık konuşma hakkım olmaz.

Birbirimizi anlayabilmek için, çok daha fazla aynı masalarda oturup, birbirimizin çayımızı içmemiz lazım. İnsan tanımadığı şeyden korkar, birbirimizi tanıdıkça, birbirimizden korkmamayı öğreneceğiz.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş DİSK'in 15. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Demirtaş, Cizre'nin hatırlatılması üzerine şunları kaydetti:

“Cizre'de son 20 gün içerisindeki ablukada kaç kişinin öldürüldüğünü bilmiyoruz. Tam rakam yok çünkü orada sağlıklı hiçbir işleyiş yok, hukuka dair hiçbir işleyiş yok. Cenazelerin bir çok ile dağıtıldığını duyuyoruz sadece. Aileler il il geziyorlar, çocuklarını teşhis etmeye çalışıyorlar. Ailelere ayrıca bir manevi işkence neredeyse uygulanıyor. Yani tam bir savaş suçu hali var orada. Hükümet zannediyor ki bütün bunların üzerini örtmek kolay olacak. Hayır. Bütün bunların hukuk çerçevesinde mutlaka hesabı sorulacak. Suç işleyen kim varsa. Nasıl ki bir genç suç işlediğinde gereğini yapıyorlarsa, bir hükümet yetkilisi de suç işlediğinde elbette ki onun arkasını bırakmayacağız, peşini bırakmayacağız, gereği yapılıncaya kadar uğraşacağız" dedi.
 
“BİR DEFACIK TA BAKANI GÖRMÜŞLER BURADA..."

Selahattin Demirtaş, DİSK Genel Kurulu'nda Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu'nun protesto edilmesi konusundaki düşüncelerinin sorulmasını üzerine ise, şöyle konuştu:
“İşçiler protesto hakkını kullanırlar. Buna da herkesin saygı göstermesi lazım. Biz de protesto ediliyoruz. Sonuçta DİSK çoğu zaman hükümetin emriyle, talimatıyla sokakta gaz yemiş, cop yemiş, tutuklanmış, hakarete uğramış işçiler. Bir defacık da bakanı görmüşler burada, protesto ediyorlar. Buna hoşgörü, saygı ile yaklaşmak dışında ne denilebilir ki.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr