Galatasaray - Fenerbahçe derbisinin ertelenmesinin Ntvspor'a değerlendiren gazeteci Mehmet Demirkol, maçın seyircisiz oynansız önerisinin "rezillik" olduğunu vurguladı ve ülkede güvenlik zaafiyeti olduğunu vurguladı.

"Maçı seyircisiz oynama kararını veren, güvenlik problemini ortaya koyan valilik ve ülkenin güvenlik unsurlarıydı" diyerek sözlerine başlayan Mehmet Demirkol, "Onlar diyorlar ki 'burada bir risk var. Bu risk olabilir.' Bizim uzmanlık alanımız değil. Bilemeyiz. Var ki böyle bir şey oluyor. Bu kısmı bizim işimiz değil. Bizim işimiz olan kısım ondan sonraki kararlar. Eğer böyle bir risk federasyona bildirildiyse federasyonun bu maçın hemen oynanmayacağına karar vermei gerekiyor. En basitinden söylüyorum Adıyaman'dan, Almanya'dan kalkmış maça gelen adam var. Bu adamların hakkını savunmamız lazım. Biz 'Derbide rakip seyirci olmasa bile o maçın oynanmasının bir anlamı yok. Oynamasan da olur' diyoruz. Bir de asli unsur olan seyirci yoksa bunun oyuncunun olmamasından hiçbir farkı yok. Eğer böyle bir güvenlik zaafiyeti varsa ki memleketin haline bakarsan var gibi duruyor" dedi.

"SEYİRCİSİZ KARARI REZİLLİK"

Hatanın seyircisiz oynama önerisi olduğunu belirten Demirkol: "Buradaki hata, aradaki seyircisiz zırvası. Olmaz öyle şey, ertelenmesi gerekirse ertelenir. İnsanların kafasında soru işaretleri doğar mı? Güvenlik unsurları ve ülkeyi yönetenler bunları umursamaz. 'Bizi koruyamıyor musun?' düşüncesi insanların aklına gelebilir. Dünyanın her yerinde bu insanların aklına gelir. Bunları umursamaz. Bu eleştiriyi almayı göze alır. İşini yapıyor. Oraya giden adam da, 'Beni koruyamıyor musun' diye sorar. Doğaldır. Şu şartlarda koruyamıyorum. Buna itiraz eden de haklıdır, bunu umursamaması gereken de haklıdır. Bunun üzerinden çok dedikodu döner, beni ilgilendirmiyor. Bu seyircisiz kararı rezillik. Saçmalık, böyle bir şey olmaz. Güvenlik zaaf varsa maç ertelenir ve ertelendi. Çok iyi biliyorum ki, "Maç ertelenir mi yaaa?" diye itiraz edenler, çok iyi biliyorum ki bir olay olsa bu maç oynanır mıydı? diye itiraz edecekti. Bu kadar basit. Ama insanların bu konu üzerine eleştiri üzerinde bulunması kafalarında soru işareti olmasından daha doğal bir şey yoktur. Bunun abartılması gerekir" diye konuştu.

"İşin aslına biraz dönelim" diyen Demirkol, "Çok işimiz değil ama madem böyle bir durum var dönmek lazım. Uluslar böyle zor günler yaşarlar. Biz de yaşadık. Burası her zaman cennet değildi. Ben terörle doğdum, terörle de öleceğim öyle görünüyor. Benim asıl mesleğim yani üniversite eğitimim siyaset bilimi. Özel zevkim de inkilap tarihidir. Okurum, bakarım. Herkes kendine şu soruyu sorsun. Bizi bu ulus olarak birarada tutan şey ne? Biz niye bir milletiz. Bunun cevabı esasında çok basittir. Maalesef yavaş yavaş bunu kaybediyoruz. Bu ülkeyi birarada tutan şey hürriyet tutkusudur. Ders gibi geçen çok da önemli görmediğimiz o kurtuluş Savaşı var ya; üzerinde yazılmış yüz tane, bin tane kitap var. Açın okuyun. Cevabı göreceksiniz.

"BU ULUS HÜRRİYETE TUTKUN"

En muhalif kitap Bozkurt'u (İngiliz yazar H.C. Armstrong'un 1932'de yazdığı Atatürk biyografisi) okuyun. Atatürk için en kötü şeylerin yazıldığı kitabı okuyun. Hatta bazı bölümleri yasak. Onu bile okuyun. Farketmez. Orada bile görürsün. En büyük eleştirinin olduğu kitapta bile ne kadar haklı olduğunu görürsün. Tek başına değildir. Bu ulus bütün unsurlarıyla hürriyete tutkun olduğu için bu savaşı vermiştir ve başarılı olmuştur. Buna dönmek çok kolay bir şeydir. Bu kadar yılınacak bir şey yok. Çok bela günler yaşıyoruz; çok canımız açıyor, içimiz kanıyor. Çocukluğumun geçtiği yerde bomba patladı. Bombanın patladığı o sokağın taşlarını bilirim. Hepimizin hayatında olan bir yer orası. Benim için ayrı bir önemi var. Benim çocukluğum gençliğim orada geçti. Çok can acıtıcı, çök kötü ama şunu unutmamak gerekir biz çok çok çok daha büyük beladan çıktık. Bunun tek sebebi hürriyete olan tutkumuzdur" ifadelerini kullandı.

Bütün ulusların hürriyete tutkun olabileceğini; ancak bizde ayrıca olduğunu kaydeden Demirkol, "Bu ayrışarak olmaz, birarada yaptık, birarada çıkacağız. Bunun üzerinden siyaseti beğenmeyebilirsin, ülkenin yönetiliş tarzını beğenmeyebilirsin, benim de ciddi eleştirilerim var. Herkesin olur. Ama konu bu değil. Konu kardeşim, hürriyetimize tutkunuz ve bunu koruyacağız. Bunun cevabı basit. Buna doğru cevap veremezsen bak insanlar sokağa çıkamıyor. Hürriyetini kaybettin. Bunu halletmemiz lazım. Yapılacak iş bu kadar basit. Ondan sonra yapılacak tüm siyasi tartışmalar onlar başka. Önce buradan çık. Diyecekler ki sana mı düştü, bana düştü. Bu ülkenin vatdandaşıyım. Bana düştü sana düştü. Hep beraber yapacağız. Hürriyete olan tutkumuzu unutmayacağız" açıklamalarını yaptı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr